KATAR'DAN ŞİRİN EBU AKİLE HAMLESİ (ANALİZ)

Siyonist rejim İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin mülteci kampına düzenlediği baskın sırasında kadın gazeteci Şirin Ebu Akile'nin vurularak şehit edilmesi nedeniyle Katar merkezli Al Jazeera televizyonu Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) dava açtığını duyurdu. 

Görüntülenme: 704 Tarih: 08 Aralık 2022 11:02
KATAR'DAN ŞİRİN EBU AKİLE HAMLESİ (ANALİZ)

Al Jazeera'nin Twitter hesabından yapılan açıklamada, davanın haber kanalının hukuk ekibinin yaptığı incelemenin ardından açıldığı bildirildi.
Siyonist rejim uluslararası yasaları ve normları "hiçe sayarak" olaylarda "gerçek mermi" kullandığını kaydeden Katar merkezli kanal, dünyaca tanınan 51 yaşındaki gazeteci Şirin Ebu Akile'nin öldürülmesinden sonra yaptığı açıklamada ise İsrailli askerlerin gerçekleştirdiği olayı "soğukkanlı bir cinayet" olarak nitelendirmişti.
Al Jazeera'dan yapılan yazılı açıklamada, Ebu Akile'nin öldürülmesinden 6 ay sonra UCM Başsavcılığına gönderilen başvuru dosyasında "hukuk ekibinin kapsamlı ve detaylı soruşturması, görgü tanıklarının ifadeleri, olaya ilişkin çok sayıda video kaydı ve kriminal delilin incelemelerine yer verildiği" belirtildi.
"İsrail askerlerinin, Ebu Akile ve meslektaşlarına ateş açtığına ilişkin delillerin" UCM Savcılığı2na sunulduğu, İsrail ordusunun "Şirin'in ateş hattında kalarak öldürüldüğü" yönündeki iddiasının da çürütüldüğü savunuldu.
Al Jazeera'nın olay hakkında dava açmasının ardından konuşan Siyonist rejim İsrail Başbakanı Yair Lapid, "Hiç kimse askerlerimizi sorgulamayacak ve özellikle Al Jazeera olmak üzere kimse bize savaş ahlakı konusunda vaaz vermeyecek" ifadelerini kullandı.
Hatırlanacağı üzere işgal rejimi İsrail 11 mayıs 2022'de Al Jazeera'nın Filistin asıllı kıdemli gazetecisi Şirin Abu Akile'yi Cenin'de görev başında ve basın yeleği giymiş bir durumda kurşun ile hedef alarak şehit etti. Bu cinayetin pratik olarak Siyonist rejime karşı dava açabilecek iki tarafı var. Bunlardan  biri Filistinliler ve diğeri de Katar merkezli Al Jazeera TV kanalıdır.
Bundan önce de Filistinli gazeteciler sendikası, Uluslararası Ceza Divanı'na olayla ilgili şikayet dilekçesini sunmuştu.
Gelinen aşamada, Al Jazeera kanalının hukuk ekibi, bu cinayet dosyası hakkında detaylı inceleme ve araştırmaları ve yeni birkaç görgü tanığının ifadelerini topladıktan sonra, Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne kendi dilekçesini sundu.  Katar merkezli kanal, gazeteci Abu Akile'nin şehadeti ile ilgili elde ettiği yeni videoların açık şekilde işgal rejimi askerlerinin ona ve meslek arkadaşlarına ateş ettiğini gösterdiğini bildirdi.
Şirin Abu Akile suikastı, savaş suçu için bir örnek teşkil ettiği için Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne dava dilekçesi sunuldu. Cinayet sonrasında BM'nin hukuk uzmanları da açıklamalarında, gazeteci üniformasında hedef alınan Al Jazeera TV kanalının Filistinli gazetecisine yönelik suikastın savaş suçu sayılabilecek seviyede olduğunu bildirmişlerdir.
Bundan sonra, kamuoyunun da beklediği gibi, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Şirin Abu Akile cinayeti hakkında inceleme yapması ve bu cinayete doğrudan veya dolaylı olarak karışan kişi veya kişileri tespit ederek cezalandırması gerekiyor.
Al Jazeera kanalının avukatı Radny Dikson, Hollanda'nın Lahey kentinde düzenlediği basın toplantısında, mahkemenin Şirin Abu Akile cinayetine doğrudan karışan kişileri tespit etmesi gerektiğine işaretle, mahkemenin hatta bu cinayetin talimatını veren kişilere karşı karar verme yetkisine sahip olduğunu kaydetti.
Ve son konu şu ki, Siyonsit rejim bir kez daha ABD'nin desteğiyle cezadan firar edecek olsa da, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından davanın görülüp, ceza verilmesi, Tel-Aviv için büyük siyasi ve hukuki yenilgi sayılabilir.

parstoday

Yorumlar