İSMAİL KAANİ: FİLİSTİN'İN 5. NESLİ HİÇBİR ZAMAN BUGÜNKÜ KADAR GÜÇLÜ VE KARARLI OLMADI

İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı, Amerika'nın utanç verici bir şekilde bölgeyi terk edeceğini belirterek, Amerika'nın Sovyetler Birliği'nin kaderine duçar olacağını ve araştırma merkezlerinin bunu doğruladığını söyledi. 

Görüntülenme: 551 Tarih: 06 Ocak 2023 11:21
İSMAİL KAANİ: FİLİSTİN'İN 5. NESLİ HİÇBİR ZAMAN BUGÜNKÜ KADAR GÜÇLÜ VE KARARLI OLMADI

İran İslam Cumhuriyeti Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı İsmail Kani, dün akşam Kirman Uluslararası şehitliğinde Şehit General Hüseyin Pur Caferi’nin anıtında, başta Şehit General Kasım Süleymani ve arkadaşları ve özellikle Şehit Hüseyin Pur Caferi olmak üzere şehitlerin anı ve hatıralarını saygıyla anarak şunları söyledi: ‘Bu yıl aralık ve ocak ayında halkımızın ciddi anlamda önem verdiği iki önemli münasebetimiz bulunmaktadır.
General Kani, bu münasebetlerden ilkinin 30 Aralık (9 Dey) Basiret ve Ümmetin Velayetle Misakı günü, diğerinin ise 3 Ocak (13 Dey) yani direniş cephesinin kahramanı Şehit Kasım Süleymani’nin şehadeti olduğunu söyledi ve şu ifadelerde bulundu: ‘Bu yıl bu iki büyük olay, Fatımıyye günleri ve Hz. Zehra’nın doğum günüyle aynı zamana denk geldi.

Aralık ayının başında Hz. Zehra’nın (s.a) şehadet günleriydi ve ocak ayının ortası ise Hz. Zehra’nın (s.a) doğum günüdür. Bu nedenle bu yıl aralık ve ocak ayı Hz. Zehra’nın adıyla ıtırlandı.
Cuma günü, Hazreti Zehra'nın (as) yolundan sadakatle yürüyen bir başka Fatımi’nin günüdür. O kişi Hazreti Ümmü'l-Benin (s.a), Hazreti Ebu’l Fazl’ın (a.s) annesidir. O, İmam Ali’ye (a.a) eşlik etmiş ve Kerbela'da dört oğlunu İmam Hüseyin’in (a.s) yanında İslam’a takdim etmiş bir annedir.

Şehit Hüseyin Pur Caferi, Hacı Kasım'ın ve direniş cephesinin tüm savaşçılarının kardeşi ve yardımcısıydı

General Kani şunları söyledi: ‘Bugünlerde Şehit Süleymani hakkında çok şey söylendi ve bu şehidin faziletleri hakkında daha söylenecek çok şey var ve bu arada onunla birlikte olan dostlarından da bahsetmek önemlidir.
Şehit Pur Caferi, yaklaşık kırk yıldır aralıksız olarak Şehit Süleymani ile birlikte olmuş ve samimiyet, cesaret ve derin sevgi ile Şehit Süleymani ile kardeşlik kurmuştur. O, Hacı Kasım'ın ve direniş cephesinin tüm savaşçılarının kardeşi ve dostuydu.

Şehit Süleymani'nin direniş cephesiyle derin bir bağı vardı ancak yoğun programı nedeniyle herkesle konuşamıyordu ve Şehit Pur Caferi bu savaşçılarla onun irtibat kanalıydı. Şehit Pur Caferi askerler ile komutan ve yetkililer ile komutanlar arasındaki bu sürekli bağı kurdu.
Şehit Pur Caferi o kadar sevgi ve muhabbet doluydu ki, Şehit Süleymani Hüseyin'i görmeden bir gün geçse o gün gece olmazdı. Şehit Süleymani’yi anarken, Hacı Kasım'ın yanında hareket eden ve direniş cephesinin zaferine zemin hazırlayan parlak yıldızlara da değinmek, Şehit Süleymani'nin konumunun değerini yükseltmektir.

