ABDULBARİ ATVAN HAMAS'IN SURİYE'YE DÖNME KARARINI DEĞERLENDİRDİ

Abdulbari Atvan, kaleme aldığı makalesinde, bazı tarafların taş koymasına rağmen Hamas'ın neden Şam hükümetiyle ilişkilerini yeniden başlatma konusunda ısrar ettiğini değerlendirdi. 

Görüntülenme: 1030 Tarih: 28 Temmuz 2022 11:02
ABDULBARİ ATVAN HAMAS'IN SURİYE'YE DÖNME KARARINI DEĞERLENDİRDİ

Rey el-Yevm Gazetesi Başeditörü ve Arap dünyasının önde gelen analistlerinden olan Abdulbari Atvan, kaleme aldığı son makalesinde Hamas ile Suriye arasındaki uzlaşma olayını değerlendirdi ve şunları söyledi:

'Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın el-Meyadin kanalına verdiği son röportaj, Suriye makamları ile Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) arasındaki ilişkiler konusunu bir kez daha gündeme getirdi. Seyyid Hasan Nasrallah bu röportajda, Hamas ile Suriye arasındaki uzlaşma sürecinde olumlu sonuçlar alındığına değinerek, "Hamas'taki kardeşlerimiz, bu harekete ve genel olarak Filistin direnişine Suriye gibi hiçbir Arap ülkesinin yardım etmediğini kabul ediyor" ifadesinde bulundu.

Seyyid Hasan Nasrallah'ın Suriye ile Hamas'ın barışmasına dair olumlu göstergelerin varlığından bahsetmesi belki de iki temel gelişmeye dayanıyordu:

- Birincisi, Hamas'ın siyasi ofisi geçen ay oybirliğiyle Suriye ile ilişkilerin yeniden başlatılmasına karar verdi. Çünkü Suriye, Hamas hareketinin de bağlı olduğu direniş ekseninin bir parçasıdır.

-Suriye İslam Konseyi (muhalif) olarak bilinen teşkilatın başkanı Şeyh Usame el-Rafei, şunları söyledi: 'Hamas hareketi, şu ana kadar farklı Arap ülkelerinin Müslüman alimlerinden oluşan bir heyetinin Suriye hükümeti ve bu ülkenin Başkanı Beşar Esad ile ilişkilerin yeniden başlatılmaması tavsiyesine herhangi bir yanıt vermedi.

Hamas'ın söz konusu heyete yanıt vermemesi şu anlama gelmektedir: 'Bu hareket, Suriye hükümetiyle ilişkilerini yeniden başlatma ve Seyid Hasan Nasrallah'ın bu konuda arabuluculuğunu kolaylaştıracak her şeyi sağlama kararında ısrar ediyor ve bu, Hamas ve siyasi ofisi tarafından değerlendirilebilecek bir pozisyondur.

Söz konusu heyetin Hamas hareketine tavsiyesi başarılı olmadı ve bu durum, bu heyetin Suriye ve bölgedeki ana gelişmeleri ve özellikle Suriye hükümetinin direnişini ve bu rejimi devirmek veya değiştirmek için harcanan yüz milyarlarca doların başarısız olduğunu görmezden geldiğini göstermektedir. Oysa Suriye'ye karşı yapılan bu komplonun arkasında yüzde yüz ABD vardır ve bu ülke, Suriye halkının isteklerini suistimal etmiş ve bunu işgalci İsrail rejimine hizmet etmek için kullanmıştır.

Demir Kubbe'nin aşağılanmasına ve işgal rejiminin 11 gün boyunca dünyadan tecrit edilmesine ve 6 milyondan fazla yerleşimcinin sığınaklara akın etmesine ve Mescid-i Aksa ve savunucularına yardım edilmesine neden olan İran'ın Hamas hareketine ve diğer direniş gruplarına seyir füzeleri ve insansız hava araçları gönderme eylemi ve bu yardımlar, Müslüman alim heyetlerinin iddia ettiği gibi en büyük fitnelerden biri mi?! Bu alimlerden bazılarının kendi etnik ve ideolojik sebepleri nedeniyle İran'a düşman oldukları açıktır.

Bu alimlerin bağlı olduğu veya güvendiği ülkelerin çoğu Hamas'a veya diğer direniş gruplarına tek bir kurşun bile vermemiştir. Umarız onlar, Hamas hareketinin bu kararına saygı duyar ve onu takdir ederler. Tüm bunlar dışında zaten, Filistin davasını desteklemek için dörtten fazla savaşa katılmış, on binlerce şehit vermiş ve Siyonist düşmanla her türlü normalleşmeyi reddetmiş bir Arap İslam ülkesiyle ilişkileri yeniden kurmak, aklın ve vatanseverliğin zirvesidir.

Seyid Hasan Nasrallah'ın Hamas ile Suriye hükümeti arasındaki ilişkileri yeniden kurma çabalarının ve arabuluculuğunun başarılı olmasını ve bu alimlerin de İsrailli işgalcilere karşı direnişin kalesinde yer almalarını umut ediyoruz.'

rasthaber

Yorumlar