Filistin'in tanınmış bayan gazetecilerinden Büşra Et-Tavil'in 11 ay süren idari tutukluluktan sonra dün akşam özgürlüğüne kavuşması münasebetiyle bugün (6 Ekim Çarşamba) açıklama yapan Gazetecilere Destek Komitesi, işgal rejiminin basın ve ifade özgürlüğünü kısıtlamak amacıyla Filistinli gazetecilerin çalışmalarını zorlaştırdığına ve ağır baskı uygulamalarına başvurduğuna dikkat çekti. 

Komite'nin açıklamasında Büşra Et-Tavil'in özgürleştirilmesinden sonra halen işgal rejiminin zindanlarında 23 Filistinli gazetecinin bulunduğu ve bunlardan 7'sinin idari tutuklu olduğu vurgulandı. 

Açıklamada, işgal rejiminin BM Güvenlik Konseyi'nin basın mensuplarının çalışma güvenliğinin sağlanmasına dair 2222 nolu kararına hiçbir şekilde riayet etmediği hatırlatıldı. 

Komite, uluslararası insan hakları kuruluşlarından işgal zindanlarındaki 23 gazetecinin serbest bırakılması için siyonist işgal rejimine baskı yapmaları çağrısında bulundu. 

Gazeteci Büşra Et-Tavil, babası Cemal Et-Tavil'in kızı hakkındaki idari tutuklama kararının uzatılmaması için 29 gün açlık grevine gitmesi üzerine, işgal yönetiminin yeni bir uzatma kararı çıkarılmayacağı garantisi vermesi neticesinde dün akşam serbest bırakılmıştı. 

İsrail işgal rejiminin Filistinlilere yönelik olarak kullandığı "idari tutuklama" uygulamasına göre bir işgal savcısı herhangi bir suçlama yapmadan ve dava dosyası açmadan bir Filistinliyi altı ay süreyle hapse atabiliyor ve tutukluluğunu yine hiçbir gerekçe ileri sürme ihtiyacı duymaksızın altı aylık sürelerle on kez uzatabiliyor. On kez uzatmanın tamamlanmasından sonra serbest bırakması gerekse bile, tutuklu bir süre serbest bırakıldıktan sonra işgal güçlerinin birkaç gün içinde onu yeniden idari tutuklu olarak hapse atmaları imkanı var. Bu da işgal yargısına, bir Filistinliyi sadece belli aralıklarla ev ziyareti izni vermek suretiyle yargısız bir şekilde müebbet hapse mahkum etmesine imkan veriyor.

Filistin Enformasyon Merkezi