Savafita bugün (26 Temmuz Salı) yaptığı açıklamada, işgal güçlerinin Filistin'i işgal ettikleri tarihten bu yana sürdürdükleri cinayet, esir alma, göçe zorlama ve evleri yıkma politikalarının Filistin halkının direnişini sürdürme konusundaki kararlılığını kırmayı asla başaramayacağını vurguladı. 

Savafita, dün gece Karava Beni Hassan'da iki mücahidin ailesinin evlerinin yıkılması olayına değinerek, yıllardan beri bu politikanın sürdürülmesine rağmen bugün hâlâ direniş eylemlerinin devam ediyor olmasının, bu şekilde toplu cezalandırma politikasının Filistin halkının direniş konusundaki kararlılığını kırmayı başaramadığını ispat ettiğine dikkat çekti. 

Savafita, işgal güçlerinin artık bu politikalarının kendilerinin amaçlarına hizmet etmediğini, gençlerin direnişi daha da artırmalarına yol açan bir yakıt rolü oynadığını anlamaları gerektiğini hatırlattı. 

İsrail işgal güçleri dün gece, geçtiğimiz Nisan ayının sonunda Ariel yahudi yerleşim merkezine yönelik feda eylemini gerçekleştiren ve buranın bekçisini sıfır noktasından ateş ederek öldürmeyi başaran iki direnişçinin ailelerine ait evleri içlerine yerleştirdikleri bombaları patlatarak yerle bir ettiler. İşgal rejimi, bu evlerin yıkılması işlemini ABD Başkanı Joe Biden'in bölgesel ziyareti nedeniyle ertelemişti. 

İsrail işgal yönetimi Ariel eyleminden, her ikisi de Selfit vilayetine bağlı Karava Beni Hassan kasabasının ahalisinden olan 20 yaşındaki Yusuf Asi ile 19 yaşındaki Yahya Mer'i'yi sorumlu tutuyordu. 

Hukuk sistemine göre suçların bireyselliği prensibine rağmen siyonist işgal güçleri Filistinlilerin kendilerine karşı düzenlediği eylemlerde sadece eylemciyi değil onun bütün ailesini mahkum ediyor ve çoğu zaman ailenin evlerini yıkıyor. Buna rağmen Filistin halkı işgale son vermek ve haklarını geri almak için bütün zorluklara göğüs gererek direnmeye devam ediyor.

Filistin Enformasyon Merkezi