Filistin Enformasyon Merkezi'nin kendisiyle yaptığı röportajda El-Hidmi “Siyonist işgal rejiminin özelde Mescidi Aksa’ya, genelde ise Kudüs şehrine, (bütün Filistin’e) egemen olma otoritesinin simgesi olarak bakıyor. Dolayısıyla Yahudi plan ve projeye göre Filistinlilerle olan savaşı Mescidi Aksa ve Kudüs şehri üzerinde otorite sağlamadan bitmeyecektir.” dedi. 

El-Hidmi devamla, “Kudüs halkı, baskınlara karşı direniş göstererek ve Mescidi Aksa’da sürekli nöbet tutarak Yahudileştirme projelerini engelliyor. İşgalcinin vahşiliklerine karşı direniş gösteren Kudüs halkı, yerleşimcilerin en son Bayrak Yürüyüşü gibi saldırıları ve telmudi ayin yapma gibi girişimlerle burayı Yahudileştirme umutlarını da suya düşürdü.” ifadesini kullandı.

İşgalcinin durdurmadığı Bayraklar Yürüyüşü'nün işgalcinin egemenliğini yansıttığını, kendisiyle Yahudi yerleşimcilerin istedikleri zaman buraya girebileceklerini ortaya koyduklarını hatırlatan El-Hidmi, “Olup bitenler bu projenin işgalci için temel bir mesele ve proje olduğunu gösteriyor. Bu ayrıntılar işgalci için önemli anlam da içeriyor. Çünkü bunlar işgalcinin Yahudileştirme projesini şekillendirmeye başladığını gösteriyor.” dedi.

İşgalcinin nihai hedefi olan bölgeyi tamamen Yahudileştirme planı olan Mescidi Aksa’yı yıkıp yerine sözde efsane tapınağı inşa etme çabaları konusunda uyaran El-Hidmi, işgalcinin bu konuda küçük küçük adım attığını, ana projeyi parçalara ayırıp her birini adım adım hayata geçirmeye çalıştığını kaydetti.

“İşgalcinin projeyi bölümlere ayırmasının amacının attığı adımlara karşı gürültü çıkarılmaması ve bunun da durumun kontrolden çıkmasına neden olmamasıdır.” diyen El-Hidmi “Yahudi yerleşimcilerin toplu dua yapmaları ve batı avlusunda toplanıp dua yapmaları artık onlar için sabit uygulama haline gelmiştir. Bu ve diğer adımlar işgalcinin Mescidi Aksa’nın içini kirletme planının bir parçasıdır.” hatırlatmasını yaptı.

Sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yahudileştirmenin temel konusu Mescidi Aksa’ya sürekli baskın yapmaktır. Günübirlik baskınlar Mescidi Aksa’ya yönelik en tehlikeli Yahudileştirme projesidir. İşgalci, ağır da olsa bu konuda adım atmayı sürdürüyor. Son amaçları olan bölgeyi tamamıyla Yahudileştirip Mescid'i yıkma hedefine doğru adım adım yürüyorlar.”

Yahudileştirmenin önünde büyük bir engel teşkil eden baskınlara karşı direnişin ve Mescidi Aksa’da nöbet tutmanın şehirde ise sürekli devriye gezmenin devam etmesinin önemine dikkat çeken El-Hidmi, baskınları durdurmada başarının Mescidi Aksa’yı Yahudileştirme projesinin tamamıyla durması anlamına geleceğini kaydetti.

El-Hidmi, Mescidi Aksa’da içinde bulunan Filistinlilerle dışarıda bulunan Filistinlilerden bu konuda planlı hareket etmeleri gerektiğini belirterek, bugün için tek taleplerinin baskınların durdurulması olduğunu ifade etti.

El-Hidmi konuşmasının sonunda, bu konuda ikinci ve önemli bir düzlemin ise baskınların resmi olarak durdurulması için Arap ve İslam ülkeleri nezdinde yapılacak diplomatik girişim olduğunu hatırlattı.

(Siyonist işgal rejimi daha önce El-Halil şehrinde bulunan camiyi zaman ve mekan olarak böldüğü gibi, Mescidi Aksa’yı da bölmek için Yahudi yerleşimcilerin sabah saatlerinde, Filistinlilerin evlerine çekildiği sırada baskın yapmalarına müsaade ediyor. Burayı da El-Halil Camii gibi zaman ve mekan olarak bölüp, bir kısmını Yahudi yerleşimcilerin ayinlerine ayırmak istiyor. Filistinlilerin tepkisini hafifletmek ve kırmak için de planı ağır ağır hayata geçiriyor.)

Filistin Enformasyon Merkezi