FİLİSTİNLİ MÜLTECİLER SORUNU FİLİSTİN DAVASININ ÖZÜDÜR

İslamî Direniş Hareketi'nin (Hamas) Mülteci İşleri Dairesi Başkanı Muhammed El-Medhun, Filistinli mülteciler sorununun Filistin davasının özü olduğunu söyledi. 

Görüntülenme: 1148 Tarih: 20 Ekim 2021 08:00
FİLİSTİNLİ MÜLTECİLER SORUNU FİLİSTİN DAVASININ ÖZÜDÜR

Filistin Enformasyon Merkezi’nin kendisiyle röportaj yaptığı Hamas yetkilisi El-Medhun, işgalciyle yandaşlarının Filistin halkını toprağından etmek için bir çok yolla yerleşim projelerini hayata geçirdiklerini ifade etti.

Nekbe’nin Filistin’i işgal ve halkını tehcir etmenin ana başlığı olduğunu, dönüş hakkıyla bu hakkı hayal edip düşünmenin Nekbe ve tehcire verilecek en doğal tepki olduğunu hatırlatarak şunları ifade etti:

“Bugün halkımız, Filistin ile ilişkili tevarüs eden hususları korumada tam bir destan yazıyor. Siyonist işgalci “büyükler ölecek, yeni doğanlar da unutacak” söylemine umut bağladı. Ancak görünen o ki şimdiki nesille gelecek nesil işgale karşı daha güçlü duracak ve onu daha fazla aşağılayacaktır. Bu nesil bir çok şeyi değiştirebilecektir. Gördüğümüz ve takip ettiğimiz kadarıyla genç nesil diri, canlı ve toprağına bağlıdır. Hala dönüş hakkını savunuyor, onun nağmeleriyle yaşıyor ve onun için ağır bedeller ödüyor”.

Filistin halkıyla ilgili plan ve projelerin durmadığına dikkat çeken El-Medhun, ilk günden beri başlayan tehcir, iltica ve bu halkın dünyanın dört bir yanına dağılmasından sonra bu plan ve projelerin farklı aşamalarla devam ettiğini söyledi.

El-Medhun değerlendirmesinde; “Düşmanın birinci umudu 'büyükler ölecek, yeni doğanlar da unutacak' teorisiydi. İkincisi, Filistinlileri bulundukları ülkelerin vatandaşı yapma planıydı. Üçüncüsü ise, mültecileri yeniden tanımlama ve ardından hayata geçirilmek istenen Yüzyılın Anlaşması’dır.” dedi. 

Bütün bu planların Filistinlileri hakkından vazgeçirmekte başarısız kaldığını, işgalcinin ise bu davayı bitirmek için elindeki bütün imkanları seferber ettiğini belirterek tespitlerini şöyle sürdürdü:

“Bu plan ve dayatmaların sonuncusu Yüzyılın Anlaması’dır. Bugün ise (ABD’nin Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı UNRWA ile imzaladığı) Çerçeve Anlaşması ile karşı karşıyayız. Bu anlaşma, UNRWA’yı aşamalı olarak planlı bir şekilde kurutma ve sonunda çalışmalarını bitirmenin bir parçasıdır. Bununla Filistinli mültecilerin davasına gerçek bir kanıt olan bu şahidi ortadan kaldırmaktır.

Yeni bir denklemle karşı karşıyayız. O da işgalcinin mülteciler sorununu (işgalcinin arzusu doğrultusunda) bitirme isteğidir. Diğer taraftan nerede olursa olsun Filistinli mülteciler, iltica sorununun tutuşmuş bir ateş olduğunu gösteren canlı kanıtı ve sorunun atan kalbidir. Bu mesele dava sahiplerinin kalbinde alev alev yanarken hiç kimse kendi komplo ve entrikalarını bu halka rağmen hayata geçiremez.”

El- Medhun, işgalcinin şu an ve bu aşamada UNRWA ile savaşmak istediğini, bununla Yüzyılın Anlaşması'nda planlandığı gibi, şahit olarak onu bertaraf etmek ve bununla 1948 yılında başlayan Nekbeyi ve buna bağlı olarak ortaya çıkan bu halkın iltica sorununu takip eden büyük (tarihi) şahidi ortadan kaldırmak istediğini belirtti. 

ABD’nin UNRWA ile yaptığı Çerçeve Anlaşması'na da değinen Hamas’a bağlı Mülteci İşleri Dairesi Başkanı, bu anlaşmanın çok tehlikeli olduğunu, bunun Yüzyılın Anlaşması'nı daha yumuşak yöntemlerle uygulamanın bir devamı olduğunu kaydetti. 

