ABDULBARİ ATVAN KUSHNER'İN SUUDİ ARABİSTAN ZİYARETİNİN PERDE ARKASINI YAZDI

Abdulbari Atvan bir makalesinde, Kushner'in Fars Körfezi krizini çözmeyi amaçlayan Suudi Arabistan ve Katar ziyaretini gülünç olarak nitelendirdi ve bu ziyaretin kesinlikle başka hedeflerle gerçekleştiğini vurguladı. 

Görüntülenme: 1349 Tarih: 02 Aralık 2020 00:50
ABDULBARİ ATVAN KUSHNER'İN SUUDİ ARABİSTAN ZİYARETİNİN PERDE ARKASINI YAZDI

Arap Dünyasının önde gelen analistlerinden olan ve aynı zamanda Rey el-Yevm Gazetesi Baş Editörü Abdel Bari Atvan bölgedeki son gelişmeler ve Amerika’nın bu gelişmelerdeki rolüne değindiği bir makalesinde ve şunları yazdı: ‘Joe Biden'in ABD başkanlık seçimlerindeki ve Trump yönetiminin yenilgisindeki en önemli başarılarından biri, en azından önümüzdeki 4 yıl boyunca Trump'ın damadını ve kıdemli danışmanını Jared Kushner’i ve komplolarını görmeyecek olmamızdır; Çünkü Kushner, Siyonist rejimin başbakanı Binyamin Netanyahu’ nun öğrencisi ve Arap ülkelerinin Siyonistlerle normalleşmesi ve Arapların ceplerini boşaltma sürecinin vaftiz babasıdır. 

ABD'nin en önyargılı başkanı Donald Trump'ın damadı ve kıdemli danışmanı olarak Kushner, tüm çabalarını Siyonist hareketi ve onun Arap ve Orta Doğu'daki savaşını ve suikastını desteklemeye ve Araplara ve Müslümanlara karşı nefret oluşturmaya odakladı ve Trump Beyaz Saray'dan ayrılmadan önce Suudi Arabistan ile Katar arasında barış ve uzlaşma sağlamaya çalışmak bahanesiyle önümüzdeki günlerde iki ülkeye ziyarette bulunacaktır. 

Kushner'in, Suudi Arabistan ve Katar'a yaptığı veda ziyaretinde kesinlikle bu iki ülkeye hizmet etmek için herhangi bir eylemde bulunma niyetinde olmadığı açıktır; Çünkü asıl amacı işgalci Siyonist rejimin izolasyonunu kırmak ve Filistin meselesini ortadan kaldırarak ve Arap ülkelerinde Filistinlilere yönelik nefreti teşvik ederek bu rejimi Arap ülkeleri arasında tanımaktır. 

Trump'ın danışmanının, İran Savunma Bakanlığı Araştırma ve İnovasyon Teşkilatı Başkanı ve tüm kanıtların gösterdiği üzere, Mossad casusluk servisi tarafından suikasta kurban giden bir nükleer bilim adamı olan Muhsin Fahrizade’nin şehit olmasının ardından bir haftadan kısa bir süre sonra gerçekleştirdiği Ortadoğu ziyareti, Arap ülkelerinin Siyonist rejimle ittifak çemberini genişletmek ve onları İran'a ve direniş ekseni ülkelerine karşı komplolarda ve terör eylemlerinde birleştirmeye çalışmak olan hedeflere işaret etmektedir. 

Siyonist rejimin en büyük endişesi, Başbakan ve bu rejimin diğer yetkilileri tarafından defalarca dile getirildiği üzere, Joe Biden'in Siyonistlerin çok endişelendiği İran'la nükleer anlaşmaya geri dönmesidir. Bu, Kushner'in bölgeye seyahat etme konusundaki ana hedefidir. 

Wall Street Journal gibi Donald Trump'a yakın Amerikan gazetelerinde Kushner ve ekibinin Suudi Arabistan ile Katar arasında barış yapma hedefi olduğu hakkında yayınlanan tüm haberler, ziyaretin ana amacını gizlemek için kamuoyunu kandırmayı amaçlayan bir yalandan başka bir şey değildir. Bunun birkaç nedeni vardır: 

Kushner, Beyaz Saray'da geçirdiği dört yıl boyunca, Suudi Arabistan ile Katar arasında hiçbir zaman barış yapmaya çalışmadı ve eğer iki ülke arasında uzlaşma arayışındaydıysa, neden şimdi Beyaz Saray'dan ayrılma arifesinde bunu yapıyor? 

