Heyetin Basın Danışmanı Hasan AbduRabbih, esir Gazanfer'in, halsizlik ve baş ağrısı gibi hastalıkların yanı sıra vücudunda ciddi sıvı kaybı yaşandığını, bunun hayati organlarının işlevlerine zarar verip felç ve sakatlığa yol açabileceği gibi aniden şehadetine de neden olabileceğini açıkladı.
 

AbduRabbih, “idari tutukluluk” kararını protesto etmek amacıyla açlık grevini başlatan Ebu Atvan’ın, yaklaşık 15 kilo zayıfladığını, konuşamadığını ve zaman zaman bilinç kaybı yaşadığını belirtti.
 

AbduRabbih, 28 yaşındaki esir Ebu Atvan'ın hayatını kurtarmak için acil müdahale edilmesi gerektiğini hatırlattı.
 

Öte yandan müebbet hapis cezasına çarptırılan ve 18 yılını “Rimon” cezaevinde geçiren esir Munif Ebu Atvan, yeğeni Gazanfer’e destek çıkmak amacıyla 10 gündür açlık grevini sürdürüyor.
 

Diğer taraftan Şeyh Cemal et-Tavil, cezaevi yönetimi ile kızı Büşra ve esir Muhammed Ebu Fenune’nin idari tutukluluğunun uzatılmayacağına ve daha sonra serbest bırakılacaklarına yönelik yaptığı anlaşmanın ardından 29 gün süren açlık grevini dün sona erdirdiğini duyurmuştu.
 

Siyonist İsrail zindanlarında esir tutulan Gazanfer Ebu Atvan, işgal makamlarının haklarında verdiği idari tutukluluk zulmü ve keyfi uygulamalarını protesto etmek için açlık grevi başlattığını duyurmuştu.
 

Diğer taraftan esirin ailesi, insan hakları savunucusu kurumlara ve uluslararası örgütlere, oğullarının sağlık durumunu öğrenmek için acilen konuya müdahil olmaları çağrısında bulundu.
 

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te sık sık evlere baskın düzenleyen işgal güçleri, çeşitli iddialarla Filistinlileri gözaltına alıyor.
 

İsrail, "idari tutukluluk" adını verdiği uygulamayla Filistinlileri istihbarata dayalı olarak 6 aya kadar alıkoyabiliyor. Tutuklunun, "İsrail'in güvenliği için tehlike teşkil ettiğine" karar verilmesi halinde askeri hâkim, suç isnadında bile bulunmadan tutukluluk süresini 5 yıla kadar uzatabiliyor. Filistinliler İsrail'in bu uygulamasını "keyfi tutuklama" olarak isimlendiriyor. 

Filistin Enformasyon Merkezi