YEMEN SAVAŞI 7. YILINDA

Suudi Koalisyonunun Yemen'e karşı başlattığı savaş 21 Mart itibarı ile yedinci yılına ayak bastı. 6 yılın dolmasının ardından bu savaş ile ilgili gerçekleri ele almak ciddi bir husus haline gelmiştir. 

Görüntülenme: 1415 Tarih: 27 Mart 2021 13:26
YEMEN SAVAŞI 7. YILINDA

Suudi Koalisyonunun Yemen'e karşı başlattığı savaş 21 Mart itibarı ile yedinci yılına ayak bastı. 6 yılın dolmasının ardından bu savaş ile ilgili gerçekleri ele almak ciddi bir husus haline gelmiştir. İlk gerçek günümüz dünyasında bir ülkeye savaş açarak iktidara el koymak ve gücü ele geçirmenin mümkün olmayışıdır. Bu husus iç savaşlar ve çatışmalardan farklıdır. Çünkü iç çatışmalar şiddetli olması halinde iktidarda değişikliğe yol açabilir.

Bu durumu 2011 yılından başlayarak bir sürü Arap ülkesinde gördük.  Tunus, Mısır, Libya ve Yemen'de bile oldu. Ancak bu çatışmalar aynı şekilde değildi. Suudi Arabistan ise 26 Mart 2015'te BAE ve bir kaç ülke ile beraber Abd Rabbe Mansur Hadi'yi Yemen'de iktidara geri getirmek ve Ensarullah hareketini iktidardan uzaklaşatırmak için  Yemen savaşını başlattı. Ancak savaşın başlamasından 6 yıl geçmesine rağmen bu hedefler gerçekleşemedi. Tam tersi Ensarullah ve Sana'daki ortakları kendi hükümetlerini kurdu ve daha organize bir şekilde Yemen'de siyasi roller ifa etmeye başladı. 

İkinci gerçek  Suudi Koalisyonunun  hiçbir zaman tutarlı ve tek vücut bir koalisyon olmayışıdır.  Bu koalisyon savaşa 10 ülke halinde başlasa da sürecin devamında dağılmaya başladı ve Suudiler ile BAE arasında bile ortaklık zorlaştı. Şimdi ise gelinen durumda Suudiler ile BAE arasında Yemen hususunda ortak bir hedef söz konusu değildir.  BAE Yemen'in Güneyindeki nüfuzunu arttırmak istiyor.  Suudiler ise füze ve İHA tehditleri ile karşı karşıyadır.  Buna esasen  Suudi Arabistan'ın yenilgiler aldığı sırada savaşı bitirmenin savaşlarına uymadığını düşünüyor.  

Bu çerçevede Yemen Ensarullah Hareketi genel sekreteri Seyyid Abdülmalik Bedreddin El Husi savaşın 6'ıncı yılının sonu dolayısı ile yaptığı konuşmada  Suudi Arabistan'ın tüm gerçeklere rağmen gereken dersi almadığını belirtti. 

Üçüncüsü, Yemen'e karşı savaşın en büyük kaybedeninin Suudi Arabistan ve  en büyük kazananının İsrail olmasıdır. Suudi Arabistan, başta iddia ettiği gibi savaşı iki hafta içinde kazanamamakla kalmadı, altı yılı doldurmak üzere Yemen bataklığına saplandı.  Bugün Suudi Arabistan, Yemen'deki füze ve İHA saldırıları konusunda derinden endişeli ve Suudi Arabistan'ın bölgesel bir güç olduğu iddiasıyla çelişen bir tür Suudi savunmasızlığı örneği sergilemektedir. Al-ı Suud'un bu savaştaki sert gücü sorgulanmaya başlanmıştır. Öte yandan, Siyonist rejim bu savaşın büyük galibi oldu, çünkü bir yandan birçok Müslüman ülkenin başka bir Müslüman ülkeye karşı savaşına tanık oldu, diğer yandan "çocuk katili" unvanını da paylaştı ve suçunu paylaşmaya çalıştı.

Yemen'deki Ensarullah hareketi genel sekreteri bu hususta şöyle diyor: "Suudi Arabistan ve BAE'nin Amerikan-Siyonist istihbaratının düşmanı ve tehlikeleri tanıtmaya yönelik değerlendirme ve raporlarına duyduğu körü körüne güveni onları yanlış kararlar almaya yönlendirdi".

Yemen'deki savaş, muhtemelen Siyonist ve ABD istihbarat teşkilatları tarafından Suudi Arabistan'a kurulan bir tuzaktı. 

Dördüncü gerçek şu ki, Birleşmiş Milletler ve büyük güçler, Suudi koalisyonunun Yemen'e karşı savaşında da en büyük kaybeden taraf oldular.  Aynı zamanda, Birleşmiş Milletler savaşta tarafsızlığını koruyamadı ve Yemenliler savaşta üstünlük sağladığında Birleşmiş Milletler siyasi çabalarını hızlandırdı. 

Beşinci gerçek, bu asimetrik savaşın en büyük kurbanlarının Yemen'deki mağdur halk oluşu idi. Savaşın altıncı yılının sonunda Yemen Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan rakamlara göre, savaşta 43 binen fazla Yemenli öldürüldü veya yaralandı. Yaklaşık 4 milyon Yemenli savaş nedeniyle yerlerinden edildi. Hastalık ve açlık da bu savaş sonucunda Yemen halkına empoze edilen iki büyük acıdır. Bu savaş ayrıca Yemen vatandaşlarını doğrudan etkileyen çok sayıda insanlık dışı zarara da uğrattı. Dolayısıyla Batı Asya'nın en fakir vatandaşı olan Yemen vatandaşlarının Suudi koalisyonunun Yemen'e karşı savaşının en büyük kurbanları olduğu söylenebilir.

Parstoday

Yorumlar