KATİL SUUD VE İSRAİL REJİMLERİ MÜSLÜMAN KARDEŞLER HAREKETİ'NE NEDEN DÜŞMAN?

Suudi Arabistan Kibar al-'Ulama heyeti, bir açıklama yaparak, Müslüman Kardeşleri'i, kendi parti amaçlarını takip eden bir terör örgütü olarak ilan etti. Kibar al-'Ulama heyeti, Müslüman Kardeşleri, tefrikacılık, fitnecilik, şiddet ve terörizmi desteklemekle suçladı. 

Görüntülenme: 1608 Tarih: 19 Kasım 2020 02:33
KATİL SUUD VE İSRAİL REJİMLERİ MÜSLÜMAN KARDEŞLER HAREKETİ'NE NEDEN DÜŞMAN?

Kibar al-'Ulama heyeti neden Müslüman Kardeşleri terörist olarak niteledi?
Bu bağlamda en önemli faktör, Arabistan'ın Müslüman Kardeşleri, kendisi için bir "düşman rakip" olarak görmesidir. Bilindiği gibi Müslüman Kardeşler, köklü ve sınırları aşan bir siyasi hareket olarak ilk olarak Mısır'da kuruldu, ancak Arap ülkelerinde kolları da faaliyette bulunmakta. Böylece, Al-i Suud, Müslüman Kardeşler'in büyümesi ve güç kazanmasından özelde Suudi Arabistan'da ve genelde Arap dünyasında korkuyor. 
Düşünce ve ideoloji sahibi bir Arap hareketi olan Müslüman Kardeşler, her daim mezhebi güç gösterisi yapan Al-i Suud tarafından ideoloji açısından bir rakip olarak görülmekte. Suudi rejimi de rakiplerle rekabet etmez, gücü yeterse onları ortadan kaldırır. Suudi rejimin başlıca rakiplerinden biri de Müslüman Kardeşler'dir. Bunun için de Al-i Suud, Müslüman Kardeşleri, yıpratıp, ortadan kaldırmaya çalışıyor.
Hatırlanacağı üzere, Suudi rejim dünyada 2013 yılında Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı İhvancı Muhammed Mursi’ye yönelik askeri darbeyi destekleyen ilk ülke olarak 2014 yılında da  Müslüman Kardeşler'i terör listesine aldı. Aslında, Al-i Suud, Arap dünyasında kendi siyasi ve mezhebi konumuna karşı meydan okuyan herhangi bir siyasi veya mezhebi akımı, kendi için tehdit addediyor.
Suudi Kibar al-'Ulama heyetinin  Müslüman Kardeşler'i terör örgütü olarak ilan etmesi konusunda üzerinde durulması gereken başka bir konu Al-i Suud ile Vahhabi müftüler arasındaki bağın kanıtlanmasıdır. Bu bağlamda, Suudi müftü ve Suudi Kibar al-'Ulama heyeti Başkanı Abdulaziz Bin Abdullah Al-i Şeyh, yaptığı açıklamada, Müslüman Kardeşler'i İslam ile hiçbir ilgisi olmayan sapkın bir tarikat adlandırdı.
Bu açıklama ve Suudi Kibar al-'Ulama heyetinin  kararı, Al-i Suud'un politikaları doğrultusunda hareket eden ve her geçen gün Suudi Arabistan'ın otorite yapısında bağımsızlığı azalan sözkonusu kurul ve başkanının pratikte kraliyet sarayının müftülerinden olduğunu gösteriyor.
Diğer önemli konu da, İsrail rejiminin Suudi Kibar al-'Ulama heyetinin Müslüman Kardeşler-i terör örgütü olarak ilan etmesini desteklemesidir.
Bu bağlamda, Dünya Müslüman Alimleri Birliği Genel Sekreteri Ali Muhyiddin el-Karadaği yaptığı açıklamada, Kibar al-'Ulama heyetinin sözkonusu kararını eleştirerek, Arap ve İslam dünyasında kabul görmediğini, sırf Arapların Müslümanların topraklarını, Kudüs ve Aksa'yı gasp eden Siyonist rejimi memnun ettiğini kaydetti.
Bu girişim bir kez daha İsrail'in Arabistan ile ilişkisini ortaya koyarken ayrıca, Siyonist rejimin Riyad’ı da kendisiyle barış anlaşması imzalamaya tahrik ettiğini gösteriyor. Kuşkusuz, Suudi Arabistan'ın onayı olmasaydı, Bahreyn, BAE ve Sudan gibi Arap ülkeleri, işgal rejimi ile normalleşme anlaşmalarına imza atmazdı. Ancak Suud rejimi, İslam dünyasındaki konumu için yol açacağı sonuçlarından dolayı şimdiye kadar böyle bir anlaşmaya imza atmamıştır. Gelinen aşamada İsrail bu tür destekleriyle Al-i Suud'u dolduruşa getirmeye çalışıyor.
Unutmamak gerekir ki, Müslüman Kardeşler, yaklaşık 80 yıllık tarihi boyunca hiçbir zaman bir terör eylemi gerçekleştirmezken hatta terörizmi desteklememiştir. Ancak Suudi Arabistan, Suriye dahil bölgenin muhtelif noktalarında terör örgütlerinin başlıca destekçilerinden biri olmuştur.

parstoday

Yorumlar