İSMAİL HENİYYE'NİN KRİTİK LÜBNAN ZİYARETİ (DOSYA)

 

Görüntülenme: 829 Tarih: 27 Haziran 2022 09:00
İSMAİL HENİYYE'NİN KRİTİK LÜBNAN ZİYARETİ (DOSYA)

Hazırlayan: Imad Afane 

Lübnan’daki Filistin mülteci kamplarında kalan Filistinli mülteciler, kendilerini ziyaret eden Hamas Siyasi Birimi Başkanı İsmail Heniyye’yi büyük bir sevinçle karşılarken, kendisi de halkı içinde olmaktan memnuniyet duydu. Ancak ziyaret bunun ötesinde anlamlar taşıyor. Son derece önemli ve hassas bir dönemde, bölgenin büyük çatışmaların eşiğinde olduğu bir süreçte yapılan bu ziyaretin siyasi ve manevi boyutları var.

Lübnan’da Mültecilerin Durumu

Heniyye’nin yaptığı ziyaretin ne anlama geldiği konusunu irdelemeden önce Lübnan’daki Filistinli mültecilerle ilgili bir tablo gösterelim:

Filistinlilerin mülteciliği 1948 yılında başladı. Siyonist çeteler Filistin’in şehir, kasaba ve köylerine karşı insanlık dışı saldırı ve baskınlarda bulunup, 37 katliam yapmaları ve 585 köyden 478’ini yakıp yıkmaları sonucu bu dram başladı. 531 köyün halkı doğup büyüdüğü yeri terk etmek zorunda kaldı. O gün 1 milyon 400 bin olan Filistinlilerden 800’ü doğup büyüdüğü topraklarını terk etti. Bu, nüfusun %57’sine tekabül ediyordu. 1967 yılından sonra işgal rejimi bir kısım Filistinliyi daha işgal ettiği Filistin topraklarının dışına sürgün etti. 

Lübnan’da Filistinli Mültecilerin Sayısı

Nekbe’den sonra Lübnan’a geçen Filistinli mültecilerin sayısı 100-130 bin kadardır. Bunlar 45 mülteci kampına ve yerleşim alanına dağıtıldı. Bugüne kadar ayakta kalan mülteci kampı sayısı ise 12'dir. Bunlar Aynu’l-Hilve, El-Miyeh Miyeh, Şatilla, Burcu’l-Beracine, Nehru’l-Barid, El-Beddavi, El-Bas, Er-Reşidiyye, Burcu’ş-Şimali, Vifel, Vazbiyye, Mar İlyas. Bunların dışında mültecilerin kaldığı 13 yerleşke var ki, UNRWA bunları tanımıyor ve yardım ulaştırmıyor.

Lübnan iç savaşında Filistinli mülteci kamplarından üçü tamamıyla yok oldu. Bir daha da inşa edilmediler. Buralarda yaşayan mülteciler insanlık dışı saldırı ve katliamlara maruz kaldılar. Bunun sonucunda binlerce masum mülteci hayatını kaybetti. 

1 Şubat 2019 tarihinde, UNRWA’da kayıtlı Lübnan’daki Filistinli mülteci sayısı 533 bin 885 kişiydi. Bunlardan %50.7’si resmi mülteci kamplarında yaşıyor.

Lübnan Merkezi İstatistik İdaresi ile Filistin Merkezi İstatistik Birimi'nin 2017 yılında yaptığı sayıma göre ise mülteci kamplarında yaşayan Filistinlilerin sayısı 174 bin 422 idi. Fakat yapılan değerlendirmelerde sayımın siyasi amaçlı olduğu, bununla Lübnan’daki Filistinli mültecilerin sayısını az göstermeyi amaçladığı ifade edildi. 

Filistinli mültecilerin %36’sı Sayda’da, %25’i kuzey bölgesinde, %15’i Sur’da ve %13’ü ise Beyrut’ta yaşamaktadır. 

Lübnan’daki Filistinli toplum genç bir toplumdur. 15 yaş altı olan kesim toplam nüfusun %29’unu oluşturmaktadır. 65 yaş üstü ise bu toplumun sadece %6.4’ünü oluşturmaktadır. Lübnan’daki Filistinli ailelerde ortalama birey sayısı ise 4'tür. 

