28 Eylül 2020, Filistin'de El Aksa intifadası olarak bilinen İkinci İntifada'nın yirminci yıldönümüdür.

Siyonist Rejim İsrail'in dönem savunma bakanı ve Likud Partisi genel başkanı Ariel Şaron'un  28 Eylül 2000 yılında  Mescid-i Aksa'ya saldırması, El Aksa intifadasının başlamasına neden oldu. Beş yıl kadar süren intifada sürecinde 4 bin  412 Filistinli şehit düşerken yaklaşık 49 bini de yaralandı. Bu arada bin 100 siyonist de öldürülüp yüzlercesi de yaralandı. 
El Aksa intifadası   Siyonist Rejim İsrail'in işgalci güçlerini Lübnan'ın Güneyinden çekmek zorunda kaldığı bir sırada  gerçekleşti.  Aslında Siyonist Rejim İsrail  Lübnan Direnişinden aldığı yenilgiyi telafi etmek için Mescid-i Aksa'ya  taciz ve saldırıyı ardından da Filistin aleyhinde savaşmayı  gündemine aldı. Bir başka önemli nokta ise   El Aksa intifadasının   Filistin Özerk Teşkilatının   Siyonist Rejim İsrail'i tanıdığı ve bu gayrı meşru rejimle barış müzakereleri başlattığı sırada  şekillenmesi idi. 
Filistin Özerk Teşkilatı ve Siyonist Rejim İsrail arasındaki  Oslo anlaşması  1993 yılında imzalanmasının ardından  Filistin İslami Cihat Hareketi siyasi büro üyesi Nafiz Azzam açısından kimilerinin bu anlaşmanın Filistin direnişinin sonu olduğunu düşündüklerini belirtti.  Buna rağmen  El Aksa intifadasının en önemli sonuçlarından biri de  Filistin direniş gruplarını güçlendirmesi idi.  
Gerçekte El Aksa intifadası uzlaşma yaklaşımının  işlevsiz olduğunu göstermenin yanı sıra   direnişin Filistin halkı nezdinde kabul gören bir yaklaşım olduğunu da ispatladı.  Bu doğrultuda Filistin İslami Direniş Hareketi  HAMAS  2005 yılı parlamento seçimlerini kazandı ve Filistin hükümetini kurmayı başardı. 
Şimdi de El Aksa  intifadasının üstünden yirmi yıla yakın bir süre geçerken Filistin'in durumu yeni bir intifadanın şekillenmesini icap ediyor. 
 El Kudüs El Arabi  gazetesi ise  bu husustaki raporunda şöyle yazdı: "Siyonist Rejim İsrail   Filistin topraklarında yerleşim alanı inşa etme ve işgalci girişimlerine devam etmektedir. 28 Ocakta Amerika tarafından tanıtılan Yüzyılın Anlaşması planı ise Filistin aleyhindeki cinayetlerin bir başka ayağıdır.   Bu cinayetin üçüncü ayağı ise   kimi gerici Arap ülkelerinin Siyonist Rejim İsrail ile ilişkilerini normalleştirmesidir.   Buna ilaveten Filistinli gaziler ve esirler özel komitesi araştırma bölümü başkanı Abdünnasır Ferzane ise  El Aksa intifadasından bu yana 120 bin Filistinlinin farklı bahaneler yüzünden tutuklandığını  bunların 18 bininin çocuklardan ve 2 bininin de kadınlardan oluştuğunu belirtti. 
 El Aksa intifadası üzerinden yirmi yıl kadar süre geçmesine rağmen  uzlaşmacı gerici Arap ülkeleri ve rejimlerinin yüzü  daha açık ve net bir şeklide ortaya çıkmıştır.   Bu süreç Amerika'nın barış planlarının içi boş olduğunu  Washington'un barışın değil sırf Siyonist Rejim İsrail'in çıkarlarının hamisi olduğunu göstermiştir. 
Siyonist Rejim İsrail işgal altındaki topraklarda iki devlet düzenine bile inanmıyor ve esasında Filistin topraklarında bağımsız Filistin ülkesinin kurulmasına karşı çıkıyor.  Uluslararası kurum ve kuruluşlar özellikle BM de  Siyonistler ve hamilerinin sultasındadır.  Bu yüzden söz konusu kuruluşlar Siyonistlerin cinayetleri karşısında etkili adım atamayacaklardır.
Bu yüzden Siyonist Rejim cinayetlerine en iyi karşılık direniştir. 
Gerçi bazı gerici Arap ülkeleri Siyonist Rejim İsrail ile  barış anlaşması imzaladılar fakat Siyonistler rejim iç arenada büyük sorunlar yaşamaktadırlar. İşgal topraklarında  son 5 ayda düzenlenen gösteriler bunun en bariz göstergesidir.

parstoday