İBRAHİM EL MEDHUN YAZDI: BİR BAŞKA AÇIDAN NEKBE

 

Görüntülenme: 709 Tarih: 22 Mayıs 2022 22:23
İBRAHİM EL MEDHUN YAZDI: BİR BAŞKA AÇIDAN NEKBE

Bugün, Filistin’i kaybeşidimizin ve bu topraklarda yaşayan halkın dünyanın dört bir yanına dağılışının 74. yıldönümü. Beraberinde getirdiği acılar ve uzun yıllar Filistinlilere (çok ciddi ve büyük) sıkıntılar vermesi nedeniyle Nekbe diye isimlendirilmiş. Hiç kimse Filistin davasının böyle geçeceğini hayal etmiyordu. Filistin halkı diri bir halktır; kimliğine ve toprağına bağlıdır. Tabiatı gereği devrimcidir. Davası ve toprağı için (daha önce olduğu gibi şimdi de) her türlü fedakârlığı sunmaktadır. Toprağını savunma ve korumaya kadirdir. Ancak Filistin’in bu sürede kaybedilmesi birçok soru işaretini ve ilginç olayları hatırlatıyor.

Atalarımız köy, kasaba ve evlerinden çıktıklarında, evlerinde elbiselerini, eşyalarını ve ziynetlerini bırakarak çıktılar. Beraberlerinde sadece yer sergisi ve evin anahtarını götürdüler. Çıkışları geçiciydi. Şayet tehcirlerinin bir yıl kadar bile olacağını bilselerdi kesinlikle evlerinde, tarlalarında ve bahçelerinde kalmayı ve burada ölmeyi tercih edeceklerdi. 

Üzülerek belirtelim ki bazı Arap orduları da bölgeyi savunma ve Siyonist çetelerle savaşmayı bahane ederek insanları evlerini, köy ve kasabalarını terk etmeye ikna etti. Filistin halkı onlara güvendi ve inandı. Bunun üzerine Siyonist çetelerin mağlup olmaları ve güçlerinin kırılması umuduyla yaşadıkları bölgelerden çekildiler. Bir de ne görsünler. Hezimete uğrayıp, kaybeden, kaçan ve Filistin’i onlara teslim eden bu ordular oldu.

Filistinliler köylerini savunmak amacıyla bir paket barut almak için eşlerinin takılarını satıyorlardı. Arap orduları Filistinlilerden silahları toplayıp, onların adına kendilerinin savaşacaklarına söz veriyorlardı. Silahı teslim alan bu ordular, Filistinli savaşçıları cepheden uzaklaştırdıktan sonra, düşmanla savaşmadan kendileri de çekiliyordu. 

Filistin’i kaybetmemek için Arap liderleri Filistinli direnişçileri para ve silahla destekleyebilirdi. Veya en azından onları rahat bırakabilirlerdi. Başlarının çaresine baksınlar diyebilirlerdi. Ancak onlar bunu yapmadılar. Müdahale ettiler. Plan yaptılar, asker yığdılar. Daha sonra da vatanı son derece kolay bir şekilde düşmana teslim ettiler.

Bugün de aynı düşünce ve plan ortalıkta dolaşıyor. Arap rejimleri o gün yaptıklarının aynısını yapıyorlar. İşgalciyle birlikte hareket ediyorlar. Filistin halkına yönelik savaşa, ambargoya ve düşmanlığa bu rejimler de iştirak ediyor. Siyonist işgal rejimine teslim olup silahını teslim etmesi için yoğun baskı uyguluyorlar. Silaha sahip olması, füze yapımını sürdürmesi, tünel kazmaya devam etmesi nedeniyle Gazze halkını bütün Arap rejimleri eleştiriyor. Bütün bu imkânları teslim edip (beyaz bayrak çekmesi için) Gazze’yi ikna etmeye çalışıyorlar. Fakat halkımızın şu anki tecrübe ve bilinci o dönemden farklıdır. Halkımız silahlı oldukça ve mücahitlerimiz de tünel kazdıkça Nekbe bir daha tekrarlanmayacaktır.

Siyonist işgal rejimi bu konuda Filistin halkının bu sahifeyi düreceğini ve kimliğini kaybedeceğini umuyordu ve buna umut bağlamıştı. Liderleri “Büyükler ölür, küçükler de unutur” diyorlardı. Fakat Nekbe’den sonra gelen nesiller öncekilerden daha fazla topraklarına bağlandılar. Bu nesiller Siyonistlerin teorisini yerle bir etti. İşgalcinin Filistinlileri asimile etme ve kimliğini yok etme projesi hezimete uğradı.

Kassam’ın yaptığı her yeni füzeyle…

Gazze’nin doğusunda inşa ettiği her bir tünelle…

Batı Yaka’da düşmana karşı çıkarılan her bir bıçak veya patlayıcı kemerle…

Müselles ve Celil’de Filistin davasını gündeme taşıyan her bir aydın ve yazarla…

Lübnan, Suriye ve Ürdün’deki mülteci kamplarında yükselen her bir ses ve gösterilen anahtarla…

Kudüs’e biraz daha yaklaşıyoruz.

Bugün nehirden denize kadar tarihi Filistin topraklarında yedi milyondan fazla Filistinli yaşıyor. Bu sayı kadar da dışarıda yaşıyor. Filistinliler arasında hakkını ve toprağını unutan, Filistin’i unutmayı düşünen, dönüş hakkından taviz veren bir tek kişi bulamazsınız. 

Ve bugün… Nekbe’nin 74. yıl dönümünde.

Gazze’de meydana gelen Kudüs Kılıcı Savaşı'nın yıl dönümünde.

Batı Yaka’da bireysel ve örgütlü yapılan eylemlerin devam ettiği, Kudüslülerin Mescidi Aksa’yı korumak için nöbet tuttuğu, 1948 Toprakları'ndaki Filistinlilerin ulusal kimliklerine bağlılıklarının devam ettiği, dışarıdaki Filistinlilerin mücadelelerini sürdürdüğü ve dönmeyi bekledikleri bir zamanda bizler zafer ve özgürlüğe daha yakın bir noktaya geldik demektir. 

Uzaktan hayal ettiğimiz topraklarımıza dönüşün arefesindeyiz.

İşte geliyoruz… 

İBRAHİM EL MEDHUN

Filistin Enformasyon Merkezi

Yorumlar