HİZBULLAH ABD'NİN LÜBNAN'A YÖNELİK KUŞATMASINI NASIL KIRIYOR? (ANALİZ)

Hizbullah’ın İran’dan Lübnan’a yakıt sevkiyatındaki girişimi ve bu ülkede yakıt krizini yönetmesi, Amerika’nın Lübnan’a karşı kuşatma siyasetinin yenilgisi sayılıyor. 

Görüntülenme: 1494 Tarih: 06 Eylul 2021 17:52
HİZBULLAH ABD'NİN LÜBNAN'A YÖNELİK KUŞATMASINI NASIL KIRIYOR? (ANALİZ)

Lübnan uzun süreden beri yakıt krizi ile karşı karşıyadır. Yakıt konusundaki yoğun sıkıntı ve de halkın protesto gösterileri düzenlemesi ise bu ülkenin siyasi ve güvenlik sorunlarını daha da arttırmıştır. Bu arada Lübnan Merkez Bankası başkanı Riyad Selame’nin de yakıt sübvansiyonu kaldırması ise yakıt krizini daha da yoğunlaştırdı. Böyle bir durumda Lübnan Hizbullah genel sekreteri ise İran’dan yakıt tankerlerinin Lübnan’a gönderildiğini duyurdu.
Gerçi İran’ın ilk yakıt tankeri Lübnan’a hala ulaşmadı fakat ikinci ve üçüncü yakıt tankerleri de yola çıktılar. Aslında Hizbullah’ın bu girişiminin en azından iki önemli sonucu vardı. Birincisi yakıt krizi bir nebze azalırken Lübnan halkı İran gemilerinin ulaşması ile yakıt sıkıntısının önemli oranda azalacağından umutlandılar. İkincisi ise bu girişim Amerika’nın Lübnan içişlerine müdahalesi ve kuşatma siyasetinin yenilgisini beraberinde getirdi.
Fakat neden bu girişim Amerika’nın yenilgisi sayılıyor?
Amerika Hizbullah’a yaptırım uygulamakla pratikte bu ülkeye döviz intikalini engellemiş oluyor ve bazı Lübnanlı yetkilileri de yaptırım baskısıyla tehdit ediyor. Seyit Hasan Nasrullah bu konuda yaptığı açıklamada, “Lübnan’da yaşanan her şeyin başlıca sebebinin, Lübnanlı yetkilileri yaptırım listesine alan Amerika olduğunu” söyledi. Buna ilaveten Amerika Lübnan’ın içişlerine müdahale ederek bu ülkede dövizin değer kazanması ve milli paranın değer kaybetmesine sebep oluyor.
Uluslararası ekonomi uzmanı Rıza Muhteşemi Pur konuya bu şekilde açıklık getiriyor:
Lübnan Merkez Bankası, Saad Hariri takımının kontrolü altındadır ve onlar bankanın girişimlerini destekliyorlar. Dikkat edilmesi gereken ise Lübnan Merkez Bankası başkanı Riyad Selame’nin gücünün, hatta başbakan ve cumhurbaşkanından bile daha fazla olmasıdır ve Amerikalılar Lübnanlı yetkilileri, bu kişinin programları ve çalışmalarına her türlü sorun oluşturma konusunda uyararak bunun onlar için ağır bedeli olacağını belirtiyorlar. 
Muhteşemi Pur'a göre, "Lübnan’da yakıt krizi Amerika yaptırımının etkisi değildi, bu kriz Amerika’nın Lübnan bankacılık sistemine müdahalesi sonucu yaşandı."
Durum böyle iken Lübnanlı  şahsiyetler, İran’dan yakıt tankerlerinin Lübnan’a gönderilmesinin Amerika’nın kuşatma ve müdahale siyasetinin yenilgisi olduğunu savunuyorlar. Lübnan eski dışişleri bakanı Adnan Mansur’a göre, “İran yakıt tankerinin Lübnan’a gönderilmesi, Amerika’nın bu ülkeye karşı kuşatmasını kırarken olayları oldu bittiye getiriyor.”
Lübnan meclisi milletvekili Hasan Fazlullah da Lübnanlıların İran’dan ilk tankerle mazot almaya hazırlanırken Amerika kuşatmasının kırılma sesleri başlamış ve Lübnan’da krizin azalması için seçenekler sunmaya başlamıştır. 
İlginç olan konu ise Amerikalılar Hizbullah’ın bu girişiminin sonuçlarının farkında olarak seyit Hasan Nasrullah’ın İran’dan Lübnan’a yakıt sevkiyatı konusundaki açıklamaları ardından Lübnan cumhurbaşkanı Michel Aoun ile temas kurarak planlarını açıkladılar. Amerika’nın Beyrut büyükelçisi Shea Dorothy tarafından açıklanan plana göre Lübnan'ın elektrik ve doğal gaz şebekesi Ürdün ve Mısır’a bağlanacaktır. 
Bu arada Amerika kongresinden bir heyet ise Beyrut’a giderek cumhurbaşkanı Michel Aoun ile görüştüler. Bu hareketlenmeler ise Washington’un Lübnan’a ekonomik ambargo uygulama siyasetlerinde başarısızlığının farkına vardığını ve İran gemileri ile Amerika kuşatmasını kıran Hizbullah’ı yenemeyeceğini anladığını gösteriyor.

parstoday

Yorumlar