SUUD ABD'Yİ MARİB SAVAŞINA ÇEKMEK İSTİYOR

Suudi yetkililer bir kez daha Marib'in kurtarılmasını engellemenin tek yolu olarak ABD ordusunu gördüler ve bu ülkeyi çatışma hattına sokmak için her türlü çabayı gösterdiler. 

Görüntülenme: 1393 Tarih: 31 Ekim 2021 13:01
SUUD ABD'Yİ MARİB SAVAŞINA ÇEKMEK İSTİYOR

Marib'i kurtarma operasyonu Yemen savaşında bir dönüm noktası haline geldi ve medyaya, askeri ve siyasi kaynaklara, dost ve düşmana göre, bu şehir kurtarılırsa savaş bitmiş sayılabilir. Bu arada Yemen direniş güçleri son haftalarda saldırılarını hızlandırdı ve hızlı bir ilerleme kaydetti. Suudiler ise yeniden ABD'yi doğrudan ordu ve halk komiteleriyle savaşa sürüklemeye çalışıyor.

Yemen Ensarullah Hareketinin web sitesinin haberine göre, ABD, Riyad ile müttefik güçlerin ardı ardına aldığı yenilgilerin ardından, Ensarullah kuvvetlerinin ilerleyişini yavaşlatmak ve Marib'in düşmesini geciktirmek için her türlü silah, lojistik ve istihbarat yardımı sağlamak için Suudi hükümetinin kışkırtmasıyla bir kez daha savaş alanına girmeye hazırlanıyor.

San’a hükümetinin Marib’in güneyindeki altı kasabanın tamamını kontrol altına almasıyla birlikte, Suudi hükümetinin ve dolayısıyla ABD ve İngiliz hükümetlerinin bu eyaletin başkentinin kurtarılmasına ilişkin korkuları arttı. Çünkü Marib'in düşmesiyle birlikte bu eyaletteki ve güney eyaletlerindeki çıkarlarının ilk savunma hattı da düşecektir. Bu nedenle, ABD'nin sözde "meşru hükümetin" düşüşünü önlemek için doğrudan çatışma hattına girmeye hazır olduğuna dair işaretler ortaya çıktı.

El-Kaide Militanları Nakledilecek

Bu bağlamda Beyrut'ta yayınlanan el-Ahbar gazetesi, çeşitli kaynaklardan alıntı yaptığı bir haberinde şunları yazdı: ‘ABD ve Suudi subaylar geçtiğimiz günlerde Hadramut'taki birinci operasyon bölgesindeki bazı müttefik saha komutanları ve İhvan liderleriyle bir araya geldi ve Marib şehrinin güneyinde savaşmak üzere bazı el-Kaide teröristlerini göndermeyi kabul etti.

ABD kuvvetleri, Yemen'in güneydoğusunda bulunan el-Mukelle şehrindeki el-Rayyan Havalimanı'nda ve Hadramut eyaletinin başkentinde geçen hafta hizmete giren ve ağır teçhizat taşımak için kullanılan C-130 askeri nakliye uçağı da dâhil olmak üzere günlük askeri uçuşları kapsayacak olan 350 metre uzunluğunda yeni bir pist inşa etti.

Bu konuda el Mukelle şehrindeki yerel kaynaklar, geçtiğimiz günlerde havaalanından askeri bir konvoyun hareket ettiğini ve geçen hafta pazartesi günü ABD Ordusu'na ait olduğu söylenen nakliye uçaklarının uçtuğunu bildirdi. El-Mukelle Havaalanı, 2016'nın ilk yarısından bu yana BAE ve ABD kuvvetleri için bir üs haline geldi ve geçen Haziran ayında 100 ABD askerini ağırladı.

Geçen Cumartesi, ABD birliklerinin eşlik ettiği çeşitli ve gelişmiş büyük bir silah sevkiyatı havaalanına geldi. Bu teçhizatların Sahil Güvenlik Tugaylığı karargâhına nakledildiği söyleniyor. Ancak asıl mesele, Amerikalıların Marib eyaleti sınırlarındaki hareketleridir ve bu, müttefik kuvvetlerin bu eyaletteki mevzilerini güçlendirmek için Suudi hükümetinin talebi üzerine gerçekleşmiştir.’

