İşgal edilen Filistin topraklarında protesto gösterileri mayıs 2020’den itibaren başladı. İlk gösterilerin temeli, Netanyahu’nun mali yolsuzlukları ve halkın koalisyon kabinenin kurulmasından duydukları memnuniyetsizlikti. 
Netanyahu’nun 4 suç dosyası bulunuyor. 1000 numaralı suç dosyasında Netanyahu eşi Sara ile birlikte 2007 ile 2016 yılları arasında iş adamlarından "hediye" adı altında 283 bin dolar değerinde puro, pahalı alkollü içecekler, mücevher ve uçak bileti almakla suçlanırken 2000 numaralı dosyada yediot Ahronot gazetesi sahibi  Arnon Moses ile birlikte Yediot Ahronot gazetesi rakibi olan “İsrail el-Yaum” gazetesine baskı uygulamak ve kendisinden yana haberler aktarmaya çalışmakla suçlanıyor. 
3000 numaralı dosyada ise rüşvet karşılığında Almanya’dan deniz altı satın almak ve 4000 numaralı dosyada ise telekomünikasyon yolsuzluğu soruşturması kapsamında Başbakan Netanyahu, Shaul Elovictch'in sahibi olduğu  "Bezeq" medya şirketine ait "Walla News" adlı internet sitesinde, ailesi lehine haberlere yer verilmesi karşılığında söz konusu şirkete 276 milyon dolar değerinde mali imtiyaz sağlamakla suçlanıyor.
Netanyahu hükümet yapısındaki nüfuzunu suiistimal ederek defalarca söz konusu dosyaların incelenmesini engellemeye çalıştı ve bu bağlamda da bir nebze başarılı olmuştur. buna rağmen işgal edilen topraklarda yaşayanlar ise haftalık olan sürekli düzenledikleri gösteriler ile Netanyahu’nun yargı sistemindeki sabotajlarını protesto ediyorlar, hatta başbakanın bu bağlamda Korona salgınını bir bahane olarak kullandığını belirtiyorlar.
Netanyahu ve hali hazırda savaş bakanı olan Mavi Beyaz Parti başkanı Gantz’ın oluşturduğu koalisyon kabinesi de gösterilerin düzenlenmesi için bir diğer sebeptir. Parlamento 4. Kez feshedildi ve 4. Seçimlerin gelecek Mart ayında düzenlenmesi kararlaştırıldı. Buna rağmen halk Netanyahu’nun görevden istifa ederek seçimlere ve gelecek iktidar yapısında yer almasını istemiyorlar.
Korona salgını ve Netanyahu kabinesinin virüs ile mücadelede beceriksizliği ayrıca işgal topraklarındaki genel karantinalar da halkın ekonomik sorunları ve mevcut kabineyle ilgili memnuniyetsizliklerin  yoğunlaşmasına neden oldu. Bu yüzden işgal altındaki Filistin topraklarında yaşayanlar ise Benyamin Netanyahu’ya karşı gösterilerine devam ederken onun iktidarda uzaklaşmasının altını çiziyorlar.
Fakat Netanyahu dış siyasete yoğunlaşarak iç arenada protestocuların taleplerini dikkate almamaya devam ediyor. Amerika’da Joe Biden’in göreve gelmesinden rahatsız olan Netanyahu ve bazı kabine üyeleri, yeni kabineyi eski başkan Donald Trump’ın BERCAM nükleer anlaşma ile ilgili tutumunu izlemeye ikna etmeye çalışıyorlar. Bu bağlamda Benyamin Netanyahu Amerika başkanı Joe Biden’e 2015 yılı BERCAM nükleer anlaşmaya geri dönmemesi için uyarıda bulundu.
Buna ilaveten Netanyahu kabinesindeki bazı bakanlar da savaş borazanı çalarak iç arenadaki sayısız sorunlar yerine İran’a karşı tehditler savurmaya çalışıyorlar. Bu bağlamda siyonist rejim genelkurmay başkanı Aviv Kohay yaptığı açıklamada, operasyonlarını güncelleştirmeye ve yükseltmeye başladıklarını, böylece İran nükleer tesislerine saldırı kararı alınca gerekli hazırlıkta olmaya çalıştıklarını ifade etti.
Kohay ayrıca uluslararası toplumun, düzeltilmesi halinde bile İran’a 2015 yılı nükleer anlaşmaya geri dönmelerinin yanış bir karar olacağını da sözlerine ekledi.
Amerika eni hükümetine baskı uygulamak ve İran’a karşı tehdit oluşturmak, Netanyahu kabinesinin önceliklerinden olsa bile işgal edilen topraklarda kamuoyunu saptırmaya da devam ediliyor. Fakat bu konu Netanyahu’ya karşı baskıların azalması ve protestoların durmasına sebep olmayacaktır.

parstoday