SİYONİST YETKİLİLERİ KORKU SARDI (ANALİZ)

Siyonist medya, Katar Dünya Kupası maçlarının kulisinde, halkın ve yeni uzlaşan ülkelere yönelik nefretinin derinliği ve boyutunu ifşa etmesi ardından, ırkçı rejimin güvenlik kaynakları, Siyonist İsrail'in elebaşı Isaac Herzog'un yaklaşmakta olan BAE ve Bahreyn ziyaretinde güvenlik seviyesinin artırıldığını duyurdu. 

Görüntülenme: 723 Tarih: 03 Aralık 2022 12:23
SİYONİST YETKİLİLERİ KORKU SARDI (ANALİZ)

Siyonist rejim ile BAE ve Bahreyn arasında sözde Abraham Anlaşması'nın imzalanmasından bu yana, Siyonistlerin kendilerini inzivadan kurtarıcı melek gördükleri bu iki küçük Arap ülkesi, Siyonist yetkililerin uğrak yeri haline geldi.  
Eskiden yapılan ziyaretle tıpkı Abraham anlaşması gibi İranofobi ekseni üzerine kuruluydu gerçi bu konu hala kendi konumunu koruyor; fakat Katar Dünya Kupası maçları sırasında, normalleşme süreci ve temeline yönelik yaşanan beklenmedik olaylar, Herzog'un BAE ve Bahreyn’e yakın ziyaretinin temel hedefini etkileyebilir; zira Katar Dünya Kupası etkinliğine katılan seyircilerin tutumları ve tepkileri, Arap halkının bu rejim ve uzlaşmacı hükümetlerden ne kadar nefret ettiğini gösteriyor.
Kuşkusuz böyle bir atmosferin oluşması Siyonist rejimle ilişkilerin sürdürülmesini, yeni Uzlaşmacı hükümetlere ağıra mal olacaktır. Nitekim National Interest'in yazdığı gibi, Suudi Arabistan'ın veliahdı Muhammed bin Salman, Camp David anlaşmasını imzalayan Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat’ın kaderini yaşamaktan korktuğu için Abraham anlaşmasına açıkça katılmayı reddediyor.
Bu ihtimal ciddi görünüyor zira Arabistan'da hakim olan baskı atmosfere, Bin Selman'ın politikalarını protesto etmek mümkün olsa bile bunun bedeli ağır olabileceği ve Cemal Kaşıkçı gibi eleştirilerde bulunanların hayatına mal olabileceğine rağmen, Suudi vatandaşları da Doha’da Siyonist rejim ile ilişkileri normalleştirmeye muhalif olanlara katılarak Siyonist muhabirlere ropörtaj vermezken hatta sözlü atışmalara bile girdiler.
Sosyal medyada yoğun ilgi gören görüntülerde, bir Arabistan vatandaşı siyonist rejimin KAN muhabirine yoğun öfkesi nedeni ile muhabir korkudan orayı terk ediyor. Suudi vatandaş öfke ile “Katar bizim topraklarımızdır ve senin burada olmaman gerekir” diyor.
Siyonist rejim başkanının BAE ve Bahreyn gezisinin gündeminde yer alacak gibi görünen bir diğer hedef de bu rejimin seçimlerinden sonra bu iki ülkenin endişelerini gidermek. Zira bu seçimlerin en önemli göstergesi, batı ve hatta bazı siyonist akımlara göre sağcılar ve ırkçıların kazanması ve Batı Şeria'da Siyonist yerleşimlerin gelişmesini ve hatta Filistinlilerin sınır dışı edilmesini açıkça desteklemeleridir.
Halbuki BAE, Siyonist rejimle Abaraham Anlaşması'nın imzalanmasını meşrulaştırmak için, bu anlaşmaya göre siyonist rejimi Ürdün Vadisi'nin işgal altındaki Filistin'e ilhakını engellemeye ikna edebildiğini iddia ediyordu. Ancak yeni koşullarda ve seçim sonrası dönemde Siyonist rejimin Batı Şeria'yı işgal etmesini engellemenin hiçbir garantisi yok. Çünkü "dini Siyonizm" ve "Yahudi Gücü"nün aşırılık yanlısı partileri, Batı Şeria'daki hakimiyetlerini ve 1948 savaşı gibi militan terör gruplarını piyasaya sürdüklerini açıkça ortaya koydular. Bu grupların o dönemde kurulması, Deyr Yassin gibi toplu katliamların yanı sıra Filistin topraklarının %78'inin işgaline ve 70 yıldan fazla bir süredir devam eden yaklaşık bir milyon Filistinlinin daha yerinden edilmesine yol açtı.
Dolayısıyla işgal altındaki Filistin'deki seçimlerde sağ partilerin zafer kazanması ve Yahudi Hareketi lideri Ben Ghoir'in geniş yetkilere sahip İç Güvenlik Bakanlığı gibi yeni kabinede kilit mevkilere atanması, "Abraham Anlaşması" olarak bilinen yeni kurulan eksenin önüne büyük bir taş attığı söylenebilir. Zira hem bu eksene zaten girmiş olanlar ve hem de bu eksene daha sonra girmek isteyenler için çok daha zorlu bir hal aldı.
Öyle görünüyor ki Herzog'un Abu Dabi ve Manama gezisindeki en önemli görevi bu engeli ortadan kaldırmak ve bu eksendeki güveni yeniden tesis etmektir. Ancak Katar Dünya Kupası sırasında oluşan uçurum, sahte Siyonist rejimin göstermelik başkanının aşabileceğinden çok daha derindir.
Parstoday

Yorumlar