Filistinli esir Mahir El-Ahres işgal rejiminin idari tutuklama uygulamasını protesto amacıyla başlattığı açlık grevini 94. gününde sürdürüyor. Sağlık durumunun ise gittikçe kötüleştiği ve risk oranının her geçen gün arttığı belirtiliyor. 

Esirler ve Özgürleştirilenlerin İşleri Heyeti'nin basın danışmanı Hasan Abdurabbih yaptığı basın açıklamasında işgal rejiminin "Yüksek Mahkemesi"nin bugün (28 Ekim Çarşamba) El-Ahres'in avukatlarının, onun Kudüs'teki El-Mekasıd Hastanesi'ne veya Nablus'taki Ulusal En-Necah Üniversitesi Hastanesi'ne nakledilmesi taleplerini görüşmek üzere bir oturum düzenleyeceğini ifade etti. 

Abdurrabbih, El-Ahres'in sağlık durumuyla ilgili açıklamasında da; "Esir El-Ahres'in sağlık durumu son derece tehlikelidir. Onun 94 günden beri kesintisiz bir şekilde açlık grevini sürdürmesi bazı vücut organlarında ömür boyu sürecek birtakım olumsuz tesirler oluşmasına sebep olabilir." dedi. 

İşgal rejiminin sadece Filistinlilere yönelik olarak uyguladığı idari hapis sistemine göre bir işgal savcısı bir Filistinliyi, hakkında hiçbir dava dosyası açmadan ve hiçbir suçlamada bulunma ihtiyacı duymadan altı aylık süreyle hapse atabiliyor. Bu sürenin dolmasından sonra yine altı aylık sürelerle ve yine hiçbir gerekçeye dayanmadan 10 kez uzatabilir. Buna göre beş yıl kesintisiz bir şekilde idari hapis uygulamasıyla cezaevinde tutabiliyor. Ancak bu sürenin bitiminden sonra serbest bırakılanların aradan fazla zaman geçmeden yine idari hapis uygulamasıyla tutuklanması mümkün. Dolayısıyla işgal rejiminin yargı sistemi Filistinlileri hiçbir suçlamada bulunma ihtiyacı duymadan bir ömür boyu hapiste tutma imkanına sahip. 

Filistin Enformasyon Merkezi