Ebu Fedek El Muhammedavi Ebu Mehdi Mühendis'in suikaste uğrayıp şehit düşmesinin ardından Haşdi Şabi başkan vekili ve bu örgütün saha komutanı olarak seçilmişti. Amerika daha önce de Kays Hazali gibi direniş komutanlarından olan birkaç komutanı da yaptırım listesine almıştı.
Amerika'nın girişimleri sırf Irak direniş komutanlarına karşı yaptırımlar ile kısıtlı kalmadı Amerika bu çerçevede Ebu Mehdi Mühendis ve kimi Iraklı direniş mensuplarını da askeri kalleş saldırıları ile şehit düşürdü. Hatta Asaib Ehli Hak gibi kimi direniş gruplarını da terör listesine aldı. Bu girişimler aslında Amerika'nın Irak direniş gruplarına karşı sonsuz husumetini göstermektedir. Zaten Amerika Batı Asya bölgesi genelinde de direniş gruplarına karşı hep sonsuz bir düşmanlık politikası izlemiştir.
Burada önemli soru ise Amerika'nın neden Irak direniş grupları ve komutanlarına karşı bu üst seviye düşmanlığa varmasıdır.
En önemli neden, Irak'ta 6 yıllık ömründe Haşdi Şabi'nin Amerikan isteklerini ve hırslarını engellemesidir. Amerika Birleşik Devletleri, IŞİD terörizmini bir araç olarak kullanarak terörle mücadele bahanesiyle Irak'taki varlığını ve etkisini güçlendirmeye çalıştı, ancak Haşdi Şabi'nin oluşumu ve örgütün terörle mücadelede oynadığı önemli rol, Washington'u bu bahaneden yoksun bıraktı. Şimdi de Amerika Irak'tan ayrılmak için yaygın bir taleple karşı karşıya kaldı. Şimdi de ABD, örgütün Irak'taki başarısına ve Washington'a karşı olan komutanlara ve popüler seferberlik gruplarına karşı harekete geçerek tepki gösteriyor.
Irak'taki El Sadıkun hareketinin siyasi bürosu sözcüsü Mahmud el-Rabii , "Ebu Fedek ve Haşdi Şabi'nin diğer komutanları ABD hükümetini rahatsız edip aşağıladılar ve tüm paralı askerlerini ayakları altına aldılar." dedi.
Ketaib Ehli Hak da bir bildiri yayımlayarak Amerika'nın Haşdi Şabi makamlarını boykot etmesinin Amerika'nın direnişe karşı aldığı yenilgiye karşı gösterdiği alelacele tepki olarak değerlendirdiler.
ABD'nin Irak'taki Haşdi Şabi'ya karşı bitmek bilmeyen düşmanlığının bir diğer sebebi de Washington'un Irak için pasif ve zayıf bir ordu ve askeri ir güç istemesidir. Amerika, temelde bölge ülkelerinin ve özellikle direniş eksenine üye devletlerinin güçlü ve uyumlu bir orduya sahip olmasını istemiyor. Haşdi Şabi'nin performansı ve Irak'ın resmi yapısına dahil edilmesi, bu örgütün ve komutanlarının Irak'ın güçlü bir orduya ve silahlı kuvvetlere sahip olmasına yol açmıştır.
ABD'nin Haşdi Şabi'ye karşı düşmanlığında bir diğer önemli faktör, Washington'a göre,Haşdi Şabi'nin Irak'ın güç yapısındaki rolü ve yaygın halk desteği göz önüne alındığında, Irak'ta tırmanan bir trende dönüşmesidir. Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri, Haşdi Şabi'ye yalnızca Iraklı Şiilerin üye olduğunu düşünüyor. Washington'un düşüncesi, Haşdi Şabi'yi zayıflatarak Irak içindeki siyasi gruplar arasında bir denge kurabileceği yönündedir. Halbuki Haşdi Şabi üyelerinin sadece Şiilerden oluşmadığı ve esasında Haşdi Şabi'nin iktidara fırkacı bakmadığı söylenmelidir.
Son olarak Amerika , Haşdi Şabi Örgütü üyesi komutanları ve direniş gruplarını sınırlandırarak örgütün faaliyetlerinin önünde bir engel oluşturabileceğine inanmakta yanılmasıdır. Bu arada,Haşdi Şabi komutanları da Amerika Birleşik Devletleri'nde kara listeye alınmasını bir "onur" olarak görüyorlar ve Amerikan karşıtı yaklaşımı sürdürme kararlılıkları artmış görünüyor. Öte yandan, Haşdi Şabi Irak halkının desteğine sahip, öyle ki Irak Başbakanı Mustafa el Kazımi bile dün ABD'nin eylemlerine yanıt olarak Haşdi Şabi merkezine gitti. Falih el-Feyyaz'ın Kerkük de dahil olmak üzere bazı Irak şehirlerini ziyaretinden de anlaşılacağı üzere, ABD eylemleri Haşdi Şabi'ye halk desteği de sağladı.
parstoday