Sudanlı makamlar Amerika'nın bu ülkenin tarım ve teknoloji projelerine yatırım yapmaya dair vaatlerini yerine getirmediğini açıklayarak Siyonist Rejim İsrail ile ilişkileri normalleştirmenin sonuçlarından ve uzlaşma anlaşmasını imzalamaktan memnun olmadıklarını bildirdiler.
Sudan; BAE ve Bahreyn'in ardından Siyonist Rejim İsrail ile ilişkilerini normalleştiren üçüncü Arap ülkesi idi. Sudan 6 Ocak 2021'de resmi olarak Amerika eski başkanı Donald Trump'ın baskısı üzerine işgalci korsan rejim İsrail ile normalleşme anlaşmasını imzaladı. Sudanlı makamlar, bu uzlaşma anlaşmasını imzalayarak Amerika'nın siyasi ve mali desteğini almayı umut etmişlerdi. Hatta daha önce Sudan'a Amerika tarafından kesilen mali ceza ve tazminat isteminin de düşeceğini düşünüyorlardı. Sudan ayrıca bu normalleşme karşılığında 1.2 milyar dolar gıda kargosu, 2 milyar dolar mali yardım ve bir de 25 yıllık kredi talep etti.
Ancak şimdi, ilişkilerin normalleşmesi ve Tel Aviv yetkililerinin Sudan'a yaptığı sık ziyaretler ve ABD'li yetkililerle temasa geçilmelerin üzerinden yaklaşık sekiz ay geçmesine rağmen, Sudan'ın beklentileri ve ABD'nin vaatleri yerine getirilmedi. Son aylarda Sudan, terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkarılması karşılığında ABD'ye 335 milyon dolar tazminat ödedi öyle ki ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken 335 milyon dolar tazminatı açıkladı ve 1998 yılında Amerika'nın Kenya ve Tanzanya'daki büyükelçiliklerine yapılan bombalı saldırılarda, 2000 yılında Amerikan gemisine saldırıda hayatını kaybeden Amerikalılar ve de Amerika dışişleri bakanı memurunun 2008 yılında ölmesinin tazminatını aldıklarını bildirdi.
Sudan'ın tüm bu girişimlerine rağmen, bu ülke Amerika ve ortaklarının verdiği vaatlerden yararlanamadı. Sudan makamları da bunun üzerine bu anlaşmadan hiçbir yarar sağlayamadıklarını ve ülkenin sorunlarının hala devam ettiğini vurguladılar. Bu bağlamda Sudan istihbarat bakanı Faysal Muhammed Sallih son dönemde şöyle bir açıklamada bulundu:" İsrail ile ilişkilerin normalleştirilmesi ile ilgili söylenenler ve bu siyasetlerin müzakere eden taraflar için barış ve huzur getirdiği iddiaları evhamdan ibarettir. "
Sözün özü, Sudan'daki siyasi ve ekonomik durum iyi değildir. Sudan'ın partileri, Siyonist rejimle ilişkilerin normalleşmesine karşı çıkmaya devam ediyor. Birçoğu Başbakan Abdullah Hamduk'un eylem ve politikalarına karşı çıkıyor, ekonomik sorunlar da devam ediyor. Bu ülkede birçok kişi artan fiyatlar nedeniyle gıda ve geçim sıkıntısı yaşıyor ve enflasyon oranı yüzde 350'yi aşmış durumdadır. Elektrik ve su kesintileri günlük aksamalara neden oluyor. Bu koşullar Sudan hükümetinin son günlerde özellikle gençler arasında halk protestolarına sahne olmasına neden oldu. Hartum'da akaryakıt sübvansiyonunun kesilmesini protesto etmek için birçok cadde kapatıldı ve hükümet aleyhinde sloganlar atıldı. Öyle ki Hamduk Çarşamba günü televizyona çıkıp kaos tehlikesi hususunda uyarılarda bulundu.
Uluslararası ilişkiler uzmanı Seyyid Kasım Zakeri ise bu hususta şöyle diyor: "Sudan, Afrika Boynuzu'nda yeni bir güvensizlik, kaos ve karışıklık noktası olmaya aday. Bu yüzden pek çok kişi Sudan için Somali ve Yemen'in mevcut kaderini öngörüyor" .
Sudan'da durum kötüye gidiyor gibi görünüyor. Sudanlı yetkililer ülke partilerinin çoğunun isteklerine karşı hareket ederek Siyonist rejimle ilişkilerin normalleştirilmesini kabul etti. Böylece hem halkı kendine karşı kışkırttı hem de anlaşmadan fayda sağlayamadılar. ABD vaatleri ise her zamanki gibi boşa çıktı. Dolayısıyla artık bu ülkenin siyasi geleceği belirsizdir. Tabii ki uzlaşmacı yönetim de bir şekilde iktidar kalmaya devam etmek yollarını aramaktadır.
Parstoday