Netanyahu Batı Şeria'nın bazı bölümlerini işgal altındaki topraklara eklemeye zaman belirlese de bu girişimin sonuçları hususundaki uyarılar gelmeye devam ediyor.
Bu çerçevede Likud Partisi başkanı Binyamin Netanyahu ve Mavi Beyaz Koalisyonu başkanı Benny Gantz ise kapsamlı bir kabine oluşturma anlaşması ve işgal altında olan topraklardaki 500 günlük siyasi çıkmazı aşmak için Batı Şeria'nın bazı bölümlerini işgal altındaki topraklara ekleyeceklerini bildirdiler.
Siyonist elebaşısı Binyamin Netanyahu ve İsrail dışişleri bakanı Gabi Eşkenazi de bu planın 1 Temmuz'dan uygulamaya geçeceğini belirttiler.
Batı Şeria'nın bazı bölümlerinin işgal altındaki topraklara eklenmeye ısrar edilmesi Amerika'nın destekleri ve kimi Arap ülkelerinin Filistin meselesini boş vermesinden kaynaklanıyor. Batı Şeria'nın bazı bölümlerinin işgal topraklarına eklenmesi ayrıca şom ve ırkçı Yüzyılın Anlaşmasının eksenlerindendir. Yüzyılın Anlaşması planı ise Amerika başkanı Donald Trump tarafından 28 Ocak 2020'de tanıtılmış şeytani bir plandır. Kuşkusuz Siyonist Rejim İsrail Amerika destekleri ve arka çıkmaları ile Filistinli bölgelerin bazı bölümlerinin işgal topraklarına eklenmesini de resmileştirmek istiyor.
Bir diğer yandan ise Siyonist Rejim İsrail kimi Arap ülkelerinin gevşekliği ve sessizliği üzerine özel hesaplar yapmış ve sinsi planlar yürütmüştür. Bu gevşeklik ve boş vermişlik o kadar ciddi ki kimi İsrailli çevreler bile Ürdün'ün Batı Şeria'nın kimi bölgelerinin işgal topraklarına eklenmesine karşı çıkmasının önemli olmadığını söylediler. Bu doğrultuda Siyonist gazete Yisrael Hayum gazetesinde şöyle bir yazıya yer verildi:" Ürdün kralı İkinci Abdullah ülke halkına hitaben yaptığı konuşmasında Amman'ın kuruluşundan günümüzde koronavirüs ile mücadeledeki başarılarına değindi. Ancak bir kelime dahi işaret edilmeyen tek nokta da Ürdün'ün Gor bölgesi ve Batı Şeria'nın kimi bölümlerinin ilhakına resmi yaklaşımı meselesi idi.
Bu Siyonist gazetede yazı şöyle devam etti:"İkinci Abdullah Spiegel gazetesine verdiği röportajda bile bu ilhakın İsrail ile barış anlaşmasını iptal edeceğine neden olacağı ifadesini kullanmaktan bile sakındı. "
Buna rağmen İsrail'in Batı Şeria'nın bazı bölümlerini işgal altındaki topraklara eklemede ayak diremesinin ciddi sonuçlar doğuracağı söylenmelidir. Bu yan etkilerden biri de Filistin Özerk Teşkilatı'nın Siyonist Rejim İsrail ile anlaşmalarının etkilenmesidir. Filistin Özerk Teşkilatı başbakanı Muhammed Eştiyye'nin bu ilişkiler ile ilgili yeni talimatlar verdiği ve bunu İsrailli taraflara da bildirdiği belirtilmektedir. Muhammed Eştiye bir kaç Arap ülkesi büyükelçileri ile görüşmesinde de Filistin Özerk Teşkilatı başkanı Mahmut Abbas'ın açıklamalarından yola çıkarak işgalciler ile tüm anlaşmalardan kurtulmanın zorunlu olduğunu bu teşkilatın Tel Aviv ile tüm düzeylerde koordineli hareket etmeyi durduracağını belirtti.
Filistinlilerin tepkileri ise sırf bu anlaşmaları sonlandırmak ve durdurmak olmayacaktır. Buna ilaveten Filistin direniş grupları da Siyonist Rejim karşısında silahlı direnişe vurgu yapmaktadırlar. Gerçekte Filistin içinde Siyonist Rejim ile mücadele konusunda oy birliğinin sağlandığı görülmektedir. Farklı Filistinli gruplar kendi topraklarını savunmaları gerektiğinin farkına varmışlardır. Başka bir ifade ile İsrail'in Batı Şeria'nın bazı bölümlerini ekleme kararı Siyonist Rejim ve Filistin arasındaki yeni tur çatışmaların başlamasına sebebiyet verebilir.
Bu yüzden geçen gün de bir kaç Avrupalı ülkenin makamları Siyonist Rejimin bu kararının sonuçları ile ilgili uyarıda bulunmuş ve Batı Şeria'nın eklenmemesini istemişlerdi. Bu doğrultuda Fransa dışişleri bakanı Jean Yves Le Drian da İsrail'in Batı Şeria'yı işgal topraklarına eklemekten vaz geçmesini çünkü bu planın Filistinliler tarafından tepkilere yol açacağını belirtti.
parstoday