İslami Direniş Hareketi (Hamas), ona ve askeri kanadı Kassam Tugayları ordusuna karşı bin bir hesap yapmak durumunda olan işgalciyle çatışmada ve ona ağır darbe indirmede köklü bir cihad ve direniş geleneğinin temelini attı. Hamas hareketi Filistin halkının cihadında bir dönüm noktasıdır. Kurulduğu ilk günden bugüne kadarki cihad ve fedakarlık tarihinde gücünü, siyasi ve askeri birikimini işgalcilere karşı direnişte ve mücadelede yoğunlaştırdı. İşgal rejimi şimdiye kadar bütün girişim ve çabalarına rağmen onu yok edemediği gibi kökünü de kazamadı. O, kökü sağlam ve derinliklere inen bir ağaç gibidir. Onun liderleri, komutanları, mensupları ve sempatizanları suikasta, tutuklanmaya, işkence ve sürgüne maruz kaldı. Hamas hareketi Filistin’i özgürleştirme ve gaspçı işgalciye karşı direnişte şimdiye kadar binlerce şehit verdi, binlerce mensubu yaralandı ve zindanlara atıldı; esir düştü.
Hamas hareketi herkese, Filistin davasının ilke ve sabitelerini korumada askeri ve siyasi yeterliliğini ispat etti. Hamas hareketi öncelikli meselelerin başına Filistin topraklarını, kutsal mekanları, ilkeleri ve Siyonist işgal rejiminin zindanlarında bulunan Filistinli esirleri koymuştur. Hamas’ın Gazze’de düzenlediği kuruluş yıl dönümü etkinliğinde işgal zindanlarında bulunan esirleri temsil eden Esirler Hareketi’nin mesajı okundu. Hamas’ın lideri ise, esirleri özgürlüğe kavuşturmanın öncelikleri arasında olduğunu, bir esir kalmayıncaya kadar hareketin programında olacağını söyledi. Hamas’ın, ikinci bir Özgürlerin Vefası esir takas anlaşması için söz verdiğini belirterek, neye mal olursa olsun bunu gerçekleştirmek için çalışacağını ifade etti.
Hamas hareketinin süreci ve zamanı yıllarla hesaplanamaz. Aksine, ortaya koyduğu cihad, direniş ve cihad ruhlu hareketin gerçekleştirdiği ulusal kazanımlarla hesaplanır. Hamas, maddi ve manevi gücünü Siyonist işgalciye karşı askeri çatışmada toplamayı başardı. Aynı şekilde hareket, kendisinden intikam alma ve kendini tamamıyla ortadan kaldırma girişimlerini de başarısız kıldı. Siyonist düşmanla çatışma kurallarını değiştirdi. Düşmanın güçlü sanılan güvenliğinin zayıf olduğunu gösterip, düşmana karşı üstün gelmeyi başardı.
Hamas hareketi cihad yürüyüşünde her zaman mücadelesinin Arap ve İslam dünyasındaki derinliğine işaret etmiş, İslam ümmetinin birliğinin önemini ve Filistin davasına destek konusundaki rolünü vurgulamıştır. Bu yılki kuruluş yıl dönümü etkinliğinde merkez platforma Arap ve İslam ülkelerinin bayraklarını asıp, konuşmalarda Filistin davasına destek konusunda Arap ve İslam ülkelerinin merkezi bir role sahip olduklarına dikkat çekilmiştir.
Yine Hamas hareketi, Kudüs ve Mescidi Aksa’nın kırmızı çizgileri olduğu, Siyonist işgalciyle mücadelenin adresi oluşturduğu konusunda her zaman tutumunu ifade etmiş, bu konuda ilkeli ve dik duruş sergilemiştir.
Hamas işgalcinin kırmızı çizgileri aşıp, Mescidi Aksa’nın mahremiyetini çiğnemesine, burada namaz kılan ve nöbet tutanlara saldırmasına izin vermeyecektir. Nitekim Mayıs 2021 yılında meydana gelen Kudüs Kılıcı Savaşı hala canlı bir şekilde işgalcinin önünde durmaktadır. Bu, Kudüs ve Mescidi Aksa’ya karşı tırmandırıcı adımlar atmasını veya buralara saldırmasını engellemektedir. Zira böyle bir durumda ödeyeceği bedel çok ağır olacaktır. Kendisi, Kudüs’e saldırmanın, işgalciye karşı her yerde çıkacak açık bir savaşın başlangıcı olacağını çok iyi biliyor.
Hangi isim altında olursa olsun, Siyonist işgal rejimiyle her türlü normalleşmeyi reddediyor Hamas. Çünkü böyle bir şey, Filistin toprağına ve Filistin’in kutsal davasına karşı bir ihanettir. İşgalcilerle yapılacak her türlü normalleşme ve ona umut bağlama girişimi hüsrandan başka bir şey değildir. Bu, Hamas’ı işgale direnişinden ve Filistin topraklarını savunma ilkesinden vazgeçirmeyecektir. Hamas hareketi toprak, kutsal mekanlar, mülteciler ve ilkeler konusunda hiçbir pazarlığı kabul etmeyeceğini defalarca ifade etmiştir. Bunlar birer emanet ve sorumluluktur. Bunları savunmak milli ve kutsal bir görevdir.
Hamas hareketi, direniş ve milli bir ruhla sağlam adımlarla yürümektedir. İşgal altındaki toprakları ve kutsal mekanları kurtarma, ulusal ilke ve sabiteleri koruma sorumluluğunu omuzlamıştır. Hamas, Filistinlileri bulundukları ülkelerde yerleştirme plan ve projelerini reddettiği gibi, Filistin’de ve dışarıda olan mülteci kamplarındaki Filistinlilere destek vermeyi de sürdürmektedir.
Hamas ve diğer direniş hareketleri, işgalciye karşı direnme ve onunla çatışma gücünü geliştirip bunu iyi bir noktaya getirdi. İşgal altındaki Filistin topraklarını kurtarıncaya ve başkenti Kudüs olan Filistin devletini kuruncaya kadar her alanda işgalciyle devam eden açık bir savaş içindedirler.
Filistin Enformasyon Merkezi