Birinci boyuttan Seyit Hasan Nasrullah’ın konuşması ve Lübnan ve siyonist rejim arasındaki sınır müzakereleri idi. İsrail rejimi ve Lübnan arasında coğrafi sınırların çizilmesi bağlamında 4. tur müzakereleri geçen gün sona erdi. Sözkonusu görüşmeleri Arap ülkelerin İsrail rejimi ile ilişkileri normalleştirme müzakerelerinin devamında ve paralelinde olduğunu lanse etmeye yönelik birçok propaganda yapıldı. Fakat Seyit Hasan Nasrullah yaptığı konuşmada bu konuyu kesin bir şekilde reddederken "müzakerelerin sadece sınırların çizilmesi için olduğunu ve başka hiçbir şeyin başlangıcı olmadığını" önemle vurguladı.
Lübnan Hizbullah Genel Sekreteri konuşmasının 2. boyutu İsrail rejimi ile savaşı açıklama boyutuydu. Seyit Hasan Nasrullah’ın bu konuda Hizbullah'ın sabır siyasetin sonuçlarına işaretle bu siyasetin siyonist rejimin ilk kez saldırgan tutumdan savunma tutumuna durum değişikliğine gitmesine sebep olurken, diğer yandan Lübnan Hizbullah ile her türlü çatışmaktan korkmasına neden olduğunu belirtti.
Bu arada Hizbullah'ın sabır siyaseti ise İsrail rejimi askerlerinin moralini olumsuz etkiledi. Lübnan Hizbullah hareketi Genel Sekreteri geçen Temmuz ayında Ali Kamil Muhsin’in şehadeti ardından geçiş vadine işaret ediyor fakat bu vaat Beyrut’ta 4 Ağustos korkunç patlaması ile ertelendi.
Seyit Hasan Nasrullah konuşmasının 3. boyutu ise Amerika başkanlık seçimleri ile ilgiliydi. Amerika başkanlık seçimleri 3 Kasım tarihinde gerçekleşti fakat yaklaşık seçimlerden 10 gün geçmesine rağmen sonuçları hala resmi olarak açıklanmadı. Cumhuriyetçi Parti adayı Başkan Donald Trump medya tarafından açıklanan sonuçları kabul etmezken seçimlerin sağlığını sorguladı ve yenilgiyi kabul etmediğini ilan etti. Amerika içinde Donald Trump’tan Jeo Biden’e iktidar devir konusunda endişeler yaşanıyor ve hatta çatışma ihtimali bile bulunuyor.
Lübnan Hizbullah hareketi Genel Sekreteri Amerika'da yaşanan bu durumu, " demokrasi için bir rezalet" şeklinde yorumlarken " bunun sadece Trump değil tüm cumhuriyetçi Parti ile ilgili olduğunu" söyledi. Seyit Hasan Nasrullah’ın vurguladığı bir başka konu ise, “Amerika seçimlerinin sonucu ne olursa olsun bölgede hiçbir şeyin değişmeyeceğidir zira Amerika için mutlak öncelik ve değişmez ilke sadece İsrail'e destek ve onun askeri üstünlüğünü korumak olduğunu" söyledi.
Seyit Hasan Nsrullah’ın sözlerinin 4. Boyutunda son yıllarda Amerikan’nın Lübnan ile ilgili siyasetlerini açıklamaya çalıştı. Lübnan 2018'de, direniş koalisyonun zaferi ile sonuçlanan meclis seçimlerinin düzenlenmesine tanık oldu. Seyyid Hasan Nasrallah’a göre Amerika Lübnan'daki planlarının yenilgiye uğraması ile tahrip ve fitne Siyasetine yönelmiştir. Bu fitne, iç krizlerin oluşturulması, protesto gösterilerinin şekillenmesi ve onları şiddete dönüştürülmesidir. Lübnan Hizbullah Genel Sekreteri açısından Tüm bu olaylar, " Amerikan’nın Beyrut Büyükelçiliği içinden yönetiliyor."
Tahrip ise ekonomik sorunları Hizbullah'a yöneltmek ve Hizbullah'ı yalan söylemekle fesatla suçlamak şekli ile yapılıyor. Seyit Hasan Nasrullah bu konuda da " Amerikalılar ekonomi maşası ile direnişe baskı uygulamak istiyorlar. Lübnan’da dağılma ve fesattan, yalanlarla Hizbullah'ın sorumlu olduğu düşünceyi dayatmak istiyorlar. Hizbullah'a Yaptırımlardan hedef ise direniş ortamını kışkırtmak, psikolojik baskı ile bilgi toplamak ve paralı maşa devşirmektir.” dedi.
parstoday