LÜBNAN'DA NELER OLUYOR? (ANALİZ)

Lübnan'daki durum bir kez daha gergin ve kritik hale gelmiştir. İnsanların barışçıl gösterilerine yapılan saldırılarda ilk bilgilere göre 8 kişi hayatını kaybetti 60 kişi de yaralandı. Lübnan başbakanı Necip Mikati Cuma günü Beyrut gerginlikleri ve çatışmaları sonucu bazı insanların hayatını kaybetmesi nedeniyle genel yas ilan etti. 

Görüntülenme: 979 Tarih: 16 Ekim 2021 03:45
LÜBNAN'DA NELER OLUYOR? (ANALİZ)

4 Ağustos 2020'de Beyrut limanında meydana gelen patlamada yaklaşık 200 kişi hayatını kaybetmiş ve 6 binden fazla kişi yaralanmış ve bir  o kadar insan da evinden barkından olmuştu. 

Beyrut'taki bu patlamadan on dört ay sonra Lübnanlılar Perşembe günü bu patlama dosyasına bakan Yargıç Tarık Beytar'ın eylemlerini protesto etmek için gösteri düzenledi. Lübnan halkı Tarık Beytar'ı politik davranmakla suçlayıp eylemlerini ve kararlarını protesto ettiler. Hizbullah, Emel hareketi ve El Marada hareketi, yandaşlarını bu hakimi devirmek amacı ile protesto mitingi  düzenlemeye çağırdı. Bu hakim, patlamayla ilgili olarak Hizbullah ve Emel hareketinin önde gelen bazı liderlerini suçlamıştır. Hizbullah ve Emel hareketine bağlı milletvekilleri ve bakanlar da, Hakim Beytar'ın konuyu Amerika lehine politize ettiğini ve ABD büyükelçiliği tarafından desteklendiğini vurguladılar.

Gösteriler sırasında Samir Ca'ca Partisi gruplarına bağlı olduğu  keskin nişancının Hizbullah ve Emel gruplarına bağlı bulunan göstericilere ateş açması sonucu 8 kişiyi öldürdüğü 60'tan fazla kişiyi de yaraladığı bildirilmektedir. Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun, bu cinayeti ülkedeki bazı siyasi akımların yönlendirdiği şekilde nitelendirdi ve rehin alma girişimi olduğunu belirtti.  Michel Aoun, "Bu gibi olayların yaşanmasına bir daha olmasına izin vermeyecek ve kimsenin kendi çıkarları için ülkeyi rehin almasına asla müsaade etmeyeceğiz" dedi.

 

Beyrut'taki bu cinayetle Lübnan'daki iç gelişmeler arasında bir bağlantı olduğu kesindir. Bu cinayet, Lübnan Hizbullahı hareketinin ülkenin yakıt krizine karşı koymak için İran'dan yakıt ithal ettiği bir sırada gerçekleşti. İran'dan akaryakıt ithali fikri Lübnan Hizbullah Hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah tarafından ortaya atıldığından beri Lübnan içindeki muhalefet buna karşı çıkmış ve girişimin olumlu etkilerini dengelemeye ve yok etmeye çalışmışlardır. Batı Asya meseleleri uzmanı Ahmet Destmalçiyan, Beyrut'taki barışçıl Lübnanlı göstericilere kimliği belirsiz kişilerin kurşun sıkmasına atıfta bulunarak, "Lübnan bir süredir kargaşa içinde. Bu kaosların çoğu muhalefet güçlerinden kaynaklanıyor. Özellikle Batı Asya'da etkili olan yabancı güçlerle birlikte hareket eden onlar, Lübnan'ın huzurlu olmasını ve güçlü ve istikrarlı bir hükümete sahip olmasını istemiyorlar. Amaç, halkı sarsmak ve direnişle aralarında uçurum oluşturmaktır” dedi.

Bu hususta göze çarpan bir diğer önemli konu da Amerika'nın Beyrut büyükelçisinin hareketlerinin izlenmesinin, Lübnan'daki huzursuzluğun arkasında ABD büyükelçiliğinin olduğunu göstermesidir. ABD büyükelçisi, 4 Ağustos Beyrut patlamasında yargıç da dahil olmak üzere bazı Lübnanlı isimlerle şüphe uyandırıcı görüşmeler yaptı. 4 Ağustos'taki patlama olayının hakimi Tarık Beytar, ABD'nin Beyrut Büyükelçisi Dorty Shia ile iki saatlik bir görüşme yaptı. Halbuki bu hakim iç yargı yetkilisidir.  Bu görüşmenin ardından hakim, 8 Mart koalisyonunun iki üyesi, eski maliye bakanı Ali Hasan Halil ve Lübnan parlamentosunun mevcut bir üyesi olan Gazzi Zaitar'ın tutuklanması kararını verdi. Amerika, Lübnan'da Hizbullah'ın güçlenmesini önlemek için kimi iç unsurlar vasıtası ile  suçlamalar yapmak ve bu suretle kaoslar meydana getirip hükümeti zayıf tutmak istiyor. 

parstoday

Yorumlar