Bahreyn halkı dün Manama'da Siyonist rejimle ilişkilerin normalleşmesine ve Yahudilerin kutlamalarına karşı protesto gösterisi yaptı.
Onlarca protesto yapan Bahreyn vatandaşı pazar akşamı birkaç Manama mahallesinde gösteri yaptı.
Siyonist Uzman Ruei Kais, Bahreyn halkının gösterilerinden bir kesiti Twitter hesabından yayınlayarak: "Bahreyn'de Şii aktivistler Hanuka kutlamasına karşı gösterilerini sürdürüyor" diye duyurdu.
Aynı zamanda, Bahreynli protestocular cuma ve cumartesi günleri Bahreyn'de Hanuka denilen kutlamaya karşı gösteri yaptılar ve ellerinde Filistin bayrakları olan protestocular, Filistin’in hedefleri ve ulusuyla dayanışma içinde olduklarını ilan ettiler.
Ayrıca "İsrail'e ölüm" gibi sloganlar attılar ve Siyonist rejimle ilişkilerin normalleştirilmesine karşı çıktılar.
İbrani takvimine göre Hanuka kutlaması Yahudiler tarafından her yıl 8 gün boyunca kutlanır.
Bahreyn Kralı Hamd bin İsa'nın resmi daveti üzerine bu ayın dördüncü günü Manama'yı ziyaret eden Siyonist rejimin başkanı Isaac Herzog, muhalifler ve Bahreyn halkının protestolarıyla karşılaştı.
Daha önce Bahreyn devriminin manevi lideri Şeyh İsa Qasim, Al-i Halife rejiminin Yahudi festivali, Hanuka'yı Manama'da 8 gün üst üste düzenleme kararını şiddetle kınadı.
Şeyh Isa Qasim bir tweet'te şunları yazdı: "Bu, Bahreyn'deki toplumlarını gerçek anlamda neşe, keder ve geleneklerini tezahürlerinde zorla bir Yahudi toplumuna dönüştürme siyasi planının bir parçası mı《Hanuka》bu tür eylemlerin birçok örneğinden biridir."
Bahreyn Yahudi cemaatinin başı "İbrahim Nuno" da geçtiğimiz günlerde Manama'nın 2022 Aralık ayının son haftasında 8 gün boyunca Yahudilerin Hanuka kutlamalarına tanık olacağını bildirdi.
İbrahim Nuno: "Bu bayram resmi olarak ilk kez Bahreyn'de kutlanıyor. Aynı zamanda İsrail'den Bahreyn'e bir Tevrat parşömeni getirilecek ve bu törene Bahreyn Yahudilerinin yanı sıra bölgedeki diğer ülkelerden Yahudi şahsiyetleri de katılacak. Bu törenler Bahreyn Kapısı ve Manama Pazarın'dan Yahudi Sinagogu'ya kadar uzanır." diye ekledi.
4 Eylül 2020'de Al-i Halife rejimi Siyonist rejim ile ilişkilerin normalleştirilmesi konusunda anlaşmaya vardı. Bahreyn'in farklı bölgelerindeki halk birçok kez gösteriler düzenleyerek Manama ile Tel Aviv arasındaki ilişkilerin normalleştirmeye yönelik anlaşmayı kınadı.
Bahreynliler, başka ülkelerin içişlerine müdahalesine ve varlığına karşı çıkarken, bu müdahalelerin başında Siyonist rejimin Bahreyn’in siyaset alanındaki varlığı sayılabilir. Bahreyn liderlerinin Suudi ile ilişkileri ve dostluğu, Siyonist rejimin Bahreyn'deki varlığının temelini oluşturuyor; Uzmanlara göre bu eylem İslam dünyası için bir tehlike ve ona ihanet sayılır.
Siyonist rejimle ilişkilerin normalleşmesinin ardından Al-i Halife, bu ülkenin başkenti Manama'yı Yahudileştirmeye yöneldi.
Al-i Halife rejiminin din özgürlüğü, hoşgörü ve bir arada yaşama ile ilgilendiğini iddia ettiği sırada, Şii dini törenlerinin kurulmasına ve Aşure töreninin yeniden canlanmasına yönelik kısıtlamalar devam ediyor. Al-i Halife rejimi 50 Yahudi'ye açık alan sağlarken, en basit haklarından mahrum bırakılan ülkedeki Şii nüfusun %70'ini yok sayıyor. Al-i Halife bile Şiileri vatandaşlıktan çıkararak toplumsal dengeyi değiştirmeye çalışıyor.
Şiilerin rejim tarafından siyaset, ekonomi ve kültür alanlarında ötekileştirilmesi yapılırken, ders kitaplarında Şiilerin dini inançları hedef alınmakta ve bu konuda hiçbir şey söylenmemektedir. Aynı zamanda üst düzey Şii dini şahsiyetlere zulmedildi ve onlarca din adamı hapiste ve her türlü hakaret ve işkenceye maruz kalıyor.
Bundan önce Bahreyn rejimine karşı çıkan siyasi konularda uzman yazar İbrahim El-Madhoun, bu ülkedeki "Yahudiler" ve "Budistler" bu alanda tam bir özgürlüğe sahipken ve ritüellerini gerçekleştirirken Bahreyn hükümetinin Şiileri dini ibadetlerini yerine getirmemeleri için kısıtlamaya ve baskı yapmaya devam ettiğini açıklamıştı.

tesnim