YAHUDİLERİN BAYRAMLARI FİLİSTİNLİLERE EZİYETE DÖNÜŞÜYOR

 

Görüntülenme: 1151 Tarih: 21 Eylul 2021 10:03
YAHUDİLERİN BAYRAMLARI FİLİSTİNLİLERE EZİYETE DÖNÜŞÜYOR

Bu sıralarda yahudiler, bir bayramdan çıkar çıkmaz başka bir bayrama giriyorlar. 6 Eylül tarihinde İbrani takviminin yılbaşı olduğu için Roş Haşanah bayramını kutlayan yahudiler 10 gün sonra Kefaret Günü olarak tercüme edilen Yom Kippur bayramını kutladılar. Aradan birkaç gün geçtikten sonra bugün de Çardaklar Bayramı olarak da isimlendirilen Sukot Bayramı'nı kutlamaya başladılar. 

Yahudiler için bayram olan günler Filistinliler açısından eziyet, işkence, zulüm ve tahkir günleri oluyor. İşgalci siyonistler yahudilerin güven içinde bayramlarını kutlamalarına imkân vermek istedikleri iddiasıyla Filistinlilere bir yığın yasak uyguluyor, yollarını kapatıyor, evlerine baskınlar düzenleyip aramaları artırıyor ve tabii bütün bu baskınlarda tutuklamalar yapıyor, iğrenç hakaretlerde bulunuyorlar. 

Bugün (20 Eylül Pazartesi) ikindi saatlerinde de yahudilerin Çardaklar Bayramı için güvenlik tedbirlerini artırdıkları iddiasıyla hem Batı Şeria bölgesinde hem de Gazze'de Filistinliler açısından işkenceye ve zulme neden olan uygulamalar başlattılar. 

Gazze'ye ticari ürünlerin girdiği tek kapı durumundaki Kerem Ebu Salim kapısını bugünden itibaren iki gün süreyle kapattılar. 

Batı Şeria bölgesinde de birçok yerde yolları kapattılar. Trafiği yavaşlatmak için tedbirler aldılar. Bazı yerlerde yollara beton kütleler yerleştirerek geçişi tamamen engellediler. 

İşgal rejiminin bütün bu uygulamalarının ve engellemelerinin iki günden fazla süreceği ve önümüzdeki çarşamba günü gece yarısından sonra kaldırılacağı ifade edildi. 

Yahudiler, çölde kırk yıl boyunca sürgün hayatı yaşadıkları sırada Tanrı tarafından çardaklarla, gölgeliklerle korunduklarını ileri sürerek buna şükür amacıyla evlerinin önlerine çardaklar gererek bir hafta süreyle kutlamalar yapıyorlar. Kur'an-ı Kerim'de ise söz konusu kırk yıllık sürgünün yahudilerin Allah'ın emrini yerine getirmemekte ve isyanda ısrarlı davranmaları sebebiyle bir cezalandırma olduğuna dikkat çekilir. 

Bu konuda Kur'an-ı Kerim'de şöyle denmektedir: 

"Musa milletine şöyle demişti: "Ey milletim! Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın. Aranızdan peygamberler çıkardı ve sizi krallar yaptı. Alemlerden hiç kimseye vermediğini size verdi.
Ey milletim! Allah'ın size yazdığı kutsal toprağa girin, geriye dönmeyin; yoksa zarar edenler olursunuz."
Onlar: "Ey Musa! Orada zorba bir toplum var ve onlar oradan çıkmadıkça biz asla oraya girmeyiz. Eğer onlar oradan çıkarlarsa o zaman biz gireriz" dediler.
Allah'tan korkanlardan, Allah'ın kendilerine nimet verdiği iki kişi: "Onların üzerine kapıdan girin. Oradan girerseniz siz üstün gelirsiniz. Eğer gerçekten iman etmiş iseniz Allah'a güvenin" dedi.
(İsrailoğulları) bu kez: "Ey Musa! Onlar orada bulundukları sürece biz asla oraya girmeyeceğiz. Sen ve Rabbin gidip çarpışın, biz şurada oturuyoruz" dediler.
(Musa): "Ey Rabbim! Ben kendimle kardeşimden başkasına söz geçiremiyorum. Bizimle şu yoldan çıkmış topluluğun arasını ayır" dedi.
(Allah) "Orası onlara kırk yıl süreyle haram kılınmıştır. Yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşıp dururlar. Sen bu yoldan çıkmış topluluk için üzülme!" dedi."
(Maide suresi, 20-26)

Filistin Enformasyon Merkezi

Yorumlar