Hacı Kasım'ın yanında olan şehitlerimizin anısını onurlandırdığınız zaman Şehit Süleymani'nin de ruhunu şad ediyorsunuz. Şehit Hüseyin Pur Caferi, Şehit Ebu Mehdi el-Mühendis ve diğer şehitler özverili bir şekilde Hac Kasım'ın izinden gittiler ve bu yolu güçlendirdiler.’

Şehitler inkılabı savunmak için tüm güçleriyle ayağa kalktı
Devrim Muhafızları Komutanı sözlerine şöyle devam etti: ‘Şehitler için bir anma meclisi düzenlediğimizde, bu bir yas meclisi değildir ve bu meclisler, İran İslam Cumhuriyeti'nin şeref ve büyüklüğünün ve inkılabın otoritesinin bir anlatımıdır. Şehitler Meclisi, İslam ve Şii mektebinde var olan ilahi otorite ve değerlerin bir ifadesidir.

Şehitlerimiz, inkılabı savunmak için canla başla direndiler ve fedakâr milletimiz için güzel bir tablo oldular. Kirman, İslam'ı ve inkılabı savunmak için özverili bir şekilde çalıştığını kanıtladı.
Şehitlerin bize iki kısımda mesajları var. İlk kısım, onları “Rableri katında rızıklanırlar” aşamasına getirebilen değerli özellikleridir. İkinci kısım ise şehitlerin velayet ışığında zor yolu seçen özellikleridir.

Şehitler, aralarında Amerika ve İsrail'in de bulunduğu cani düşmanlar arasında bu yolu öyle bir kat ettiler ki, mukaddes İslam sistemini korumanın yanı sıra, dünyanın dört bir yanında istikbarın zulmüne uğrayan Resûlullah'ın manevi evlatlarını da yiğitçe savundular.’

Direniş cephesinin savaşçıları alanı Amerika’ya daralttı
General Kani şunları söyledi: ‘İran İslam İnkılabı, Allah’ın inayetiyle Amerika'nın 40 yıl boyunca işlediği suç ve cinayetlere rağmen gururla ayakta duruyor. İslam İnkılabı dünyaya onurlu yaşama dersini vermiştir ve şehitler bu dersin öncüleridir.

İslam İnkılabı, her tehdidi fırsata çevirmiş ve dünyanın her yerindeki Resulullah (s.a.a) evlatlarının elinden tutup ayağa kaldırmıştır. Direniş cephesi savaşçıları, Filistin'den, Yemen'e ve Suriye'den direniş bayrağının çekildiği her yere kadar Şehit Süleymani gibi şehitlerimizi örnek alarak sahayı Amerika'ya daraltmıştır.
Son iki ayda ne bir ülke ne de bir uçak gemisi olan ama direniş kültürünü İslam İnkılabından alan Hizbullah Hareketi, iki görüşmeyle ve ateş açmadan deniz sınırını bölme haklarını elde ettiler ve bu dünyada eşi benzeri görülmemiş bir olaydır. Bu hakkı elde etmek için yıllarca savaş yaşanabilirdi ama bugün Hizbullah'ın ve direniş cephesinin otoritesini görüyoruz.’

Filistin'in beşinci nesli hiçbir zaman bugünkü kadar güçlü ve kararlı olmadı
General Kani şunları söyledi: ‘Şehit Süleymani'nin mektebi, dünyadaki istikbar ve zorbalığa karşı duran cesaret ve otorite mektebidir. Filistin'de taşlarla savaştılar ama bugün görüyoruz ki ataları yaklaşık 75 yıl savaşan beşinci nesil Filistin hiçbir zaman bugünkü kadar güçlü ve sebatlı olmadı.

Geçen yıl Ramazan ayında meydana gelen Kudüs’ün Kılıcı savaşında İsrail rejimi direniş cephesine “Mescid-i Aksa'dan iki saat içinde çıkmazsanız sizi vururuz” uyarısında bulunmuştu ama üzerlerine üç binden fazla roket atıldı.
Muharrem ayında yaşanan savaşta Filistin direnişinin sadece bir grubu İsrail ile savaşa girdi ve daha ikinci gün bitmeden savaşı başlatan Siyonist rejim ateşkes talep etti.’

