İslam İnkılabı Rehberi konuşmasının bir bölümünde “İslam’ın beşeri hayatın tüm alanlarında beyan edilerek yaygınlaştırılması” ve “Müslümanların vahdetinin takviye edilmesi” ni günümüzde islam ümmetinin iki önemli görevi olduğunu kaydetti.
Vahdet ve birliktelik aslında İslam Ümmeti için pek çok faydanın beklendiği güçlü bir dayanaktır. Ancak İslam inkılabı rehberinin de ifade ettiği gibi bugün bir çok ülke vahdetin öneminden ve işlevlerinden habersizdir. Vahdet ve birliktelik İslam dünyasının iktidarının temellerinden biri iken, sorunlardan kurtulmak ve düşmanların komplolarını yenmek için gerekli bir ihtiyaçtır.
İslam dünyasında vahdet yaklaşımı bu açıdan iki önemli hedefi vurgulamaktadır:
İlk hedef, İslam'ın kimliğini ve değerlerini korumak ve İslam ülkelerinin ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde tanıtımına etkisini korumaktır.
İkinci hedef, İslam düşmanlarının komplolarına karşı direnişi güçlendiren ve istikbar sultasına engel olan İslam'ın ilerici ve özgürleştirici fikirlerini yaymaktır.
İslam tarihi, ne yazık ki, bazı dini ve siyasi sapkın akımların İslam birliğini zayıflattığını ve Müslüman ümmet arasında bölünme ve bölünme yarattığını göstermektedir. İçinde bulunduğumuz çağda, birlik esasına dayanmak yerine İslam düşmanlarına dostluk eli uzatan bazı İslam ülkelerinin liderlerinin bu ihmal ve hatalarının tekrarına tanık oluyoruz.
Bu bağlamda İslam inkılabı rehberi, bölgedeki bazı hükümetlerin gaspçı Siyonist rejimle ilişkileri normalleştirme girişimini büyük bir günah ve hata olarak nitelendirerek,"Bu hükümetler bu İslam karşıtı hareketten yüz çevirmeli ve büyük hatalarını telafi etmelidir." ifadesini kullandı.
İslam dünyasındaki mevcut durum, birlik eksikliğinin Müslümanlar için sorun yaratabileceği gerçeğini yansıtmaktadır. Oysa İslam dünyasının birçok sorunu ve derdinin çaresi İslam birliği yaklaşımında özetlenir.
Ayetullah Hamenei, Amerika ve eğitmenlerinin İslam dünyasının her yerinde fitne çıkarma çabalarına atıfta bulunarak, birlik konusunun tekrar tekrar vurgulanmasının nedeninin dinler arasındaki mesafe ve düşmanların bu mesafeyi artırmak için ciddi çabalar olduğunu söyleyerek" Günümüzde şii ve ehli sünnet sözcükleri ABD'nin siyasi literatürüne de girmiştir oysa onlar İslamın özüne karşı ve düşmandırlar." ifadesine yer verdi.
İslam inkılabı rehberi konuşmasının devamında ise şu hatırlatmada da bulundu:" Son zamanlarda Afganistan'daki camilerde Müslümanlara ve namaz halinde olan insanlara yönelik acı ve göz yaşartıcı patlamalar da IŞİD'in gerçekleştirdiği olaylar arasında yer alıyor ve Amerikalılar IŞİD'i bizzat kendilerinin ürünü olduğunu açıkca söylemişlerdir.
Yarım asrı aşkın süredir İslam dünyasını gölgede bırakan bir diğer büyük acı ise, din, ırk ve dil farkı gözetmeksizin İslam dünyasındaki tüm siyasi meselelerin başında gelen Filistin'in İslam birliği olmadan devam eden işgalidir.Bu konu o kadar önemlidir ki İslam İnkılabı rehberi bunu Müslümanların birliğinin temel göstergesi olarak görmüş ve şu vurguda bulundu: Filistin haklarının restorasyonu ne kadar ciddi olursa, İslam birliği o kadar güçlü olur.
Sorun şu ki, bu kritik koşullarda bugün İslam dünyasının acil ihtiyacı, İslam dünyasının birliğinin önemine dair siyasi farkındalığı ve anlayışı artırmaktır.
Ayetullah Hamenei'nin bu konudaki sözleri aydınlatıcı ve öğreticidir ve aynı zamanda İslam dünyasının siyasi elitlerine ve düşünürlerine bu konuda daha ağır bir görev düştüğünü hatırlatır.
parstoday