Murra, Filistin Enformasyon Merkezi’ne yaptığı açıklamada, katliam gerçekleştiği sırada kampta silahlı kişilerin bulunmadığını ve devrimcilerin katliamdan önce Beyrut’tan ayrıldıklarını açıkladı.
 

Filistin devriminin Ağustos 1982’de Lübnan’dan çıkmasının Beyrut’taki kampların korunması konusunda uluslararası uzlaşıya yol açtığını belirten Murra, bunun kamplarını terk eden Filistinli mültecileri kamplara yeniden dönmeye cesaretlendirdiğini bildirdi.
 

Murra, “Sabra ve Şatilla dahil kamplara dönenler yaşlılar, kadınlar ve çocuklardı” dedi.
 

Sabra ve Şatilla Katliamı’nın İsrail’in Filistin halkını korkutmak, direnişini kırmak ve mülteciler davasını tasfiye etmek için planladığı katliamlardan biri olduğuna dikkat çeken Murra, Sabra ve Şatilla Katliamı’nın Deir Yasin, Kefer Kasım, Et-Tantura ve diğer katliamların devamı niteliğinde olduğunu belirtti.
 

Murra, katliamın İsrail ile El-Ketaib El-Lübnaniyye Partisi ve Lübnan Güçleri arasındaki koordinasyonla önceden planlanarak gerçekleştirildiğini, İsrail’in katliam için askeri destek sağladığını, Lübnan Güçleri ve Güney Lübnan Ordusu milislerinin kampa saldırdığını söyledi.

Filistin Enformasyon Merkezi