Siyonist Rejim İsrail, Lübnan Hizbullah Hareketinin misilleme yapması ihtimalinden dolayı duyduğu kaygı ve kapıldığı korku yüzünden Birleşmiş Milletler Teşkilatından arabuluculuk yapmasını istedi. Buna paralel olarak Siyonist Rejim İsrail'de protestolar her geçen gün büyüyerek artmıştır.
Siyonist Rejim İsrail'in geçen hafta Suriye'nin başkenti Şam'ın etrafına yaptığı hava saldırılarının ardından Lübnan Hizbullah Hareketine bağlı güçlerinden Ali Kamil Muhsin şehit düştü. Siyonist Rejim İsrail medya organları ise son günlerde Siyonist ordusundan naklen Lübnan Hizbullah Hareketinin bu saldırıyı telafi etmek istediğini ve misillemede bulunacağını yazdılar. Bu durum ise işgal altındaki topraklarda korkuya ve paniğe neden olmuştur.
El Meyadin kanalı ise 25 Temmuz Cumartesi günü ise Telaviv'in bu hususta Birleşmiş Milletler Teşkilatı aracılığı ile Lübnan Hizbullah Hareketine mektup yazdığını bildirdi. Bu mektupta Telaviv'in Hizbullah üyesi Ali Muhsin'in bölgedeki varlığından haberdar olmadığı ayrıca onu öldürmek gibi bir niyetin de söz konusu olmadığı belirtilmiştir. Siyonist Rejim İsrail dışişleri bakanı Gabi Ashkenazi ise BMT'na bir mektup göndererek bu hususu onaylamış oldu.
Siyonist Rejim İsrail'in Hizbullah'ın karşılık vermesi ve misillemede bulunmasından duyduğu korkunun bir başka göstergelerinden biri de Siyonist sınırlarının Kuzey bölgelerinde ve Kuzey komutanlığının Batı bölümünde düzenlenmesi planlanan geniş çaplı tatbikatın iptal edilmesidir.
Burada sorulması gereken soru ise İsrail'in neden bu kadar Lübnan Hizbullah Hareketinin gücünden korku duymasıdır?
İsrail neredeyse Lübnan Hizbullah Hareketinin akıtılan şehit kanından vaz geçmeyeceğinden emin olup bir diğer yandan da Hizbullah hareketinin yaptığı uyarılarında ciddi ve kararlı olduğunu ve pratikte de hepsini hayata geçireceğini biliyor. 2006 yılında yaşanan 33 günlük savaşta olduğu gibi Lübnan Hizbullah Hareketi genel sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah en kısa sürede vaatlerini hayata geçirmiştir.
Geçen yılda da Siyonist Rejim İsrail'in Şam çevresine saldırısının ardından iki Hizbullah Hareketi mensubunun şehit düşmesinden sonra Seyyid Hasan Nasrullah misilleme ve intikam sözü vermiş. Bu saldırılardan sadece bir hafta sonra ise bu intikam ve misilleme vaadi gerçekleştirildi. Bu yüzden Siyonist uzmanlar da geçmişte Hizbullah hareketinin İsrail karşıtı tehditlerini hayata geçirdiğini hatırlatmaktadırlar. Buna paralel olarak İsrailliler Hizbullah hareketi askeri kolunun yüksek askeri kabiliyetlerinden de haberdardırlar.
Bu husustaki bir başka önemli nokta ise İsrail'in Netanyahu kabinesinin son haftalarda iyice baskı gördüğü ve halk protesto gösterilerince eleştirildiği bir sırada Şam etrafına saldırı gerçekleştirmesidir.
Cumartesi günü de peş peşe beşinci hafta olarak Binyamin Netanyahu'nun başına buyruk yolsuzlukla harmanlanan siyasetlerini eleştiren protestocular Siyonist başbakanının ikamet ettiği binanın önünde gösteriler düzenlediler. İsrailli protestocular şimdiye kadar görülen Netanyahu karşıtı en büyük çaplı gösterileri düzenleyip başbakanın istifasını istediler.
Koronavirüs salgınının neden olduğu sorunlar ve genel olarak sağlık sıkıntıları ayrıca insanların ekonomik sorunları ve Netanyahu'nu yolsuzluk dosyaları itirazların asıl nedeni olsa da ancak Siyonist protestocular Netanyahu kabinesinin siyasetlerinin durumu daha da vahimleştirdiğini savunuyorlar.
Bu çerçevede Siyonist Rejim başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Batı Şeria'nın yüzde 30'unun işgal altındaki topraklara ilhakta ısrarı bu girişimlerden ve siyasetlerden biriydi. Gerçekte Siyonist protestocular Netanyahu'nun savaştalep davranışlarının kamuoyunu saptırma doğrultusunda olduğunu düşünüyorlar. Siyonistler şimdi de Netanyahu kabinesine savaştalepliğin iç itirazları ve protestoları durduramayacağını tam olarak bu süreci şiddetlendireceğini anlatmak istiyorlar. Nitekim halihazırda her türlü savaş Siyonist topraklardaki sıkıntıları ve sorunları daha da doruğa taşıyacaktır.
parstoday