SİYONİST İSRAİL MİLLİ GÜVENLİK ARAŞTIRMALARI MERKEZİNDEN ÇARPICI BATI ŞERİA RAPORU

 

Görüntülenme: 3142 Tarih: 20 Ağustos 2020 16:31
SİYONİST İSRAİL MİLLİ GÜVENLİK ARAŞTIRMALARI MERKEZİNDEN ÇARPICI BATI ŞERİA RAPORU

Siyonist İsrail Milli Güvenlik Araştırma Merkezi, yayınladığı bir raporda şu öngörüde bulundu: BAE ile İsrail arasında imzalanan barış anlaşması, Batı Şeria'nın güvenlik alanında gerginlik yaşamasına sebep olabilir.
Qodsna'nın aktardığı habere göre, İsrail Milli Güvenlik Araştırma Merkezi, BAE ile yapılan barış anlaşmasının Filistin Özerk Yönetiminin yıkılmasına ve Batı Şeria'da güvenlik sorunları doğurmasına sebep olacağı konusunda uyarılarda bulundu.
Siyonist rejimin önemli araştırma merkezlerinden olan bu kurumun analistleri Alut Deykel ve Kobi Mikhal tarafından hazırlanan raporda, imzalanan barış anlaşmasının Özerk Yönetimi siyasi ve iktisadi krize sürükleyeceğine vurgu yapıldı.
Raporda şu öngörüler yer alıyor: Bu anlaşma, Amerika tarafından ilan edilen "Asrın Anlaşması" ve İsrail'in yaptığı "Batı Şeria'nın İlhakı Projesi" sonrası Filistinlilerin aldığı üçüncü darbe.
Asrın Anlaşması, Filistinlilerin muhalefeti ile karşı karşıya kaldı. Zira Filistinliler bu anlaşmayı, Sağcı İsraillilerin hedeflerinin bir garantörü olarak görüyor, anlaşmanın aslında Amerika-İsrail-Arap Koalisyonu için gerekli şartları sağlamak adına yapıldığını kabul ediyorlar. Aynı şekilde Tel Aviv ile Abu Dabi arasındaki anlaşma da, Amerika'nın koalisyon projesi kapsamında, İran aleyhine imzalanmıştır.
Raporu hazırlayanlar, Özerk Yönetimin Asrın Anlaşmasının ilan edilmesi sonrası aldığı Amerika ile ilişkileri kesme kararının Filistinliler için siyasi ve ekonomik yıkımlara sebep olacağına, Netanyahu'nun duyurduğu Batı Şeria'nın ilhak edilmesi projesinin aslında uluslararası ve de bölgesel muhalefetle karşı karşıya kalmasından dolayı Asrın Anlaşmasının artık bir ehemmiyetinin olmadığı görüşünü de kuvvetlendirdiğine inanıyor.
Raporu hazırlayanlar ayrıca şu iddiaları da öne sürüyor: BAE ve İsrail arasındaki bu anlaşma, Filistinlilerin Arap ülkelerinin İsrail ile ilişkileri normalleştirmesine karşı vereceği veto hakkını kullanma imkanının da sonu. İsrail'in 1967 sınırlarını kabul etmesi, başkenti Kudüs olan bir Filistin Devletinin kurulması ve mültecilere dönüş haklarının verilmesi için bir yol bulunmazsa, artık Filistinliler etkin bir güç sahibi de olamayacaklar.

kudusgunu.com

Yorumlar