Geçen ay içerisinde Batı Şeria'da Siyonist rejime karşı yeni bir direniş operasyonu başladı. Katar'ın El Cezire kanalı, Batı Şeria'nın geçen Eylül ayında her türlüsünden 833 direniş operasyonuna tanık olduğunu duyurdu.Bu hafta başından bu yana Kudüs ve Nablus'ta Siyonist işgalci İsrail askerleri ile direniş güçleri arasında çıkan çatışmada 2 Siyonist asker öldürüldü, 3 işgalci Siyonist asker de yaralandı. Batı Şeria'daki gelişmeler birçok açıdan önemlidir.Birinci mesele,  Batı Şeria'daki insanların Kudüs'ü işgal eden rejime karşı silahlandığı ve bu rejime karşı direniş operasyonlarını tercih ettiği artık sessizlik ve pasifliğinden vazgeçmesidir. Bu bağlamda Lübnan Hizbullah Hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, "bugün Batı Şeria'da halk direnişine ve intifadaya tanık olduk. Çünkü her gün bir operasyona daha tanık oluyoruz." dedi.

Bu gelişmelerin ikinci boyutu ise Batı Şeria'daki operasyonlar serisi, Siyonist Rejim İsrail düşmanının Batı Şeria'dan herhangi bir tehditle karşılaşmayacağını düşündüğünü ancak bunun bir yanılgı olduğunu düşmanın bu bölgedeki yanlış bir izlenime sahip olduğunu gösterdi. Batı Şeria halkının Siyonist rejime karşı savaşma ve işgalcilere direnme konusunda ciddi bir kararlılığı var ve uzlaşma yerine mücadele ve direnişi tercih ettiği açıkça bu süreç ile ortaya koyulmuştur.

Bu konuda Lübnan Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah,"  İsrail olan düşmanımız Batı Şeria'daki direniş girişimlerini ve faaliyetlerini durdurduğunu düşünüyordu, ancak bugün Batı Şeria'da insanların kurşun ve patlayıcı maddeler ile intifadasına tanıklık ediyoruz. Batı Şeria'da gördüğümüz şey cesaret ve yenilikten ibarettir. " dedi. Son dönemdeki gelişmelerin üçüncü boyut, Batı Şeria'da Filistin İslami Cihadı ile Hamas arasında ve  Fetih hareketinin bazı üyeleriyle işbirliğinin oluşmasıdır. Katar El Cezire kanalı, Batı Şeria'daki mevcut direniş sürecinde dikkat çeken şeyin, İslami Cihad ve Hamas'a bağlı savaşçıların ve  mücahitlerin, El Fetih hareketine bağlı "Şühede el-Aksa" Kataib savaşçılarıyla bütünleşmesi olduğunu yazdı. Bu bağlamda birkaç yeni silahlı grubun bu işbirliğinden doğduğu da belirtilmektedir. Hamas'ın siyasi bürosu başkan yardımcısı "Saleh el-Aruri", yeni intifadanın kıvılcımları ve emarelerinin Batı Şeria'da görüldüğünü ve bunun göstergelerinden birinin sahadaki mücadelenin etrafında birlik oluştuğu meselesi olduğunu vurguladı ve Arin El Esved dahil olmak üzere grupların tüm Filistinli kesimlerden savaşçıları içerdiğini ve amacının işgalcilere karşı direnmek olduğunu da belirtti. Son gelişmelerde göze çarpan dördüncü boyut, yeni direniş operasyonlarında yeni nesil Filistinlilerin yer verilmesidir. Bu yeni nesil ve yeni kesimlerin operasyonlara katılım süreci, Filistinli çocuklar arasında direniş akımına olan inancını ve direniş komutanlarını Siyonistler tarafından öldürme politikasının direniş üzerinde olumsuz bir etkisi olmayacağını göstermektedir. Uluslararası ilişkiler ve stratejik araştırmalar araştırmacısı Abdullah el-Akrabavi, Batı Şeria'nın direniş girişimlerinde bir artışa tanık olduğunu ve Siyonist rejimin son on beş yılda Batı Şeria'daki Filistin direnişini bastırma stratejilerinin başarısız olduğunu söyledi. Yeni nesil Filistinliler direniş operasyonları serisine başlamıştır  bu da Batı Şeria'daki direnişin arttığı anlamına gelmektedir.Batı Şeria'da dikkat çeken önemli bir başka nokta da, Batı Şeria'da birçok Siyonist'in ölümü ve yaralanmasıyla sonuçlanan direniş operasyonlarındaki artışın İsrail kabinesinde korku ve endişeye yol açmasıdır. Gazze Şeridi kuşatması direnişi zayıflatmamış, tam tersi Batı Şeria'yı da harekete geçirmiştir. Batı Şeria da Gazze Şeridi ile birleşerek direnişin gücüne güç katmıştır. 

parstoday