İSRAİL İÇ GÜVENLİK ARAŞTIRMALARI MERKEZİ'NİN YÜZYILIN ANLAŞMASI KONUSUNDA YAYINLADIĞI RAPOR ÇOK KONUŞULACAK

Siyonist rejim siyasi meseleler uzmanları, Amerika başkanının önerdiği "Yüzyılın Anlaşması"nın Filistinlilerin vahdetine ve bir bütün olarak adım atma kararı almalarına sebep olduğunu ifade ettiler. Zira bu anlaşma Filistinli siyasi partilerin en küçük bir isteğini dahi karşılamıyor. 

Görüntülenme: 1821 Tarih: 19 Ekim 2020 16:45
İSRAİL İÇ GÜVENLİK ARAŞTIRMALARI MERKEZİ'NİN YÜZYILIN ANLAŞMASI KONUSUNDA YAYINLADIĞI RAPOR ÇOK KONUŞULACAK

Qodsna'nın Arabi21 kanalından aktardığı habere göre, Tel Aviv üniversitesine bağlı İsrail İç Güvenlik Çalışmaları ve Araştırmaları Merkezi, Siyonist rejim siyasi meseleler uzmanları Yuhanan Tesuraf ve Kobi Mikhayel ile yaptıkları görüşmeden sonra Filistinli grupların milli barış süreci ile ilgili olarak şunları kaydetti: Hamas ve El Fetih 'Yüzyılın Anlaşması' ve İlhak Projesini, BAE ve Bahreyn ile ilişkileri normalleştirme yolunun bir uzantısı olarak kabul ediyor ve bu iki anlaşmayı Milli Barış Süreci için bir tehtit olarak değerlendiriyorlar.

Siyonist rejim uzmanı Yuhanan Tesuraf'a göre ileride değinileceği üzere, Filistinlilerin Milli Barışının ilerlemesinin önünde iki yol var.

Birinci yol şu ki; çok kısa bir zamanda farklı yönlerden  meydana gelecek değişiklikler ve gelişmeler Filistinlilerin Milli Barışının etkilenmesine ve Filistinlilerin uluslararası alanda yapayalnız kalmasına, böylece de milli barış için yeni projelere yönelmelerine sebep olabilir.

Kobi Mikhayel tarafından öngörülen ikinci yol ise şöyle: Gruplar arasındaki uçurum, Filistinli grupların Milli Barışının ilerlemesinin önüne geçebilecektir.

Vahdet Yolu

Tesuraf, Milli Barışın gerçekleşmesinin mümkün olup olmadığı konusunda ise şunları söyledi: İki taraf arasında İsrail'e karşı silahlı ve sert bir tavır takınma konusunda ortak bir payda yok; Hamas, işgalcilerle silahlı olarak mücadele etme taraftarı iken, Fetih müzakereden yana. Zaten iki grub arasındaki tek ihtilaf konusu bu. Bu ihtilaf şimdiye kadar da hallolmuş değil. Fakat El Fetih' in bu şiddetvari yaklaşıma katılması Ramallah'ta son yıllarda elde edilen tüm herşeyin yok olmasına sebep olabilir.

Amerika başkanının önerdiği "Yüzyılın Anlaşması", Filistinlilerin vahdetine ve bir bütün olarak adım atma kararı almalarına sebep olmuştur. Zira bu anlaşma Filistinli siyasi partilerin en küçük bir isteğini dahi karşılamıyor. Bu durumda hatta Filistin Özerk Yönetiminin kurulması ve İlhak Projesinin hayata geçirilmesi ile İsrail'in denizden nehire tüm topraklarını koruması sorumluluğu iki kat ağırlayaşacak.

Sonuç olarak bu durum Filistinliler tarafından şöyle algılanıyor; İsrail ile BAE ve Bahreyn arasındaki anlaşma, İlhak Projesinin iptaline değil sadece gecikmesine yol açtı. Aynı şekilde, İsrail ve bu iki Arap devleti arasındaki anlaşma sonrası Filistinliler, İsrail'in şerrinden sığındıkları bu iki devleti kaybetmekle birlikte, silahlı mücadeleye destek dışında bu devletlerden aldıkları yardım konusunda derin bir hayal kırıklığı yaşadılar.

Şimdiye kadar gerçekleşen şey Filistin toplumunda bir çeşit vahdet duygusunu yaratmak oldu <kendi tırnağım dışında kimse sırtımı kaşımaz> düşüncesi Arapların İsrail karşındaki zaaf ve dejenerasyonuna tepki ve cevap olarak Filistinli gruplar arasında yakınlaşma ve vahdetin oluşmasına sebep oldu.

Filistin halkı arasındaki mevcut duygu da bu ki; Hamas ve El Fetih arasındaki görüş farkı ve yabancıların Filistin olayına defalarca müdahil olması, direnişin İsrail'e karşı zaferinde geri kalmasına sebep oldu.

Tesurof makalesinin devamında, Hamas ve Fetih arasındaki ihtilafın halledilmesinin tehlikesine ve Gazze'nin Filistin Kurtuluş Örgütü'nün merkezi haline dönüşmesine

işaret ederek şunları söyledi: "Hamas'ın, Fetih gibi örgütlere nüfuz etmesi ve bu örgütün üyelerini İsrail aleyhine silahlı saldırılarla radikal adımlar atmaya teşvik etmesi çok tehlikelidir. Eğer böyle olursa İsrail'in gelecekte yaygın şekilde kanlı ve silahlı saldırılarla karşılaşması muhakkaktır."

Bu Siyonist rejim analisti, Tel Aviv üniversitesine bağlı siyonist rejim iç güvenlik araştırma ve istihbarat örgütüyle yaptığı söyleşide şu ifadeleri kullandı: "Diğer taraftan Fetih'in Türkiye ve Katar eksenine yakınlığı Ramallah'ın İsrail ile ilişkileri normalleştiren Arap ülkelerine itirazını ve ihtilafını içeren mesajının dünyaya duyurulmasına ve İsrail ile müzakere eden bu Filistin ekseninin ayrılma tehlikesinin güçlenmesine sebep oldu."

İsrailli diğer analist Mikhail de İsrail seçimlerinde Hamas"ın gelecekteki durumuyla ilgili şunları söylüyor: "Hamas, sadece seçimlerin yapılması ve Fetih karşısında kazanması durumunda Gazze ve hatta Filistin'deki meşruiyetini ikiye katlayacağını çok iyi biliyor ve hatta öyle birşey yapar ki uluslararası toplum onun varlığını resmiyette tanır. Eğer Hamas, Filistin Kurtuluş Örgütüne girerse şüphesiz İsrail aleyhine öfkeli siyasetini bir kenara bırakmayacaktır.

kudusgunu.com

Yorumlar