Komite dün (30 Mayıs Pazartesi) yayınladığı bildiride, işgal güçlerinin, Kudüs şehrinin çocuklarının ve gençlerinin bilek güçleri karşısında son birkaç ay ve birkaç haftalık süreç içinde bu şehirde egemenliğini ve tehdit gücünü kaybetmesinden dolayı Kudüslülerden intikam almaya devam ettiğine dikkat çekti. 

Komite, işgal güçlerinin çok sıkı koruması altında ve İsrail işgal rejiminin muhtelif güvenlik organlarından binlerce kişinin verdiği savaşın gölgesinde gerçekleştirilen yahudileştirme amaçlı bayrak yürüyüşünün hiçbir şekilde İsrail işgal rejiminin Kudüs'e hakim olduğunu ortaya koyamayacağını vurguladı. Açıklamada Kudüs'ün esir olduğu ama buranın üzerinde gerçek egemenliğin ancak Filistinlilere ait olabileceği ifade edildi. 

Komite, Kudüs ahalisinin maruz kaldığı onca kuşatmaya ve insanlık dışı uygulamaya rağmen yine de yerleşimci çetelere kararlılıkla karşı durabildiğini belirtti. 

Komite, işgal rejiminin üç bin civarında yahudi yerleşimcinin Mescidi Aksa'ya baskın düzenlemesine ve orada histerik bir şekilde Talmudi ayinler gerçekleştirmelerine izin vermesinin kırmızı çizgilerin iyice aşılması anlamına geldiğini hatırlatarak, Ürdün hükümetinin de bu kutsal mabetle ilgili sorumluluğunu yerine getirmesi, buranın herhangi bir şekilde paylaştırılmasına asla fırsat verilmemesi gerektiğini dile getirdi. 

Filistin Enformasyon Merkezi