UBEYDAT: MESCİD-İ AKSA'YI BÖLME PLANI BAŞARISIZ OLACAK

Siyasi analist, araştırmacı yazar Rasim Ubeydat, işgalcinin Mescidi Aksa’ya karşı yaptığı saldırı ve tecavüzlerin, Mescidi Aksa’yı ele geçirme; burayı zaman ve mekan olarak iki parçaya bölme planını hayata geçirmekten başka bir şey olmadığını söyledi.  

Görüntülenme: 1219 Tarih: 01 Mayıs 2022 20:52
UBEYDAT: MESCİD-İ AKSA'YI BÖLME PLANI BAŞARISIZ OLACAK

Filistin Enformasyon Merkezi’nin kendisiyle yaptığı röportajda Mescidi Aksa olaylarını değerlendiren Ubeydat, işgalcinin Tapınak Dağı’nı yeniden inşa etmeyi pazarladıktan sonra saldırılarını artırdığına dikkat çekerek, Aksa’daki direnişi ise işgalciye her yerde saldırmayı özendiren Kudüs Kılıcı Savaşı'nın güçlendirdiğini ifade etti. 

Kudüs Murabıtları Aksa’yı Bölme Planını Başarısız Kıldılar

İşgalcinin Mescidi Aksa’yı ikiye bölmekten söz etmesi ve silah zoruyla onu pratik hayatta uygulamak istemesinin temel bir amacının olduğunu belirten Ubeydat, bununla Mescidi Aksa’dan kutsallığı kaldırıp, kutsallığı sadece Mescidi Aksa’nın mescitlerinden biri olan Kıble Camisi'ne tahsis etmek istediğini kaydetti.

Kudüs konusunda uzman olan Ubeydat devamla, “İşgalcinin Yahudi yerleşimcilerin özgürlük bahanesiyle Telmudî ayinlerini ve dini ritüellerini yapmalarına izan vermesi, İsrail’in bu konuda planının bir uygulamasıdır. Halbuki Mescidi Aksa’da hak sahibi olanlar sadece Müslümanlardır.” dedi. 

Sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tevrat cemaatlerinden gelen bu hızlı adımlar, İsrail toplumunda gittikçe artan ve büyüyen fanatik zihniyetin gölgesinde atıldı. İşgal hükümetinin kurban sunma girişimlerini durdurması, direnişin gücünden ve plana karşı Kudüs halkının gösterdiği kararlı tutumdan korkmasının bir sonucudur.

Kurbanları Mescidi Aksa avlusuna sokmanın başarısızlığa uğramasının nedeni, Mescidi Aksa’da namaz kılan ve burada nöbet tutan kadın ve erkek Filistinlilerin destansı direnişi, Kudüs halkıyla yanlarında duran içerideki Filistinlilerin güçlü karşı koyuşu, Gazze’deki direniş gruplarıyla onlara bağlı askeri kanatların onları destekleyen ve işgalciyi tehdit eden mesajları oldu.

İşte bütün bu gelişmeler işgalcinin geri adım atmasına, fanatik, bağnaz cemaatlerin Pesah Bayramı'nda buraya kurban sokma girişimlerini engellemesine neden oldu. Daha önce de bu cemaatlerin benzer girişimleri Filistin halkının direnişi sayesinde başarısızlıkla sonuçlanmıştı.”

