Filistin Enformasyon Merkezi'ne özel açıklamalarda bulunan İslami Cihad liderlerinden Adnan, işgal güçlerinin Cenin Mülteci Kampı'na sürekli saldırarak halkın iradesini kırma teşebbüslerinin her seferinde başarısızlıkla sonuçlandığını ve hayal kırıklığı içinde zelil bir şekilde geri çekilmek durumunda kaldıklarını söyledi. 

İşgalcinin Tehdit Gücü Kırıldı

İslami Cihad liderlerinden Adnan devamla, Cenin Mülteci Kampı halkı ile buradaki direnişçilerin 2002 yılında meydana gelen büyük Cenin çatışmasında işgalcinin tehdit gücünü kırdıkları gibi bugün 2022’de de aynı kahramanlığı gösterip güçlerini kırdıklarını söyledi.

Sözlerini şöyle sürdürdü: “Mülteci kampı halkı ile direnişçilerin çatışmada sırtlarını dönmeleri veya beyaz bayrak kaldırmaları mümkün değildir. Çünkü bu onların cihad akidesidir. İşgalciden gördükleri bütün zulüm, barbarlık ve insanlık dışı muameleye rağmen şimdiye kadar birçok şehit ve fedai bu yolda yürüdü.” dedi. 

Halkın ve direniş güçlerinin Mahmud Ed-Debi’yi sahiplenme noktasında ortaya koydukları tutumun sahada direniş grupları arasında vahdeti, İslami ve ulusal gruplar arasındaki kaynaşmayı yansıttığını belirten Adnan, “Tehdit büyüktür. Ancak imkânlar ölçüsünde hareket etme, silah ve mermi kıtlığına rağmen halkın ve direnişin (her ihtimale karşı) hazırlığı da var. Bir şeyler yapma gayret ve çabası da var.” dedi. 

Cenin’de öldürülen Siyonist subayla ilgili bilgi de veren Adnan şunları söyledi: “Cenin Mülteci Kampı'nda direnişçiler tarafından öldürülen Siyonist subay Cenin’de daha önce Ed-Dehil, Eş-Şişani, El-Mubeslıt, Tavabile, Abahire, Ebu Lebde ve daha birçok direnişçiyi şehit eden cani askerdir. İşgalci bize tattırdığı ölüm ve öldürme kâsesinden şimdi kendisi içti. Siyonist subayın Filistinli muhabir Ebu Akile’nin katledildiği yerde öldürülmesi Filistin Basın Hareketi'nin ve Kudüs’ün yarasına biraz merhem oldu. Bu tasfiye, Ebu Akile’nin katledilmesine en güzel tepki olmuştur.” ifadesini kullandı. 

Direniş Emin Adımlarla İlerliyor

Siyonist işgal güçlerinin sürekli Cenin’e saldırıp baskın yapmalarının nedenine de değinen Adnan, “Batı Şeria, direnişi sürdüren ve imkânlarını bu noktada seferber edip üzerine düşeni yapan yerdir. Ağır, ama emin adımlarla yürüyor. Filistin içinde silahını doğrudan işgalciye karşı kullanması, işgalciyle emrindekilerin komplo ve planlarını boşa çıkarıyor.”  dedi. 

Cenin halkına yardım konusuna da değinen Adnan, “Basın ve enformasyon düzleminde Cenin’de sürekli muhabirlerin bulunması gerekir. Diplomatik olarak Filistin Yönetimi'nin daha aktif ve etkin adımlarla harekete geçmesi, düşmanla güvenlik işbirliğini sonlandırması, işgalcinin kampa yönelik baskınlarına son vermesi için de dünyadaki bütün elçiliklerini harekete geçirmesi gerekir.” ifadesini kullandı.

Cenin’e Dokunmak, Kudüs’e Dokunmak Gibidir

Filistin’deki direniş güçlerinin ve direniş gruplarının, işgalciye Cenin halkının yalnız olmadığını bilmesi gerektiğini bildirdiğini, Cenin halkına dokunmanın Mübarek Mescidi Aksa’ya dokunmak gibi olduğunu belirterek, Filistinlilerin mal ve silahla Cenin’deki direnişi desteklemeleri gerektiğini ifade etti.

Adnan devamla, “İşgalcinin en son Cenin şehrine tekrar saldırıp gazeteci ve muhabir Şirin Ebu Akile’yi tasfiye etmesi, işgalcinin kanıt ve kayıt olmadan cinayetlerini sürdürmek istediğiyle ilgili düşünceyi pekiştiriyor. İşgalci güçlerin Ebu Akile’nin cenazesine saldırmaları ayrı bir cinayettir. Bu bile işgalcinin kibrini ve haydutluğunu gösteriyor. Bu tablo işgalcinin Şirin’in ayrılışıyla üzülenlere, cenazesine katılıp son görevlerini yapanlara nasıl barbarca saldırdıklarını gösterdi.” ifadesini kullandı. 

Adnan konuşmasının sonunda, Siyonist güçlerin mülteci kampı baskınlarına karşı duran ve bütün girişim ve planlarını boşa çıkaran Cenin şehrini, halkını ve direnişçilerini selamladıklarını söyledi.

Filistin Enformasyon Merkezi