San’a’da Yemen askeri uzmanlarından olan Tuğgeneral Halid Gurrab el-Ahbar Gazetesine şunları söyledi: ‘ABD'nin Marib savaşının gidişatını değiştirmeye yönelik dikkat ve çabası, bu savaşın belirleyici aşamalara geldiği bir durumdadır ve Amerikalılar bundan önce Marib'e askeri uzmanlar gönderdiler, çünkü bu şehrin kurtuluşu sadece Yemen'de değil, tüm bölgede ABD'ye ağır bir darbedir.

Yemen'e karşı savaş Washington tarafından ilan edildi ve öncelikle bu savaş Yemen'e karşı bir Amerikan savaşıdır ve ABD son yıllarda işgalci koalisyona her türlü desteği vermiştir ve bu duruş herkes için aşikârdır. Düşman savaş uçaklarının tüm hava saldırıları, Amerikan subaylarının gözetimi ve programı ile gerçekleşmektedir. ABD, Suudi hava kuvvetlerine hedef alınması gereken alanları söylemeye devam ediyor ve ABD, istihbarat ve keşif operasyonlarından sorumludur.’

 

Amerikalı askeri bir uzman olan Mucib Şemsan da şunları söyledi: ‘ABD'nin Marib Savaşı'ndaki rolü açıktır. Yemen ordusunun hava savunması, Medghal ve Sirvah şehirleri üzerinde son derece gelişmiş ABD keşif uçaklarını defalarca düşürdü. 

ABD’nin donanma yoluyla veya hava operasyonlarında lojistik hizmetlerin sağlanması yoluyla çatışma hattına girmesi, Washington'un Marib’in kurtarılmasından duyduğu korkuyu yansıtıyor.’

Biden’ın göreve gelmesiyle birlikte medyanın baskısıyla onaylanan ABD'nin Suudi Arabistan'a silah satışını ve desteğini kısıtlama emri, Suudi askeri gücü üzerinde büyük bir baskı oluşturdu. Uzmanlara göre, Suudilerin hava saldırılarında ekipman kullanımı mevcut süreciyle devam ederse, bu ülke bir yıldan kısa bir süre içinde hava saldırılarında hassas askeri silah kullanamayacak ve Arabistan Hava Kuvvetleri'nin teçhizatının batı ürünü olması nedeniyle, doğu ürünü teçhizatlarla değiştirilmesi çok zor olacak. Batılı kaynaklara göre Ensarullah'ın el-Beyde, Şebve ve güney Marib cephelerinde hızla ilerlemesinin sebeplerinden biri de bu cephelerde Arabistan’ın Hadi güçlerine verdiği hava desteğinin keskin bir şekilde azalmasıydı. Suudilerin kabilelere verdiği hava desteği de azaldı. Öyle ki, kabile güçleri ihtiyaç duydukları teçhizatı sağlamak için silah karaborsasına yöneldiler.

Yemen ordusu ve Ensarullah, Marib eyaletinin tamamının kontrolünü ele geçirirse, Yemen kuvvetleri, Babülmendep Boğazı yakınlarındaki batı kıyıları ve Makran Denizinin güney ve doğu kıyıları boyunca ABD askeri hatlarına karşı konuşlandırılacak. Bu bölgeler, Amerika Birleşik Devletleri'nin terörle mücadele bahanesiyle ve dünyanın stratejik su yollarına ve boğazlarına hâkim olma amacıyla konuşlandığı bölgelerdir. Bu nedenle Washington'un Marib’in kurtarılmasını önlemek veya en azından geciktirmek için elinden gelen her şeyi yapmak istemesi şaşırtıcı değildir. Bu eyalet, petrol ve gaz zenginlikleriyle dolu bir eyalettir ve buranın kurtarılması, San’a hükümetinin kuşatmasını sona erdirebilir.

Ama buradaki soru, ABD'nin Marib savaşına girişinin ve müdahalesinin nasıl olacağıdır; Elbette Suudi Arabistan, Amerikalıların tüm güçleriyle ve doğrudan savaşa girmesini istiyor. Ancak Washington, özellikle ABD yerel çevreleri ve milletvekillerinin cumhurbaşkanının askeri çatışmaya girme yetkisini sınırlamaya çalıştığı bir durumda kendi hesaplamalarını ve sınırlarını da tartıyor. Bu nedenle, ABD’nin askeri katılımının, askeri, lojistik ve istihbarat desteğiyle sınırlı olacağı varsayımı güçleniyor.

rasthaber

Yorumlar