ADNAN EBU AMİR YAZDI: KUDÜS'TEKİ ŞEHADET EYLEMİ NE ANLAMA GELİYOR?

Kudüs’ün Babu’s-Silsile yakınlarında meydana gelen Kudüs eylemi, feda eylemlerinin yeni bir aşamaya girme imkânına sahip olduğu, Filistin-İsrail çatışmasında etki tepki arasında yeni bir dönüm noktasının başlayabileceği konusunda birçok soruyu beraberinde getirdi.  

Görüntülenme: 1697 Tarih: 30 Kasım 2021 20:05
ADNAN EBU AMİR YAZDI: KUDÜS'TEKİ ŞEHADET EYLEMİ NE ANLAMA GELİYOR?

Kudüs eylemi, Siyonist rejimle savaşın ekseni konumunda ve çok önemli bir coğrafi konuma sahip olan, işgal altındaki Kudüs’te meydana gelmesi, eylemde ateşli silahın kullanılması, eylemi yapan kişinin canını feda eden Kudüs sevdalısı Fadi Ebu Şuhaydim’in âlim ve öğretmen olması direnişin işgalci İsrail’in askeri ve yerleşim hedeflerine yönelik saldırılarında açık bir değişimin olduğunu gösteriyor.

Kudüs’ün Babu’s-Silsile yakınlarında meydana gelen Kudüs eylemi, feda eylemlerinin yeni bir aşamaya girme imkânına sahip olduğu, Filistin-İsrail çatışmasında etki tepki arasında yeni bir dönüm noktasının başlayabileceği konusunda birçok soruyu beraberinde getirdi. 

Filistinlilerin son yıllarda işgal rejimine yönelik eylemleri genelde bireysel ve tamamıyla şahsi motivasyonlarla yapılıyordu. Bunları yapanlar küçük yaştaki delikanlı ve gençlerdi. Kullandıkları silahlar ise genellikle bıçak, nadiren ateşli silahtı. O nedenle işgalci İsrailliler, eylemleri düzenleyen bir örgüt ve cemaat olmadığı için bunu “Tek Başına Olanların İntifadası” olarak adlandırıyorlardı.

Ancak Kudüs şehrinde işgal güçlerine karşı gerçekleşen yeni eylem, yukarıda nitelikleri sayılan bireysel eylemlerden farklıdır. Eylemi gerçekleştiren bir öğretmen, din alimi ve kırklarında bir kişi. Hedefine yaklaşmak için yerleşimciler gibi giyinmiş, silahı da ateşli silahtı. Bu eylem ve eylemi yapanın profili, Siyonist güvenlik biriminin bireysel eylem yapanların profilini değiştirmesini zorunlu kılacak.
Kudüs eyleminin işgalcinin artan cinayetlerine karşı doğal bir refleks olduğu bir gerçektir. Ancak bu eylemlerde genelde eylemi yapanlar sahada kararlarını veriyorlar. Eylemi yapanlar işgalciye her türlü yol ve yöntemle karşı koyma ve direnme anlayışına göre hareket ediyorlar. Bu ve buna benzer eylemleri yapanlar hiç kimseden izin almadan eylemlerini yapıyorlar. Hiçbir örgütün bu konuda karar almasını beklemezler. Gerçi Hamas hareketi eylemi yapan mücahidin işgale karşı mücadelede ön hendekte mücadele eden mensuplarından biri olduğunu ve onunla iftihar ettiğini ifade etti (ama bu tür eylemlerin genelde bireysel ve kimsenin haberi ve bilgisi olmadan meydana geldiğini unutmamak gerekir).

Kudüs eylemi Siyonistlerde büyük bir korku ve paniğin meydana gelmesine neden oldu. Çünkü eylem güvenliğin maksimum düzeye çıkarıldığı, Filistinlilerin eylemlerini tırmandıracakları ve Filistinlilerin bıçaklama ve araçla ezme eylemlerinden daha etkin ve örgütlü eylemlere başlayabilecekleri konusunda yapılan ikazların ardından meydana geldi. Kudüs eyleminden birkaç saat sonra Filistinli örgütlerin eylemi tebrik etmeleri, eylemin işgal ordusunun Filistinlileri öldürmelerine, yerleşimci Yahudilerin de durmadan Mescidi Aksa’ya baskın yapmalarına karşı beklenen bir sonuç olduğu izlenimi veriyor.

Eylemin işgal rejiminin askeri ve siyasi kanadında kınanmasından sonra, Siyonist güvenlik birimlerinin eylemin ‘bireysel mi, yoksa arkasında örgütlü bir güç bulunan bir eylem mi’ olduğunu anlamak için bu konuda soruşturma ve inceleme yapması beklenen bir durumdur. 

Bu arada Batı Yaka’da baskılar ise artarak devam ediyor. İşgalciyle beyin savaşı içinde olan Hamas, eylemi tebrik etmesine rağmen tam olarak da üstlenmedi, ama sorumluluğunu da reddetmedi. 

İşgalci rejim, Hamas hareketinin (Şeyh Cerrah ve Kudüs için) Mayıs ayında yaptığının benzeri bir başkaldırı için Batı Yaka ve Kudüs’ü yeniden ayaklandırmak amacıyla daha fazla eylem yapma yolunda çaba harcadığını yakından takip etmektedir.
Filistin Enformasyon Merkezi

Yorumlar