2022 yılından beri Siyonist işgal güçleri Batı Şeria ve işgal altındaki Kudüs şehrinde yirmiden fazla Filistinli genci şehit etti. Arap dünyasıyla uluslar arası camianın Siyonist güçlerin Filistin halkına karşı sürdürdüğü cinayetlere karşı suskunluğunu sürdürdüğü bu süreçte işgal askerleri bunların çoğunu sokak ortasında infaz etti.
Geçmiş yıllarla kıyaslandığında bu oldukça yüksek bir rakam. Yılın daha ilk çeyreği geçmemişken bu kadar insanın şehit olması normal değildir. Bu, gelecek ayların beklenmedik olaylara gebe olduğuna işaret ediyor. Önümüzde Ramazan ayı gibi bir direniş ayı, Toprak Günü ve Kudüs Kılıcı Savaşı gibi önemli günlerin yıl dönümleri var.
Ukrayna-Rus savaşını fırsat bilen ve bu bağlamda dünyanın uluslar arası olaylarla uğraşmasını hesaba katarak Filistinlilere karşı insanlık dışı tutumunu sürdüren işgal güçleri kendini savunma bahanesiyle Filistinli genç kız ve erkekleri sokak ortasında infaz etmeyi sürdürmektedir.
Son günlerde Abdurrahman Cemal Kasım, işgal altındaki Kudüs şehrinde Mescidi Aksa yakınlarındaki Pamukçular Çarşısı'nda işgal polislerine karşı bıçaklı eyleme kalkıştığı iddiasıyla infaz edilirken, Filistin Sağlık Bakanlığı, Yamin Nafiz Cifal’in (16) Ebu Dis beldesinde işgal güçlerinin kurşunlarıyla sokak ortasında şehit edildiğini duyurdu. Yine Kerim Cemal El-Kavasimi (19) adındaki Filistinli genç de Kudüs’ün Eski Şehir kısmında benzer bir cinayette şehit edildi.
Siyonist işgali topraklarında istemediğini göstermek için gösteri yapan ve direnen Filistin halkının iradesini ve direncini kırmaktan aciz kalan işgal güçleri, en modern silahlarla teçhizatlı oldukları halde kendilerine bıçaklı saldırı olduğu gerekçesiyle Filistinli genç ve çocukları infaz ederek aslında Filistin halkından intikam alıyorlar.
Kanun Kılıflı İnfaz
Siyasi analist Salih Eş-Şuveyki, işgalcinin Ukrayna savaşı dahil her türlü gelişmeyi Filistinlilere karşı kullanmak istediğini, bunu fırsat bilen işgalcinin cadde ve sokaklarda kimseden korkmadan infazlar gerçekleştirdiğini belirterek, işgalcinin sadece güç ve kuvvet dilinden anladığını ifade etti
Filistin Enformasyon Merkezi'ne konuşan Eş-Şuveyki, “Siyonist işgalcinin Filistinlilere karşı infazları yeni bir şey değildir. İnfazlar, Netanyahu’nun başbakanlığı döneminde İsrail askerlerine ait noktaya yaklaşan Filistinlilerin vurulmasını isteyen kanunu çıkarmasından beri yapılıyor. O günden bugüne yüzlerce Filistinli genç aynı gerekçeyle cadde ve sokaklarda infaz edildi
Ocak ayında işgal rejimi, askerlerine yeni bir talimat gönderdi. Talimatta kendilerine taş ve molotof kokteyli atan Filistinli gençleri vurma yetkisi veriliyor. Hatta gençler taş veya molotof kokteyli attıktan sonra olay mahallinden ayrılmış ve kendileri için tehlike arz etmiyor olsalar da onları vurma yetkisi veriliyo
Temmuz 2017'de "İsrailli"lere karşı saldırı eyleminde bulunan Filistinlilere idam cezasının verilmesi için meclise gelen kanun tasarısı Knesset tarafından oy çokluğuyla reddedilmişti
Yasa tasarısını Knesset üyesi, Güenlik Bakanı Avigdor Lieberman’ın başkanlık ettiği İsrail Evimiz Partisi üyesi Robert Elitov tarafından sunuldu. Arkasında ise dönemin başbakanı Benyamin Netanyahu ve Bakan Lieberman vardı
Kanun tasarısı İsrail koalisyon hükümetinin muvafakatiyle Aralık 2017'de, Ocak 2018'de yeniden ele alınması için yapılan oylamada 120 üyeli Knesset’te 49 oya karşılık 52 oyla kabul edildi
Bu adım, ABD Başkanı Donald Trump’ın 6 Aralık 2017 tarihinde Kudüs’ün İsrail’in başkenti olduğunu ilan etmesinden sonra İsrail’in Filistinlilere yönelik bir dizi yaptırım ve uygulamaların sadece biridi
Avrupa Birliği, İsrail’in adımına tepki gösterirken, bunun uluslararası hukuku ve insan onurunu çiğneme anlamına geldiğini ifade ett
İşgal rejimindeki Avrupa Birliği Bürosu tarafından yapılan açıklamada bu adımın aşağılayıcı olduğunu ve insanlık onuruyla çeliştiğini kaydetti
3 Ocak 2018 tarihinde yayınladığı açıklamada, infazların aşağılık ve gayri insani bir kısas olduğunu, bunun caydırıcı bir yönünün ise olmadığını hatırlattı
Öldürmek İçin Öldürmek
Araştırmacı yazar Es’ad Abdurrahman ise, “İşgalcinin Filistinlilere yönelik bu tür cinayetlerine devam etmesinin nedeni, onun cezadan kurtulmasıdır. Bu konuda herhangi bir yaptırım ve cezayla karşı karşıya kalmamasıdır. Sorun ateş etmekte değil, sorun Filistin kanını akıtma politikasındadır.” dedi
Filistin Enformasyon Merkezi muhabirine konuşan Abdurrahman şu değerlendirmeyi yaptı
“Filistin gençlerine yönelik yapılan sokak ortası infazlarda işgal güçleri öldürmek için öldürüyorlar. Onların öldürülmesini gerektiren mantıki hiçbir gerekçe yoktur. Siyasilerin Filistinlilere yönelik düşmanca açıklamalarıyla, Filistinlileri öldürmeye teşvik eden tutum ve ifadeleri Filistinlilere yönelik öldürme ve şiddeti daha da vahşileştirmektedir
Sözlerini şöyle sürdürdü
“Olup biten aslında toplu bir idam operasyonudur. Buna işgal rejiminin tümü iştirak ediyor. Bugün biz, ırkçı İsrail’in desteklediği infazların durması gerektiğini söylüyoruz. Ellerini yukarıya kaldırdıktan sonra kurşunla vurulan ve yere yığılan Filistinlilerin durumu aslında işgal rejiminin faşist bir rejim olduğunun en büyük kanıtıdır. Bu rejim, infazları yapan değişik birimlerin içindeki savaş suçlularını ve katilleri desteklemekte ve korumaktadır. Bunlar her gün insanlığa karşı suç işliyorlar
Günübirlik infazlara karşı susmanın mümkün olmadığını, bunların İsrail’in Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne sunulan aşağılık cinayet dosyasına eklenmesi gerektiğini belirten Abdurrahman, bu dosyayı hayata geçirmenin zamanının artık geldiğini söyledi.
Filistin Enformasyon Merkezi