HAMAS antlaşması Filistin ile ilgili, "Filistinliler, Araplar ve İslam" olarak üç unsuru kapsamaktadır. Başka bir ifade ile Filistin İslami Direniş Hareketi, Filistinlilerin yanı sıra Arap ve İslam ülkelerinin de Filistin'in kurtarılmasına yardımcı olmaları gerektiğine, çünkü Filistin'in Arapların ve Müslümanların ülkesi olduğuna inanıyor.
Burada önemli olan konu HAMAS'ın, Filistin İslami Cihat Hareketi ve Lübnan Hizbullah'ının kurulması, Siyonist Rejimin baskıcı siyasetlerinin şiddetlendiği ve İran İslam İnkılabının vuku bulmasından doğan İslami Uyanış dalgasının ortaya çıktığı bir dönemde kurulmasıdır.
Aslında Filistin İslami Direniş Hareketi-HAMAS, pratikte Filistin konusunun marjinalleştiği ve Arap ülkelerinin Siyonist Rejim ile mücadeleden ümitlerini kestikleri bir ortamda kurularak Siyonist Rejim İsrail ile mücadeleyi ilk önceliği olarak belirledi. Filistin HAMAS İsrail ile silahlı mücadeleyi ve Siyonist Rejim tarafından bölge haritasının değiştirilmesinin engellenmesini temel olarak görüyor. Buna esasen Birinci İntifada'ya katılarak 1993 Oslo sözleşmesine karşı çıkmakla Filistin siyaset arenasında etkinliğini göstermeye çalıştı.
Geçen yıllarda ise Filistin İslami Direniş Hareketi-HAMAS, Filistin İslami Cihat Hareketi ile beraber Siyonist Rejim ile mücadelede ön safta yer aldı ve intifadalarda ve sürekli devam eden savaşlarda aktif ve dinamik bir rol oynadı.
HAMAS hareketi savunma ve askeri gücünü arttırarak, korsan rejim İsrail ile savaş ve mücadelede taş dönemini kapatarak füze devrini açtı. Öyle ki HAMAS'ın füze kabiliyetleri ve askeri gücü İsrail rejimi için en büyük tehditlerden biri haline geldi. Bu tehdit özellikle de 12 Günlük 2021 savaşında açıkça kendini gösterdi.
Buna esasen ırkçı rejim İsrail'in destekçileri bir kez daha katil rejimi savunmaya kalkıştılar. İngiltere hükümeti İsrail'in tarihi hamisi olarak HAMAS'ı terörist bir hareket olarak adlandırdı. HAMAS ise kuruluşunun 34'üncü yıldönümü dolayısı ile yayımladığı bildiride bu hususta şöyle bir vurguda bulundu: "Bu yanlış adım İngiltere'nin zincirleme olarak Filistinliler hakkında yaptığı hataların ve Balfour Bildirgesi döneminden yapılan hatalara bir yenisini ekledi. Bu zalimane karar Filistin direnişi ve halkına yapılan büyük bir hak ihlalidir ve hiçbir zaman kutsallıklarımız ve topraklarımızı savunmaktan vaz geçmemize neden olmayacaktır."
Bu hususta dikkate şayan bir başka konu da Filistin İslami Cihat Hareketinin tersine, Filistin İslami Direniş Hareketi HAMAS'ın siyasi arenada da aktif olmaya çalışmasıdır. Buna esasen HAMAS hareketi 2005 Filistin yasama meclisi seçimlerine de katıldı ve açık ara ile zafer elde etmeyi başardı ve hatta hükümet bile kurdu. Ancak yabancı aktörlerin müdahaleleri ve Fetih Hareketinin anti demokratik tavırları Filistin içinde ihtilaflara yol açtı ve sonuçta HAMAS hükümeti son buldu.
Buna rağmen HAMAS her daim iç siyaset arenasında siyasi grupların birliğine vurgu yapmış ve her türlü çatışmadan uzak durmuştur. Ancak Fetih hareketi ve Filistin Özerk Teşkilatı'nın anti demokratik tavırları ve yabancıların müdahaleleri Filistinlilerin birleşmesini engellemektedir.
parstoday