HAMAS: AHLAM ET-TEMİMİ'NİN ABD'YE TESLİM EDİLMESİNİ KABUL ETMİYORUZ

 

Görüntülenme: 2537 Tarih: 18 Mayıs 2020 02:28
HAMAS: AHLAM ET-TEMİMİ'NİN ABD'YE TESLİM EDİLMESİNİ KABUL ETMİYORUZ

Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas)'ın Esirler Dosyası sorumlusu ve Siyasi Büro üyesi Musa Dudin, ABD'nin Ürdün'den özgürleştirilmiş eski esir Ahlam Et-Temimi'yi kendisine teslim etmesini istemesinin ırkçılık ve sonuç getirmeyecek bir siyaset olduğunu dile getirdi.
 
Filistin Enformasyon Merkezi, Musa Dudin'le ABD'nin taleplerinin reddedilmesi konusunda bir röportaj yaptı. Aşağıda bu röportajdan bazı notlar sunuyoruz.
 
Temimi'nin geriye dönük bir şekilde cezalandırılması mümkün değildir
 
Dudin, Ahlam et-Temimi'nin esir takası anlaşmasıyla serbest bırakılmasından ve işgal yönetiminin onu serbest bırakmaya karar vermesinden sonra bir kimsenin onun geriye dönük bir şekilde yargılanmasını istemesinin mümkün olmadığını belirterek şöyle söyledi:
 
ABD Kongresi'ndeki Cumhuriyetçi Parti'ye mensup 7 üye geçen ayın sonunda Ürdün'ün Vaşington'daki büyükelçiliğine Temimi'nin yargılanmasının tamamlanması için teslim edilmesini isteyen yazı gönderdi. Bunlar, onun teslim edilmemesi durumunda ABD yasalarının Ürdün'ü cezalandırmaya imkan verdiğini hatırlattılar.
 
İsrail işgal yönetimi Ahlam et-Temimi'yi, Hamas ile kendisi arasında kabul edilen "Özgürlerin Vefası" isimli esir takası anlaşmasına binaen serbest bırakarak 18 Ekim 2011'de Ürdün'e teslim etmiştir. Anlaşma Temimi'nin o zaman nişanlısı şu an ise eşi olan Nizar et-Temimi'nin de serbest bırakılmasını sağladı. O da müebbet hapse mahkum edilmişti ve 1993'ten bu yana hapiste tutuluyordu.
 
Irkçılık ve suça ortak olmaktır
 
Bu tutum suçlu ırkçılık politikasıyla tam bir uyum içindedir ve siyonist işgal yönetiminin Filistin halkına ve Filistin davasına karşı işlediği bütün suçlara işgal yönetiminin tarafını tutarak ortak olmaktır. ABD Kongresi üyelerinin yaptığı da reddedilmesi gereken bir küstahlıktır.
 
ABD'nin girişimi Filistin direnişi nezdindeki esir askerlerle Filistinli esirlerin takası ile ilgili pazarlıkların ve görüşmelerin gidişatını ve sonucunu etkileyebilir. Yaşanan olaylar işgal yönetiminin özgürleştirilen esirlerle ilgili anlaşmalarına ve verdiği sözlere bağlı kalmadığını belgelemiştir.
 
Direnişten yeni şartlar
 
Dudin ABD'nin şu anki girişiminin Filistin direnişini, gelecekte yapılacak takas anlaşmalarında herhangi bir esirin serbest bırakılmasından sonra peşine düşülmeyeceğine dair şartlar ileri sürmeye ve garantiler istemeye yönelteceğini söyledi.
 
Dudin siyonist lobinin yönlendirdiği ABD girişiminin sonuçlarına karşı uyarıda bulunarak şöyle dedi:
 
ABD Filistin davasına düşmanlıkta işgal yönetiminin ortağı durumundadır. Dolayısıyla Temimi'nin ona teslimini veya herhangi bir vakitte teslim edilmesini kabul etmeyiz.
 
Amerikan Kongresi'nin bazı üyelerinin özgürleştirilmiş eski esir Temimi'nin teslim edilmesi için yaptıkları, Amerika'nın Filistin davasına karşı sonuç doğurmayacak, güdük ve tedrici siyasetinin adımlarından bir parçadır.
 