İşgal Rejimindeki İç Kriz

İsrail parlamentosu Knesset üyeleri tarafından kabul görmeyen ve Birleşik Arap Listesi'ne temelde dayanan, o nedenle de her an düşme korkusunu yaşayan işgal hükümetinin şu anda ikili bir iç kriz yaşadığını belirten Ubeydat, “Siyonist Yahudi ve Tapınak cemaatleri Ramazan’ın ikinci on gününde Mescidi Aksa’ya yönelik baskın ve saldırılarını artırıp Safra Meydanı'ndan yürüyüşlerini başlatınca işgal güçleri Şam Kapısı'na doğru yürümelerine izin vermedi. İşgal rejiminin durumun kontrolden çıkmasından ve olayların geniş çaplı patlak vermesinden korkmasından dolayı yaptığı bu engelleme, yahudi fanatiklerin Bayrak Yürüyüşü'nün başarısızlığına neden oldu. Bu, geçen yıl meydana gelen Kudüs Kılıcı Savaşı'nın bir sonucudur. Çünkü o gün savaşın çıkmasına neden olay işgal rejimiyle onun emriyle hareket eden yerleşimci ve askerlerin Mescidi Aksa ve Şeyh Cerrah Mahallesi'ne saldırıp burayı kirletme girişimleriydi. O nedenle işgal rejimi Filistin halkıyla açık bir savaşa girmek istemiyor. Büyük savaşın sloganı “İşgal altındaki Kudüs Filistin halkını birleştirmektedir” olacak."  dedi. 

İşgal rejiminin Filistin’de halkın her yerde ve sahada birlik olmasını istemediğini, bu savaşı Gazze’de yürütmek istediğini, bu şekilde yalnızlaştığı Batı Şeria’ya istediği gibi saldırmak istediğini belirten Ubeydat, “Şu anda olup bitenler, İsrail’in güvenlik stratejisiyle uyuşmamaktadır. Filistin’in kuzeyi ise 1948 topraklarına oldukça yakındır. Buradan 48 topraklarına atılacak bir füzenin mevzi alanı iki veya üç kilometreyi geçmeyecektir.” ifadesini kullandı. 

Ubeydat değerlendirmesinde, fanatik lider Itamar Ben-Gvir’in Bayrak Yürüyüşü'yle şahsi kazanımlar elde edemediğini hatırlatarak, Siyonist Genelkurmay Başkan Yardımcısı'nın onun hakkında “Ben-Gvir, İsraillilerin kanıyla oynamak istiyor. Zayıf politikasıyla ülkesinin güvenliğiyle oynamasına izin vermeyiz.” dediğini söyledi.

İşgal Altındaki Filistinlilerin Savaşı 

Siyonist işgal rejiminin savaşın bütün Filistin’e özellikle de işgal altındaki 1948 topraklarındaki karma (hem Filistinlilerin hem de Yahudilerin yaşadığı) şehirlere taşınmasından endişe duyduğunu belirten Ubeydat, böyle bir durumun yerleşimci Yahudiler için büyük bir tehlike arz ettiğini ifade etti. 

Ubeydat devamla, “Filistinlilerin silahlarıyla çok sayıda Yahudi yerleşimcinin bulunduğu şehirlere yönelmesinden korkuyor. O nedenle Siyonist işgal rejimi, işgal altındaki 1948 topraklarındaki şehir ve kasabalarda Filistinliler arasında sosyal kargaşa ve sorunlar çıkarıyor. Bununla Filistinlilerle Yahudi yerleşimcilerin bulundukları şehirlerdeki İslami ve milli akım ve çevreleri tasfiye etmek istiyor.” dedi. 

Sözlerini şöyle sürdürdü:

“İşgalcinin işgal edilmiş 1948 topraklarındaki halkın yanında özellikle Kudüs’te Filistin halkının hak ve hukukunu savunanlara karşı idari tutukluluk politikasını sürdürmesi, 74 yıldır 1948 topraklarındaki Filistinlileri Siyonist topluma entegre etmek ve Siyonist toplumun bir parçası haline getirmek için uyguladığı politikanın başarılı olamadığını iyi anlamasındandır. 1948 topraklarındaki Filistinliler varlıklarını, kimliklerini, aidiyetlerini korudular. 2021 yılında meydana gelen Kudüs Kılıcı Savaşı onlar hakkındaki ‘İsrail Arapları’ tabirini sonuna kadar geçersiz kıldı."

Ubeydat röportajını “1948 yılında işgal edilmiş Filistin topraklarındaki Filistinliler işgale ve Yahudi yerleşime karşı devam eden mücadelenin ve Filistin ulusal projesinin  bir parçasıdır” hatırlatmasıyla tamamladı.

Filistin Enformasyon Merkezi

Yorumlar