SİYONİST REJİM VATANDAŞI ARAPLAR NAFTALİ BENNETT'E GÜVENEBİLİR Mİ? (ANALİZ)

Korsan rejim İsrail başbakanı Naftali Bennett, işgal altındaki topraklarda Araplar ve Yahudiler arasındaki çatışmaların devam etmesinden endişe duyarken, güvenlik güçlerinin İsrailli Arap vatandaşların düşmanı olmadıklarını iddia etti. 

Görüntülenme: 974 Tarih: 05 Ekim 2021 08:34
SİYONİST REJİM VATANDAŞI ARAPLAR NAFTALİ BENNETT'E GÜVENEBİLİR Mİ? (ANALİZ)

İşgal altındaki topraklar nüfus dağılımı açısından heterojendir ve işte bu konu ona yönelik ciddi tehditlerinden biridir. Yahudiler, işgal edilen Filistin topraklarında kendilerini üstün ırk görürken korsan rejim kabinesi de aynı görüşü paylaşıyor. Buna göre işgal topraklarındaki etnik çatışmalar bir tehdit sayılıyor. 
Araplar ise işgal edilen topraklarda yaşayan azınlıklardan biridir. Aslen Filistinli olan ve işgal topraklarının nüfusunun yüzde 21’ini oluşturan Arap azınlık ise İsrail vatandaşlığı almışlar.
Yine işgal topraklarındaki azınlık Arap kesimi hem arapça ve hem İbranice konuşuyorlar ve aynı zamanda da Ürdün nehri batı yakası ve Gazze şeridinde yaşayan Filistinliler ile acılarını paylaşıyorlar. Bu da siyonist İsraillilerin bir çoğunun bu azınlığa şüphe ile yaklaşmalarına sebep oluyor. İsrailli araplar yaşadıkları toplumda kendilerine yönelik ayırımdan yakınıyorlar. Onlar, kendilerini konut, tedavi ve eğitim hizmetlerinden mahrum bırakan “örgütlü ayırımcılık”tan söz ediyorlar.
Siyasi sistemdeki ayrımcılık, Yahudilerle aralarındaki birçok çatışmanın nedenlerinden biridir. İsrail Sivil Haklar Derneği'ne göre, işgal altındaki topraklardaki yoksulların yarısı Arap ailelerdir. Haaretz gazetesinin muhabiri Jack Hori bir süre önce şöyle yazdı: 
Uzun süredir şikayette bulunan yeni nesil İsrailli Arap vatandaşlarına yönelik, ikinci sınıf vatandaş muamelesi görülüyor. Ayrımcılık ve eşitsizlik duyguları, aidiyet eksikliği ve İsrail-Filistin çatışmasına siyasi bir çözüm bulma umudunun olmaması... itirazlar için iyi bir ortam yaratmıştır.
Siyasî sistemin ayrımcılığının yanı sıra işgal altındaki topraklarda Yahudilerin Araplara karşı aşağılayıcı bakış açısı da Yahudilerle yaşanan çatışmaların sebeplerinden biridir. İsrail toplumunun büyük bir kısmı Arapları demografik bir tehdit olarak görüyor. Bu nedenle onlara karşı aynı görüşte olmamakla kalmaz, onlara karşı hiçbir şiddet uygulamaktan da kaçınmazlar. 
Bu bağlamda geçtiğimiz Mayıs ayında işgal altındaki topraklarda Yahudiler ve Araplar arasında hala devam eden şiddetli bir çatışma yaşandı. Miladi yılın başından bu yana, bir çoğu çeşitli çatışmalarda olmak üzere yaklaşık 100 İsrailli Arap öldürüldü. Bu çatışmalar İsrail toplumundaki Arap-Yahudi ilişkilerini ciddi şekilde sarstı ve ırkçı İsrail rejimi için ciddi bir iç tehdit oluşturdu. Bu tehdit korsan rejim eski başkanı Raven Rivlin’in bir iç savaş konusunda uyarıda bulunacak kadar ciddidir. Rivlin bu bağlamda “Dış tehlikelerden daha fazla bizim varlığımızı tehlikeye atacak bir iç savaşa neden olmadan, sorunlarımızı çözmeliyiz.” Demişti.
Şimdi İsrail rejimi Başbakanı Naftali Bennett de işgal altındaki topraklarda devam eden Arap-Yahudi çatışmasından duyduğu endişeyi dile getirdi. Bennett’in açıklamasında iki öneml konu var. 
İlk nokta, İsrail kabinesinin Araplar ve Yahudiler arasındaki şiddeti ve çatışmayı azaltmak için herhangi bir çaba göstermediğine inanmasıdır. Bennett bu bağlamda şöyle dedi: İsrailli araplar ve Yahudiler arasındaki şiddet yıllar boyunca gerekli şekilde dikkate alınmamış ve kenara itilmiştir.
İkinci nokta ise Bennett’in bir nevi İsrailli arapları sakinleştirmeye çalışmasıdır. Bu bağlamda Naftali Bennett, kabinesinin İsrailli araplara onları koruyacağı güvencesi verdi. Nitekim Bennett, “Arap vatandaşları, İsrail güvenlik güçlerinin düşman değil, çözüm olduğunu anlamalıdır.” İddiasında bulundu.
Görünüşe göre Bennett’in bu açıklaması, Lapid ile kurduğu koalisyon hükümete Arap Birlik listesinin verdiği destekten dolayıdır. Bu destek Benyamin Netanyahu’yu görevden almak için önemli bir faktördü.

parstoday

Yorumlar