AHMED EBU ZUHRİ BATI YAKA'DAKİ DİRENİŞİ YAZDI

 

Görüntülenme: 1124 Tarih: 06 Aralık 2021 14:38
AHMED EBU ZUHRİ BATI YAKA'DAKİ DİRENİŞİ YAZDI

1 Aralık Çarşamba günü onlarca Filistinli genç, Batı Şeria’nın Ramallah şehrine giren Yahudi yerleşimcilere ait aracı yaktı. Kahraman Filistinli gençlerin eylemi, az daha iki yerleşimcinin ölümüyle sonuçlanacaktı. Ancak son anda olay yerine gelen Filistin Yönetimi'ne bağlı güvenlik güçleri iki fanatik Yahudi yerleşimciyi gençlerin elinden kurtarıp işgal güçlerine teslim etmek üzere güvenli bir yere götürdüler. Bu tablo bile devrimci Filistinli gençlerin göğüslerinde kabaran öfkeyi ortaya koyuyor. Aynı şekilde Filistin Yönetimi'nin de her türlü mesuliyetten, ilke ve değerden ayrıldığını gösteriyor. Çünkü bu yönetim karanlık görev ve sorumluluklar üstlenip, yerine getirmesi için kendisine dayatılan rezil anlaşmalarla eli kolu bağlandı. Ya da kendisi bu anlaşmalara imza atarak elini kolunu bağladı. Neticede işgale karşı onurlu bir direniş rolünü üstlenmekten aciz kaldı veya aciz bırakıldı.

Doğrusu bunda bir tuhaflık da yok. Hiçbir şekilde aklı başında olan bir insan, Filistinli bir subayın Yahudi yerleşimleri koruyacağını ve onlara dokunulmasına müsaade etmeyeceğini, buna mukabil Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilerin üzerlerine araçlarını sürerek, evlerini ateşe vererek, işkence ederek veya ateş açarak yaptıkları onlarca saldırıdan da Filistinli vatandaşları koruma noktasında milli bir tavır ve rol üstlenmediğini düşünemez. Yahudi yerleşimcilerin bu şekildeki saldırıları neticesinde birçok çocuk, kadın ve yaşlı hayatını kaybetti. 
Yahudi yerleşimcilerin cinayetleri, (işgal rejimi hesabına rol alan) bu insanların ve onların başında olan liderlerinin vicdanını ve milli duygularını maalesef harekete geçirmiyor. Bunlar, gözleri kapalı olan ve su dolabının etrafında dolaşan sığır gibi yürüyorlar. Su dolabının etrafında dolaşan ve ayakları çamura batan sığır, kendini bu döngüden kurtarmaya gücü yetmediği gibi, bataklıktan çıkmak için de yolunu değiştirmeye gücü yetmiyor.

Ancak kahraman Filistinli gençlerin tutumu ve duruşu farklıdır. Özgür tavrıyla gençler, birçok çevreye mesaj ulaştırmak istiyor:

1.İşgalciyle birlikte yaşamak mümkün değildir. Gençlerin bilincini yok etmeye dönük her türlü çaba başarısızlıkla sonuçlanacaktır.

2.Bu topraklarda işgalcinin geleceği yoktur.

3.İşgal altındaki Filistin topraklarında işgal askerleriyle Yahudi yerleşimciler güvende olamazlar.
4.İşgal askerleriyle Yahudi yerleşimcilerin işledikleri cinayetlerin bedeli bazen ağır olabilir.

5.İşgalciyle ilişkileri normalleştirme ve onu güzel gösterme çabaları fayda vermeyecektir.

6.Batı Yaka gençleri var olan denklemi değiştirme, her an kapsamlı bir çatışmayı başlatmaya kadirdir. Yahudi yerleşimcilere yönelik eylem bu yoldaki kıvılcımdır.

Diğer taraftan işgalci İsrail rejimi de Batı Yaka’daki durumun çok zor ve karmaşık olduğunu, asker ve yerleşimcilerine yönelik eylemlerin engellenmesi veya kontrol altına alınması noktasında Filistin Yönetimi'ne bağlı güvenlik güçlerine bel bağlamanın tehlikelerle dolu bir macera olduğunu, o nedenle, daha geniş bölgeleri kuşatmayla sonuçlansa bile önemli operasyonlar için askerlerinin doğrudan müdahale etmeleri gerektiğini iyice anlamış durumda. Çünkü işgal liderleri, başta güvenlik alanında yaptığı yardımlar olmak üzere yaşaması için bütün girişim ve çabalarına rağmen Batı Yaka’daki Filistin Yönetimi'nin bocaladığını görüyor.

Bu güçlerin zayıf kalması ve gerilemesinin bazı sebepleri var:

1.Filistin Yönetimi'ndeki lider ve komutanlar arasındaki çekişmeler.

2.Fetih hareketi içindeki bazı liderlerle tabanın, işgalciyle karanlık ve şüpheli ilişkilere giren ve onlar adına roller üstlenen liderlerle güvenlik biriminden vazgeçmeleri.

3.Filistin Yönetimi'ne halkın öfkesi ve dolayısıyla etrafından dağılması.

4.Direnişin faal olması, yaptığı eylemler nedeniyle halkın onu kucaklaması, halkın işgalciyle her türlü güvenlik koordinasyonu reddedip suç olarak görmesi.

Bu eylem, Batı Yaka’nın farklı bir şekilde şekillendiğini, işgalci için gelecek umut vermediğini, olayları soğutmanın veya teskin etmenin işgalciyle yandaşlarına olumlu neticeler vermeyeceğini, işgalcinin Batı Yaka’da kapsamlı bir çatışmanın sanılandan daha yakın olduğunu anlaması, devam eden saldırganlıkla tecavüzlerin işgalciyle yıkım geçireceğini gösteriyor. 

Filistin halkının daha fazla saldırı ve zulme tahammülü kalmamıştır. O nedenle düşman arzuladığı gibi cinayetler işlesin, ama bedel ödemeye de iyice hazırlansın.

İşgalci, Batı Yaka’nın sokaklarında, mağaralarında ve dağlarında gözlerden ırak yapılan hazırlıkları bilmiyor. O zaman kahraman direnişçiler her taraftan ona saldıracaklar. İşte o zaman düşman bölgenin ilk durumuna döndüğünü anlayacaktır. Ona düşen Ramallah’ta yerleşimcilere ait aracın yakılmasından erken ders almasıdır.
Yoksa hesaplaşma saati gelmektedir.

Filistin Enformasyon Merkezi

Yorumlar