 Çerçeve Anlaşması'nı eleştiren El-Medhun şöyle devam etti:

“Çerçeve Anlaşması ile UNRWA üzerinden Filistinli mültecilere sunulan hizmetleri tamamıyla kurutmak, ardından onun varlığına ihtiyaç olmadığı sonucuna gitmek istiyorlar. Bu gerçekleşince bu kez dönüş ve mülteciler sorununu tamamıyla ortadan kaldıracaklar. Bu şekilde Filistinli bulunduğu yerde kaybolup gidecektir.

UNRWA’nın yeniden tanımlanıp vasıflandırılması hukuki tehditler de içermektedir. Bu kurum, Filistinli mültecilere tehcir edildikleri topraklarına geri dönünceye kadar yardım eden ve onlar için çalışan bir örgüt iken, bu anlaşmayla mali şantaja maruz kalan, Amerika’ya ve dolaysıyla işgalciye güvenlikle ilgili bilgiler aktaran bir aygıt haline getiriliyor.

Anlaşmanın maddeleri Filistinli mülteciler için büyük tehlikeler içeriyor. Amerika idaresi ilticayı yeniden tanımlamak istiyor. Bunu, mülteci kampında kalanla sınırlandırmak istiyor. Buna göre iltica ve mülteci sadece onu yaşayanla sınırlı, bu çocuklarına geçmiyor. Amerika idaresi bununla Filistinli mülteciler sorununu tasfiye etmek ve UNRWA’yı tamamıyla bitirmek istiyor.

Çerçeve Anlaşması'nın başka tehlikeleri de var. Eğitim müfredatı bundan etkileneceği gibi, UNRWA çalışanlarıyla onun hizmetinden yararlanan mültecilere baskı sözkonusu olacak. Bunların yanında Filistinli mültecinin sadece 1948 yılında evinden ve yurdundan olanları kapsaması işin cabası. Bununla milyonlarca Filistinli mülteciyi, Birleşmiş Milletler'le uluslararası anlaşma ve sözleşmelerin onayladığı dönüş hakkından mahrum etmek istiyorlar.”

Çerçeve Anlaşması'na karşı nasıl bir tutum sergilenmesi gerektiği hususuna da değinen El-Medhun “İnsanları bilinçlendirmek, değişik faaliyetler ve aktivitelerde bulunmakla buna karşı durmak mümkündür. Aynı şekilde, ilgili makamlara, bunu düzenleyenlere, resmi kurumlara sesi ve mesajı ulaştırmak gerekir. Bunun yanı sıra Filistin halkının etkin güçleriyle büyük faaliyetler için bir araya gelmesi ve birleşmesi gerekir. Bu şekilde sesini ve mesajını karar mercilerine ulaştırarak Çerçeve Anlaşması'nın son bulması ve bir daha tekrarlanmaması gerektiği konusunda bir katkı sunulabilir.” dedi.

El-Medhun devamla, ulusal ve İslamî güçlerle, sosyal faaliyetlerin bu davanın ulusal bir dava olduğu temeli üzerinde bir araya gelmeleri, Çerçeve Anlaşması'nın sonlandırılması ve hayat bulmasına izin verilmemesinin kendilerinden istendiği bilinciyle hareket etmeleri gerektiğini vurguladı.

UNRWA ve ABD'nin Çerçeve Anlaşması 

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) 1949 yılında işgal edilmiş topraklarından zorla çıkarılan, Süriye, Lübnan, Ürdün, Batı Yaka ve Gazze’ye yerleşen Filistinlilere yardım etmek için kuruldu. Örgüt şu anda beş noktada mültecilere sağlık, eğitim gibi hayati konularda yardım ediyor. 

ABD, önceki başkanı Donald Trump’ın kararıyla Ağustos 2018'de UNRWA’ya yaptığı yardımları kesmişti. Yeni Başkan Biden Nisan 2021’de UNRWA ile imzaladığı Çerçeve Anlaşması ile 150 milyon dolar yardımda bulunacağını duyurdu. 

En önemli ve kritik maddeleri arasında mültecilerin tanımı ve bununla mültecilerin geri dönüş hakkının ortadan kaldırılması, eğitim müfredatının işgalcinin isteğine göre düzenlenmesi, yapılacak yardımların işgalciye karşı mücadele eden gruplara mensup kişilere verilmemesi, şehit ve esir yakınlarının bundan mahrum edilmesi, burada çalışanların isim listesinin ilgili ülkelere (Amerika ve İsrail) bildirilmesi, UNRWA kurumlarının teftişe açık hale getirilmesi gibi temelde Filistin halkını ve davasını hedef alan maddeler var.

Filistin Enformasyon Merkezi

Yorumlar