Bu siyaset Amerika'nın, Trump'ın başkanlığa gelmesinden sonra başlattığı yıkıcı siyaseti çerçevesinde yürütülmektedir. Bu siyaset Yüzyılın Anlaşması planının açıklanması, İsrail büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması, oranın İsrail'in başkenti olarak tanınması ve daha başka yıkıcı adımlarla kendini gösterdi. Batı Şeria'nın ilhakı ile de son bulacak değildir.
 
Filistin'in zeytini
 
Dudin, özgürleştirilmiş eski esir Ahlam et-Temimi'yi Filistin'in zeytini olarak niteleyerek ona şu mesajı gönderdi:
 
Ahlam, Filistin'in zeytinidir. Köklerini Filistin topraklarına salmıştır. Onun direnişte, esarette, zorluklar yaşamada, siyonist işgalin suçlarına karşı durmada uzun bir geçmişi var.
 
Temimi'nin durumu tüm Filistinli direnişçi hanımların durumu gibidir. Direnişe destek ve Filistin davasının yanında durma konusunda kadın ve erkek ortaklığının bir sembolüdür.
 
Ahlam her ne kadar Ürdün'de yaşasa da esir takası anlaşmasında özgürlüğüne kavuşturulmuştur. İşgal yönetimi onu serbest bırakmaya karar vermiştir. Hiç kimsenin onu geriye dönük olarak yargılamayı istemeye hakkı yoktur.
 
Ahlam bacımıza diyoruz ki: Sen yalnız değilsin. Filistin ve Ürdün halklarının bütün fertleri seninledir. Ümmetin tüm mensupları senin kardeşlerindir. Kesin bir şekilde bu zulüm adımlarını reddedeceklerdir. Bu zalim ve güdük, sonuçsuz kalmaya mahkum adımlara karşı Temimi'nin yanında duracaklardır. Üstelik ABD'nin adamları sadece senin teslim edilmeni istemekle de yetinmeyeceklerdir. Bu sadece bir teslim adımı değildir. Tahmin ediyorum ki adımlar ve istekler son bulmayacaktır.
 
Ürdün'e isteği reddetmesi çağrısı
 
Dudin, Ürdün Haşimi Krallığı'na da ABD'nin isteğini reddetmesi çağrısında bulunarak şöyle dedi:
 
Ürdün, Filistin davasıyla oldukça hayati ilişkileri olan bir ülkedir. Ürdün halkı Filistin halkının kardeşidir ve aynı cephede yer almaktadır. Aralarında tarihi ilişkiler ve yükler, yakınlık var ve ortak geleceğe yönelmiş durumdadırlar.
 
Bu adımın devamının geleceğini ve bu isteklerin gerçekleşeceğini asla beklemiyorum. Ürdün'ün bu suçlu ve zalim isteğe karşılık vereceğini asla düşünmüyorum.
 
Dudin, Ürdün Meclisi'nin de buna karşılık onurlu bir mücadele vermiş olmasından dolayı Ahlam et-Temimi'nin himaye edilmesi amacıyla bir karşıt girişimde bulunması çağrısı yaptı.
 
Ahlam et-Temimi'nin Ürdün'ü ve Filistin davasını onurlandıran onurlu bir direniş sergilediğini belirterek: "Benim kanaatim Ürdün'ün Temimi'yi teslim etmeyeceği yönündedir" dedi.
 
Ahlam et-Temimi
 
Ahlam et-Temimi, Hamas'ın askeri kanadı durumundaki İzzettin Kassam Tugayları'nın bir eylemine karışma suçlamasıyla 16 kez müebbet hapse mahkum edildikten sonra on yıl işgal zindanlarında kalmıştı. Ancak 2011'de kabul edilen Özgürlerin Vefası isimli esir takası anlaşması çerçevesinde, Filistin direnişi işgal rejimini onu ilk grup içinde serbest bırakılanlara dahil etmeye zorlamıştı. Sonra Ürdün'e sürgün edildi.
 
Ahlam et-Temimi, Ürdün vatandaşlığına sahip Filistin asıllı bir gazetecidir. 1980'de Ürdün'ün Zerka şehrinde dünyaya geldi. Liseyi bitirdikten sonra ailesiyle birlikte oradan Filistin'e göç etti.
 
Burada Beir Zeit Üniversitesi'nde iletişim alanında tahsil gördü. Mezun olduktan sonra Ramallah'tan yayın yapan el-İstiklal adlı televizyon kanalında program sunuculuğu yaptı. İkinci intifada sürecinde işgal güçlerinin Filistinlilere yönelik uygulamalarını takip etti.
 
 Filistin Enformasyon Merkezi

Yorumlar