Yahudileştirme faaliyetlerini organize eden birtakım kurumların, söz konusu ailenin evinin kendilerine ait arsa üzerine inşa edildiği iddiasıyla açtıkları davaya binaen bu aileden evini boşaltmasını isteyen karar çıkarılmıştı. 

Kudüslü aktivist Nasır Kavs yaptığı basın açıklamasında, avukatların ailenin evinin tahliye edilmesine dair mahkeme kararının tamamen iptal edilmesini ve yahudileştirme faaliyetlerini organize eden kurumların bu ailenin evinin kendi arsaları üzerine kurulu olduğu iddiasıyla açtıkları davanın düşürülmesi talebinde bulunduklarını ancak mahkemenin sadece, önümüzdeki günlerde durumun kesinleştirilmesine kadar ve yerleşimcilerin işlemlerinde bazı eksiklikler bulunması sebebiyle dosyanın Göç İdaresi'ne aktarılması şartıyla tahliye kararını geçici olarak askıya alma yönünde karar verdiğini ifade etti.

Şeyh Cerrah Mahallesi'nde ikamet eden Filistinliler, 1956'da o zaman bu mahalleyi hakimiyeti altında bulunduran Ürdün yönetimi tarafından yerleştirilmiş ve oturdukları evler de kendilerine Ürdün hükümeti tarafından satılmıştı. Ancak yahudi yerleşim örgütleri, tarihi gerçeklere aykırı sahte birtakım belgeler uydurarak bu mahallenin arazisinin 1948'den önce yahudi ailelere ait olduğu iddiasında bulundu, işgal mahkemesi de hukuku ve adaleti değil yahudileştirme politikalarını esas aldığından, yahudi yerleşim örgütlerinin tarihi gerçeklere tamamen aykırı saçma iddialarını kabul etti. O yüzden yıllardan beri bu mahallenin ahalisi işgal baskısına karşı hukuk mücadelesi veriyor. Ne yazık ki uluslararası hukuk kurumları da onlara destek olmuyor ve işgal yargısının ırkçı ayrım politikalarına sessiz kalıyor. 

Filistin Enformasyon Merkezi