BM'DEN MESAFİR YATTA'DA YAŞAYAN FİLİSTİNLİLERE DESTEK

Birleşmiş Milletler teşkilatı, El-Halil'in güneyindeki Mesafir Yatta bölgesinde yaşayan Filistinlilerin zorla buradan çıkarılmasının Dördüncü Cenevre Anlaşması'na çok açık bir şekilde muhalefet edilmesi anlamına geleceği ve savaş suçu sayılacağına dair uyarıda bulundu.  

Görüntülenme: 877 Tarih: 08 Temmuz 2022 09:20
BM'DEN MESAFİR YATTA'DA YAŞAYAN FİLİSTİNLİLERE DESTEK

Kısa adı OCHA olan BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi tarafından yapılan açıklamada, uluslararası hukukun işgal edilen Filistin topraklarında yaşayan Filistinli sivillerin zorla yurtlarından çıkarılmasına engel teşkil ettiğine dikkat çekerek, İsrail'in zorla tahliye, kasıtlı yıkım, askeri eğitim gibi çalışmalar da dahil tüm zorlayıcı tedbirlerine son vermesi gerektiğini hatırlattı. 

OCHA yaptığı açıklamada, 55 yıldan beri devam eden işgal süresince sürdürülen göçe zorlama ve işgal edilmiş toprakların kimliğini değiştirme çabalarının uluslararası hukuka ve hukuki açıdan bağlayıcı sayılan Güvenlik Konseyi kararlarına aykırı olduğunu dile getirdi. 

Açıklamada Mesafir Yatta bölgesinde toplamda 569'u çocuk 1150 kişiden oluşan 215 Filistinli ailenin evlerinin yıkılması tehdidiyle karşı karşıya olmaları sebebiyle büyük sıkıntı yaşadığına dikkat çekildi. Bunun yanı sıra civardaki kaçak yahudi yerleşim merkezlerinde ikamet eden yerleşimcilerin sürekli devam eden tehdit ve saldırılarına maruz kaldıkları ifade edildi. 

BM kararlarında ve uluslararası hukuka göre İsrail işgal rejiminin, siyonistlerin 1967 Haziran Savaşı'nda ele geçirdiği Batı Şeria'nın ve Doğu Kudüs'ün tamamı üzerindeki varlığı işgal ve bu bölgelere inşa edilmiş olan yahudi yerleşim merkezlerinin tümü de gayrimeşru olarak tanımlanıyor. 

El-Halil'in Mesafir Yatta bölgesinde de, "askeri eğitim alanı" olduğu iddiasıyla 12 yerleşim bölgesinin boşaltılması yönündeki işgal ve gasp kararına yapılan itiraz işgal rejiminin Kudüs'teki Yüksek Mahkeme'si tarafından reddedilmişti. Bu karar ise dört bin civarında Filistinlinin tehcir edilmesi anlamına geliyor. 

İşgal rejiminin bütün bu arazilere el koymasının asıl amacı ise buraları yahudi göçmenlere verebilmek için oraların asıl sahiplerini göçe zorlamak. 

Cenevre Haklar ve Özgürlükler Konseyi konuyla ilgili açıklamasında İsrail Yüksek Mahkemesi'nin kararının bir savaş suçu olduğuna dikkat çekmişti. 

Filistin Enformasyon Merkezi

Yorumlar