Filistinli Mültecilerin Lübnan’da Yaşadığı Sıkıntılar

Lübnan’da yaşayan Filistinlilerin yaşadığı sıkıntıların başında ekonomik sıkıntılar ve ev bulma/edinme sıkıntısı geliyor. Bunun yanı sıra onların durumlarını idare edecek sağlıklı bir kanun da yoktur. Mesela Lübnan'da yürürlükteki yasalar Filistinlilerin yetmişten fazla meslekte çalışmalarını engelliyor. Bunlar arasında doktorluk, avukatlık, mühendislik, eczacılık gibi temel ve çok önemli meslekler de var. Onların mülk ve ev edinmeleri de yasaktır. Bu, uluslar arası sözleşme ve antlaşmalara aykırı olduğu gibi en basit insan haklarına da aykırı bir durumdur. 

Filistinli bir ailenin ortalama borcu 1115 Amerika dolarına ulaşabiliyor. Bunun sonucunda birçok aile tüketimini azaltmak zorunda kalıyor. Bu da işsizliğin gençler arasında %80’lere ulaşmasına neden oluyor. 

UNRWA’nın Hizmetlerini Azaltması

ABD, UNRWA’nın kaynaklarını kurutmak için önce 5 Ocak 2018 tarihinde yardımlarını 125 milyon dolara indirdi. Ardından Ağustos 2018'de UNRWA yardımlarını tamamen kestiğini duyurdu. UNRWA bütçesinin önemli bir kısmını oluşturan ABD yardımlarının önce azaltılması ardından tamamen kesilmesi, bütçe açığının büyüyüp 100 milyon dolara ulaşmasına bunun sonucunda da mültecilere yaptığı yardımları önemli ölçüde azaltmasına neden oldu.

UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini Filistinli mültecilerin bulundukları ülkelerdeki mülteci kamplarının durumunun ‘korkunç’ olduğunu belirterek, bunlar arasında durumu çok kötü olan kampların ise Lübnan’daki kamplar ve burada yaşayan mülteciler olduğunu ifade etti. Lazzarini’ye göre bunun nedeni Lübnan’daki mültecilerin %80’inin UNRWA’nın yardımlarına bağlı olmasıdır. Bu da yakın bir insanlık felaketinin kapıda olduğunu gösteriyor. Bu durum binlerce Filistinli mültecinin sıkıntısına sıkıntı katmaktadır. Lübnan’da artan ekonomik sıkıntı ise bu durumu daha da kötüleştirmektedir.

Mülteci Kampları Mahrumiyet Bölgesidir

Lübnan hükümeti mültecilerin ihtiyaç duyduğu düzenli ve alt yapısı olan yerleşim alanları oluşturmada bir katkı sağlamadı. Bu konuda mültecilerin durumuna müdahale etmedi. O nedenle kamplarda düzensiz yerleşim alanları meydana geldi. Buraların su, elektrik, kanalizasyon gibi alt yapı hizmetlerine ihtiyacı var. Bunlar bir tarafa, Lübnan hükümeti mülteci kamplarına inşaat malzemesinin girişi için de çok ağır şartlar koydu. Sadece bu zor şartlara göre ve oldukça az miktarda malzemenin girmesine izin veriyor.

Filistinlilerin kamplarda üstlendikleri olumlu role rağmen Lübnan’daki kimi medya kaynaklarıyla siyasi bazı çevreler Filistinlilere yönelik tahriklerini sürdürmekte, Filistin mülteci kamplarındaki ortama odaklanmakta, Filistinlilerin rolünü kötü göstermekte ve mülteci kamplarını şeytanlaştırmaktadırlar. 