Trump'ın danışmanı gerçekten Katar krizini çözmek ve bu ülke ile kuşatmada bulunan ülkeler arasında barışı sağlamak istiyorsa, neden Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Bahreyn gibi Suudi Arabistan ile Katar'a karşı düşmanca eylemlerde bulunan diğer ülkelere gitmiyor? 

Fars Körfezi krizini, bu krizin iki tarafının, yani Katar ve Suudi Arabistan'ın katılımıyla başka tarafların varlığı olmaksızın çözmeye çalışmak, Suudi ekseninde Katar'a karşı anlaşmazlık tohumlarını ekmek anlamına gelmektedir. 

Bölgede son günlerde yaşanan en önemli gelişmenin Fars Körfezi kriziyle hiçbir ilgisi yoktur; Aksine, İranlı bir bilim adamının öldürülmesinin ardından Siyonist rejimin provokasyonları ve İran'ın öngörülemez ve kaçınılmaz tepkisi ile ilgilidir. Dolayısıyla bu durumda Suudi Arabistan ile Katar arasındaki uzlaşmadan bahsetmek çok aptalcadır. 

Kushner'in Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ile gerçekleştireceği görüşmenin, Netanyahu'nun daha önce ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Arabistan Dışişleri Bakanı Bin Salman'ın huzurunda görüştüğü yer olan Arabistan’ın Naum şehrinde yapılması planlanıyor. Buradaki soru, bu toplantının Kushner ve Suudi Veliaht Prensi ile sınırlı olup olmadığı ya da Binyamin Netanyahu ve Mossad Başkanı Yossi Cohen'in de bu toplantıya katılıp katılmayacağıdır. Daha önce Mossad Başkanı, Netanyahu, Muhammed bin Salman ve Pompeo ile birlikte Arabistan’ın Naum şehrinde, teröre karşı savaş da dahil olmak üzere İran karşıtı projelerin değerlendirildiği söylenen dörtlü bir toplantı düzenledi. 

Financial Times'ın Kushner’in Suudi Arabistan ve Katar ziyaretinin asıl amacının Körfez krizini çözmek olduğunu söyleyen bir raporu, bölgedeki mevcut siyasi gelişmelerde açık bir bilgisizlik olduğunu gösteriyor. Trump'ın damadı, bunun Suudi Arabistan tarafından Joe Biden'e bir hediye olabileceğini ve Biden’in başarısızlığının Trump yönetiminin en büyük hedeflerinden biri olduğunu bildiği halde neden Körfez krizini çözmek için çabalasın ki. 

Bütün bunlara ek olarak, bu ziyaret, Prens Muhammed bin Selman'ın Suudiler için yaratacağı sonuçlar ve tehlikeler nedeniyle Trump yönetiminin Siyonist rejimle normalleşme yönündeki güçlü baskılarına şimdiye kadar direndiği bir zamanda gerçekleşiyor. Bin Selman ayrıca İsrail rejimiyle uzlaşmanın veya Katar ile uzlaşmanın, Biden'in İran'la nükleer anlaşmaya geri dönme, Suudi Arabistan'a bir insan hakları davası açma ve bu ülkeyle silah anlaşmalarını askıya alma planlarından vazgeçmesine neden olmayacağını da biliyor.  

Kısacası, Kushner kendi geleceğinin, mali ve ticari çıkarlarının ve aynı zamanda bölgede Siyonist rejim projelerinin uygulanmasının peşindedir ve onun bu ziyaretle ilgili hedeflerini başka herhangi bir şekilde yeniden okumak gerçek dışı ve mantıksızdır. 

Tabi bu arada ortaya çıkan bir diğer soru ise Suudi Arabistan ve Katar'ın, hayatının son yıllarını Fars Körfezi krizini çözmeye adayan Kuveyt'in zavallı emirine ayrıcalık tanımazken, Beyaz Saray'da son günlerini geçiren Trump'ın başarısız damadına, neden taviz vermesi gerektiğidir. 

Her halükârda, Kushner, dört yıl boyunca Araplar ile Siyonist rejim arasında Siyonistler lehine yüzyılın anlaşması ve normalleşme anlaşmaları gibi komploları gerçekleştirerek, Amerika'nın Fars Körfezi'ndeki müttefiklerine olumsuz sonuçları önümüzdeki aylarda ve yıllarda görülecek olan en büyük felaketi yaşattı. 

rasthaber

Yorumlar