Uluslararası camia, tamamen uluslararası yalancı bir camia şeklinde, 2006 yılı seçimlerine kadar defalarca, seçim sonuçlarına saygı göstereceklerini ve Gazze ile Batı Şeria'nın da bu sonuçlara göre yönetileceğini söylemişlerdi. Ancak seçim sonuçları açıklandıktan sonra ne yaptıklarını gördük.
Aylardır Siyonist rejim ordusu, Filistinlilerin ateş balonlarını bahane ederek sürekli işgal altındaki topraklara saldırıyor. Gece yapılan bu saldırıların çoğunda direniş üsleri ve şehir bölgeleri hedef alınıyor. Bu sırada Gazze'nin direniş liderleri ise ateş balonlarının Gazze ablukası sona erene kadar devam edeceğini vurguluyor. Konu ile eş zamanlı olarak geçtiğimiz günlerde, Siyonist rejim ile Gazze Direnişi arasındaki çatışmaların artmasıyla Mısırlı arabulucu heyetler de bölgedeki tansiyonu düşürmek için yoğun çaba sarfettiler. Bu çabalar yıllardır sürüyor. Ancak bu girişimlerin Gazze'ye yönelik kara, deniz ve hava ablukasının kaldırılmasına gözle görülür bir etkisi de olmadı.
Filistin'deki son gelişmeleri, Filistin Parlamentosu Hamas temsilcisi "Yusuf Eş-Şerafi" ile değerlendirdik.
Qodsna: Bu sabah Siyonist ordu, Gazze'de, vahşi bir saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırılar ateş balonlarının intikamı için gerçekleştiriliyor. Filistinliler ateş balonları saldırılarının, Gazze Şeridindeki ablukaların geniş bir kısmı kaldırılana kadar devam etmesi gerektiğine inanıyor. Sizce direnişin durumu, kendi yararına yönetmek için, yaklaşımı nasıl olmalı?
Eş-Şerafi: Öncelikle İslam ümmeti için temel ve önemli bir konu olan Filistin'deki gelişmelere yöneldiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Yaklaşık 15 yıldır süren bu Gazze ablukası, sayıları 2 milyona ulaşan Gazze halkının, yaşlısı, genci, bebeği ile karşı karşıya kaldığı açık bir soykırım örneğidir.
Bugün, mümkün olan her şekilde, gerek yangın çıkarıcı balonlar göndererek gerekse diğer suretlerde, Gazze'de yaşayan Filistinlilerin tepki gösterme ve namuslarını koruma hakları vardır.
Siyonist rejimin geçen gece yaptığı saldırı balon uçuran gençleri öldürmek içindi. Siyonistler, geçen gece Gazze'yi bombalayarak bu genç nesli yok edebileceklerini sandılar, fakat bu boş ve batıl bir hayal...
Cani Siyonist önderler, Filistin ve Direnişi, özellikle de baskı altındaki Gazze direnişini ortadan kaldırmak için uğraşıyorlar. Bu kendi cümleleridir: "Eğer Deir Yasin'deki gibi katliamlar olmasaydı İsrail de olmazdı."

Direnişin şimdiye kadar vurguladığı şey muhasaranın artık sona ermesi gerektiğidir. Öyle bir muhasara ki Gazze'yi havadan karadan ve denizden sarmış bir durumda. Gazze Şeridi'ndeki halkın önemli bir bölümü geçimini deniz ticareti ezcümle balıkçılıkla sağlıyor. Gazzeli tüccarların diğer Arap ülkeleriyle ve Kahire ile anlaşma yapabilecek kanalları olmalı ki bu yolla ekonomik baskıları azaltabilsinler. Mısırlı yetkililerden bir görev olarak işgal topraklarındaki bu isteği gerçekleştirmeleri ve işgalci rejim liderlerinden bunu isteyerek bu işin peşine düşmeleri bekleniyor.
Özerk kuruluş yetkilileri özellikle Filistinli şehitlerin kanlarının dökülmesinden ve işgal rejiminin hapishanelerinde tutulan esirlerden sorumlu olan Mahmut Abbas'ın görevi gereği ve bir Filistinli olarak muhasara ve yatırımdan konu açıldığında, doğal olarak onların da muhasarayı kaldırmak için el sıkışmaları ve kurdukları ilişkilerle bu konuda diretmeleri gerekir.
Mısır heyetinin başarısızlığının sebebi de buydu ki, İsrailliler Filistinlilere ve özellikle de Gazze Şeridi sakinlerine mümkün mertebe ayrıcalık vermek istemezler ve öte taraftan Filistinliler de haklarını alabilmek için tüm çabalarını harcarlar. Ateş balonları, roket ve füze manevrası gibi farklı yollar denerler. Bu, İsrailli liderleri çok sinirlendiriyor. Sonuçta doğal olarak işgalci İsraillilerin Gazze konusunda sözlerinde durmayacak şekilde durumu ileri götüreceklerini göreceğiz.
Qodsna: BAE'nin Filistinliler aleyhine attığı bu son adımlarla ilgili görüşünüz nedir?
BAE'nin ABD ve İsrail tarafından silahlandırılması çok önemli bir konu. Siyonist rejim yıllardır Filistinli kadın, çocuk ve gençleri Kudüs ve tüm Filistin'de katlediyor ve şimdi hain BAE kralı bu hırsız ve zalim düşmanla ilişkiler kurmanın peşinde. İsrail ile anlaşma yapmak Arap devletlerinin gurur sebebi!
Hiç şüphe yok ki Arap milletleri özellikle de BAE halkı liderlerinin yüzsüz ve sınırlarını bilmeyen küstahlıklarını gösteren bu yanlış kararına muhalifler ve birgün BAE hükümdarlarının İslam'ın ve Arapların zıttına olan bu adımının cevabını verecekler.
Katar Büyükelçisi El İmadi'nin Filistin'e gelişiyle ilgili söylemem gerekir ki her Arap ve İslam ülkesi temsilcilerinin ki bizim kardeşlerimizdirler gelişleri, destekleri ve baskı altında olan Gazze halkına her alanda yardım etmeleri bizi çok memnun ediyor. El İmadi ve ülkesi de şimdiye kadar Filistin'e geniş çaplı yardımlarda bulundu.
Direnişin birçok boyutu vardır. Fikirdaş ülkelerin yardımı ve Filistinliler gibi baskı altında olan tüm halklarla birlikte Siyonist ve sömürgeci rejime karşı savaş halindeyiz.
Röportaj: Mehdi Hamidi

kudusgunu.com