Hertzog dün Bahreyn'e gitmeden önce yaptığı açıklamada, Bahreyn Kralı'nın daveti üzerine Manama'ya gideceğini duyurmuştu.
Şimdi akla gelen soru şu, "Acaba Bahreyn Kralı neden Siyonist rejim Başkanı'nı Manama'ya davet etti?"
Anlaşılan birinci neden şudur ki Al-i Halife rejimin, meşruluk zafiyetini yabancı yetkililerin ziyaretleriyle telafi etmeye çalışmasıdır. Bunun için, son seçimlerden önce Katolik Dünyasının manevi Lideri Papa François'i Manama'ya davet etti. Seçimler sonrasında da Manama, işgal rejimi Başkanı'nı davet ederek ona evsahipliği yaptı. Al-i Halife rejiminin işgalci Siyonist rejimi ile ilişkileri tam olarak normalleştirme çabası, bu rejimin kendi halkıyla yaşadığı krizi gösterdiği ifade edilebilir.
İkinci neden ise, Al-i Halife rejiminin, kendini dinler arası diyalogdan yanaymış gibi göstermeye çalışmasıdır. Al-i Halife rejimi, Bahreyn'de Şii Müslümanları ve aktivistleri bastırırken, kendini Hristiyanlar ve Yahudilerin savunucusu olarak pazarlıyor.
Papa François ve işgalci rejim kebaşı Hertzog'a Manama'nın evsahipliği yapması da bu çerçevede değerlendirilebilir.
Üçüncü neden ise, Bahreyn yönetiminin Siyonist rejim ile ilişkilerini geliştirmek suretiyle kendi güvenliğini bu rejimin desteğiyle tavkiye etmeye gayret göstermesinden ibarettir. Bu çerçevede Bahreyn'de Siyonist rejime her türlü muhalefete ceza uygulanır.
Bahreynli siyasi aktivistlerden Abdul-Hadi Hoca, ırkçı İsrail rejimine hakaret suçlamasıyla tutuklandı. Ondan önce de iktidardaki ailenin üyelerinden olan Muhammed Al-i Halife, Bahreyn Kültür ve Tarihi Eserler Kurumu Başkanlığı'ndan Siyonist rejimin Manama Büyükelçisi İtan Naiye'yle el sıkışmadığı için uzaklaştırıldı.
Ancak Siyonist rejim, Hertzog'un Bahreyn ziyareti ile hangi hedefler peşindedir?
Hertzog'un ziyaret amaçlarından biri kuşkusuz, Bahreyn ile ilişkileri geliştirmektir. Bahreyn 2020 yılında korsan rejim İsrail ile normalleşme sürecine başladı ve iki sene sonra ikili ilişkiler ilerledi.
Ancak Hertzog'un Bahreyn ziyareti ve ardından BAE'ye bugün gerçekleştirdiği ziyaretinin en önemli hedefi, bu rejimin menfur bir rejim olmadığını göstermektir. Özellikle Katar'da Dünya Kupası karşılaşmaları sırasında, çeşitli Arap ülkelerinin vatandaşları, Siyonist İsrail medyasına röportaj vermeyi reddettikleri gibi, açık şekilde Filistin'e destek verdiler. Hatta Faslı oyuncu Cevad el Yamak, Kanada karşısındaki galibiyetin ardından Filistin bayrağını kaldırarak, omuzunda taşıdı.
Hertzog Dünya Kupası sırasında Bahreyn ve BAE'ye gerçekleştirdiği ziyareti ile rejimin menfur olmadığını kanıtlamaya çalıştı.
Oysa son günlerde Bahreyn halkı tarafından Hertzog ziyareti ve ilişkilerin normalleşmesini protesto etmek için defalarca gösteri düzenlenmiştir. Bu eylemler yüzünden Al-i Halife rejimi Hertzog ziyareti öncesinde güvenlik önlemlerini artırdı. Bahreyn Devrimi'nin manevi lideri Şeyh İsa Kasım ise twitter üzerinden paylaştığı bir mesajda, Siyonist rejim ile ilişkileri normalleştirmenin ihanet olduğunu, Bahreyn topraklarının Siyonist rejimin başkanının kötü adımlarıyla kirlenmesinin onurlu Bahreynlilerin kabul etmeyeceği bir kara leke olduğunu vurguladı.

parstoday