Heniyye’nin Ziyareti ve Mülteci Kamplarındaki Durumun Düzeltilmesiyle İlgili Bir Umut

Filistinli mültecileri kuşatan zor şartlar, Lübnan’ı kasıp kavuran kötü hayat koşulları karşısında fazlasıyla etkilenmelerine neden olan bir ortama sokuyor. Bu durum, Filistin davasını ve mülteci meselesini tasfiye etme projeleri kapsamında atılan adımlar nedeniyle mültecilerin fazlasıyla etkilenmelerine neden olmaktadır. Bu da Filistin direniş hareketlerinin en büyüğü olan Hamas hareketi Siyasi Birimi Başkanı İsmail Heniyye’nin kampları ziyaret etmesini, sorunlarına eğilmesini, onlara yardım elini uzatmasını son derece önemli kılıyor.

Tabii, Hamas hareketi bir devlet değildir. Bunu unutmamak gerekir. Sadece bir direniş hareketidir. Bu hareket her yerde takip edilip kovulmakta ve kuşatmaya tabi tutulmaktadır. Yerel ve uluslar arası güçler olmadan, özellikle Lübnan devleti olmadan tek başına Lübnan’daki mültecilerin durumuna köklü bir çözüm getirip onları ayağa kaldırması mümkün değildir. Lübnan hükümetinden istenen en önemli husus, onun kamplar üzerindeki ekonomik ve güvenlik alanındaki yumruğunu kaldırmasıdır. Önceki gün Patrik Beşşare Er-Rai bu konuda şöyle demişti:

“Filistin halkı mülteci kamplarında yaşamak için yaratılmamıştır. Aksine ev, ilim, çalışma ve refahın bulunduğu bir toplumda yaşamalıdır. Onların artık vatanlarına dönüp vatanlarını inşa etme, tarihlerini tamamlama ve medeniyetin olduğu topraklarını koruma vakti gelmiştir.”

Heniyye’nin Yaptığı Ziyaretin Siyasi Boyutu

Hamas lideri olarak Heniyye’nin Lübnan’a ve ardından buradaki Filistin mülteci kamplarına yaptığı ziyaret, birçok Arap rejiminin Siyonist rejimle ilişkileri normalleştirme trenine bindiği bu süreçte Filistin davasını mülteciler meselesi üzerinden tasfiye etme projelerine karşı durma çabalarının bir parçasıdır.

İşgal altındaki Filistin’in kuzey sınırıyla komşu olan Lübnan’ın coğrafi yapısı, toprakları üzerinde binlerce Filistinli mültecinin olması, bunların işgalci  düşmana karşı kahraman bir direniş ve mücadele tecrübesine sahip olması, Hamas liderinin yaptığı ziyareti çok anlamlı ve stratejik kılıyor. Bu ziyaret, Hamas hareketinin daha önce direniş ve mücadele merkezi rolleri üstelenen mülteci kamplarına dönmek istediğini gösteriyor. 

Filistin topraklarının sınırlarında olan cepheleri tekrar ihya etme stratejisi, direnişin Lübnan’da sıkıntı, keder ve umutsuzluk içinde olan mülteci varlığını bir devrim kalesine, özgürlük ve dönüş projesinde de Truva atına dönüştürmek istediğini gösteriyor. 

Siyonist rejimin Lübnan doğal gazını çalmasından sonra iki ülke arasındaki ilişkilerin gerildiği, Amerika desteğiyle Siyonistlerin İran’a tehditlerini tırmandırdığı bir zamanda yapılan bu ziyaret, sloganı özgürlük ve dönüş olan kapsamlı bir direniş stratejisi karşısında işgalcinin bütün cepheleri birleştirme politikasını hayata geçirmesine engel olabilir. 

(Hamas hareketi Lübnan'da ve Lübnan dışında bulunan Filistinli mültecilere karşı mütevazı imkanlarıyla tıbbi, insani yardım, sağlık ve eğitim alanlarında hizmetler sunarken, bazen burada bulunan Fetih mensupları, bazen de o ülkenin eliyle bu hizmetler aksatılmaktadır. Heniyye’nin ziyaret ettiği bu kamplarda birkaç ay önce Fetih’e bağlı silahlı gruplar Hamas mensuplarına ateş açıp birkaçını öldürmüştü. Hamas’ın sağduyulu tutumu olmasaydı, kampta büyük bir çatışma yaşanacaktı.)

Filistin Enformasyon Merkezi

Yorumlar