Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, "Ukrayna'ya silah teslimi konusunda tarafları coğrafyaya göre ayırmıyoruz; Kiev'e teslim edilen herhangi bir tarafa ait silahları Ukrayna silahları olarak kabul edip Rus güçlerinin saldırılarına bir hedef olarak görüyoruz." dedi. 

Bazı raporlar, Netanyahu hükümetinin Tel Aviv'in Ukrayna'ya yönelik politikasını gözden geçirdiğini ve Ukrayna ordusunu savunma sistemleriyle donatmanın mümkün olduğunu gösteriyor. Siyonist rejimin yeni dışişleri bakanı Elie Cohen de 19 Ocak'ta Ukrayna'ya insani yardım sağlamaya devam edeceğine dair güvence verdi. Washington'un Siyonist rejimden Hawk hava savunma sistemi de dahil olmak üzere bazı silahlarını Ukrayna'ya devretmesini istediği söyleniyor. Tel Aviv bu sistemleri altmışlarda Amerika'dan satın almıştı.

Yaklaşık on yıl önce, İsrail ordusu Hawk sistemlerini hizmet dışı bıraktı ve şu anda yüzlerce füzeye sahip yaklaşık 10 Hawk rampasına sahip. Ayrıca, New York Times geçen ay ABD ordusunun işgal altındaki Filistin'deki büyük bir stoktan Ukrayna'ya gizlice yüz binlerce top mermisi gönderdiğini bildirdi. Netanyahu bu konuda CNN'e şunları söyledi: "Karar Amerikanın'dır ve bu kararla "bir sorunumuz" yoktur." Moskova'nın Siyonist rejime yönelik yeni uyarısı, Tel Aviv'in Ukrayna'daki savaşa ilişkin tutum ve eylemlerine dayanıyor.

Rusya, üçüncü bir ülke üzerinden dahi olsa Siyonist Rejim İsrail'in Ukrayna'ya hava savunma sistemi nakletmeye kalkarsa bu konunun kırmızı çizgiyi aşmak olarak kabul edileceği ve sonuçları olacağı konusunda Siyonist rejimi açıkça uyardı.Moskova, bu rejim tarafından üretilen hava savunma füzeleri veya diğer savaş füzelerinin doğrudan veya üçüncü ülkeler aracılığıyla Ukrayna'ya gönderilmesi durumunda Moskova'nın bu eyleme tepki vereceğini Tel Aviv'e bildirdi.

Bu arada İsrail, Ukrayna'yı silahlandırmak için fiilen bazı adımlar attı. Edinilen bilgilere göre, Siyonist rejimin bir güvenlik sektörü şirketi, "bu rejime karşı Ukrayna'ya gelişmiş silah satışına ilişkin yasağı" atlayarak, Polonya üzerinden Ukrayna ordusuna insansız hava araçlarına karşı savunma sistemleri sattı.  Rusya Güvenlik Konseyi başkan vekili Dmitri Medvedev, İsrail'i Ukrayna'ya silah göndermesi konusunda uyarıda bulunarak "Bu eylem uygulanırsa pervasız bir eylem olur ve iki taraf arasındaki ilişkileri bozar" dedi.

Tel Aviv'in Batı ile aynı safta yer alması ve Rusya karşıtı pozisyonlar alması ve sonuçta Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısının başlamasıyla birlikte Rusya ile Siyonist rejim arasındaki ilişkileri yeni ve gergin bir döneme soktu. Her ne kadar Ukrayna'da savaşın başlangıcında Siyonist rejim nispeten tarafsız bir pozisyon almış olsa da ve  Rusya ve Ukrayna'yı siyasi bir çözümü kabul etmeye ve savaşı durdurmaya çağırmış olsa da, ancak Ukrayna'da savaşın devam etmesi ve genişlemesi ve Batılıların ülkeye girişi ile Tel Aviv yetkilileri, Kiev'i ve Batı'nın Rusya ile olan vekalet savaşını ciddi şekilde desteklemek için ABD önderliğinde cephelerini tanımlamaları gerektiği sonucuna varmıştır. 

Bu nedenle dönemin Siyonist rejimin dışişleri bakanı Yair Lapid gibi İsrailli yetkililer, Rusya'nın Ukrayna'da işlediği iddia edilen savaş suçları nedeniyle Moskova'yı kınadı ve hatta Tel Aviv Ukrayna ordusuna askeri teçhizat göndermeye başladı.  Özellikle İsrail'in Ukrayna'ya askeri destek sağlama eylemleri Tel Aviv'in gerçek pozisyonlarını ortaya çıkarmıştır. İsrail'in Ukrayna'daki savaşa karşı tutumu nedeniyle Rusya'nın uyarılarına aldırış etmemesi nedeniyle Moskova eşi görülmemiş bir hareketle Siyonistlerin Rusya'daki en önemli kurumlarından biri sayılan ve  Yahudi asıllı Rusları işgal altındaki Filistin'e nakli ve göçü ile ilgilenen Yahudi Ajansı'nının bürosunu kapattı. 

Şimdi Netanyahu'nun yeni hükümet kurmasıyla ilgili olarak, Siyonist rejimin Ukrayna'daki savaşa yönelik politikası dikkatleri üzerine çekti. Ukrayna ordusuna füzesavar ve hava savunma sistemleri sağlaması için ABD ve Ukrayna'nın artan baskısı altında kaldığı görülmektedir.  Bu taleplerin yerine getirilmesi kesinlikle Moskova'dan sert bir tepki alacak ve Rusya'nın Siyonist rejimle ilişkilerini yeniden gözden geçirmesine neden olacaktır. Ayrıca Zaharova'nın Tel Aviv'e yönelik sert uyarısı da bu konuda bir işaret olarak görülebilir.

parstoday