İsrail ordusunun yarısı Batı Şeria'da konuşlanmış durumdadır

Devrim Muhafızları Komutanı sözlerine şöyle devam etti: ‘Siyonist rejim hayatında ilk kez ordusunun yarısından fazlasını Batı Şeria'da konuşlandırmıştır. Batı Şeria, Kirman eyaletinin yarısı büyüklüğünde sınırlı bir bölgedir ve İsrail, ordusunun yarısını bu bölgeye konuşlandırmıştır.
Filistin direnişinin çocukları bu ordunun karşısında durdu ve hareket etmesine izin vermedi. Siyonist rejimin tüm güvenlik sistemi, kendilerine ateş eden genci bulmak için seferber oldu, ancak bulamadılar ve bu genç bir hafta sonra tekrar onlara ateş etti ve şehit oldu.’

Siyonist rejimin başbakanının içinde bulunduğu kötü durumun hikâyesi

General Kani şu ifadelerde bulundu: ‘Beş seçim yaptılar ve bu beş dönem boyunca bir yıl kalabilecek bir hükümet seçemediler. Bu toplantıda adını anmaya bile layık olmayan bu adam kendi rejimi içinde bile rejimin en kötü ve en suçlusu olarak görülüyor.’
General Kani, Siyonist rejim Başbakanı'nın seçimlerden yaklaşık sekiz ay önce yazdığı 27 sayfalık mektuba değinerek şunları söyledi: ‘Siyonist rejimin başbakanı bu mektupta kendi acılarını dile getiriyordu. Bu mektupta, “İsrail ordusu bir rezalet haline geldi ve kimse Siyonist orduya katılmak istemiyor” diye yazıyordu. Yahudiler tarihte iki kez hüküm sürmüş, 80 yıl süren birinci dönemde fitneler onları çökertmiş, yaklaşık 75 yıl süren ikinci aşamada ise yine fitnelerle yıkılmışlardır. Bugün bile aralarındaki farklar o kadar büyük ki çöküyorlar.’

İsrailliler 25 yılın bitmesini bekliyor
Devrim Muhafızları Komutanı sözlerine şöyle devam etti: ‘Dünyadaki araştırma merkezleri, İmam Hamanei’nin İsrail’in yıkılacağını söylediği 25 yıl konusunu araştırıyorlar. Onlar, hiçbir şey kazanmadıklarını ve birçok alanları da kaybettiklerini biliyorlar.

Amerika utanç içinde bölgeyi terk edecek ve Sovyetler Birliği'nin kaderini yaşayacaktır ve araştırma merkezleri de bunu doğruluyor.
Amerika, en büyük yumruğu İran İslam İnkılabından yemiş durumdadır ve direniş cephesinin gücünden çok korkmaktadır. Zorla yürüyebilen ABD başkanı, Amerika'nın çaresizliğinin sonucu olan çaresiz davranışlar sergiliyor.’

Amerika ile gerçek savaşımızda güçlü bir şekilde durmalı ve taviz vermemeliyiz
General Kani şunları söyledi: ‘İmam Hamanei’nin dünkü açıklamaları birkaç kez dinlenmeye değer açıklamalardır. İmam Hamanei bu konuşmaların bir bölümünde şöyle buyurdu: "Siz başörtüsü açık olan birkaç kişiye umut bağlıyorsunuz ama bizim Kadir Gecelerimizde bu insanların Allah ile nasıl münacat ettiğini ve nasıl gözyaşı döktüğünü görmüyorsunuz ve İran halkının size boyun eğeceğini düşünüyorsunuz.”
Amerika ile gerçek savaşımızda güçlü bir şekilde durmalı ve taviz vermemeliyiz. Şehit Kasım Süleymani'nin kanı sayesinde direnişin nur ve onur yolu devam edecektir.

Şehit Süleymani ve Şehit Pur Caferi ayağa kalktılar. Kirman'ın tüm büyük şehitlerini saygıyla anıyor ve Allah'tan bu ilahi yolu devam ettirmesini niyaz ediyorum.’
Rasthaber

Yorumlar