İşgalci ABD'nin sözde 'barış planı' ile ilgili açıklama yapan Genel Başkanımız Sayın İshak Sağlam, ‘Yüzyılın Anlaşması’nın bir ihanet belgesi olduğuna dikkat çekti.
Uluslararası toplumun pasifliğinden yararlanan ve uluslararası hukuku çiğneyerek her zeminde kendi planlarını dayatan ABD, Filistin meselesinde de hukuk tanımaz zorbalığını tekrarlamak istemektedir.
Donald Trump’ın damadı ve danışmanı siyonist Jared Kushner öncülüğünde yüzyılın antlaşması propagandasıyla hazırlanan ve Ortadoğu Barış Planı olarak servis edilen ihanet planının içeriği, Donald Trump ve işgal rejimin sözde başbakanı Netanyahu’nun düzenlediği ortak basın toplantısıyla açıklandı.
Kudüs topraklarını tamamıyla işgal rejimine başkent olarak bırakan bu ihanet planı; siyonist işgale karşı direnişi terörizm olarak isimlendirmekte ve direniş gruplarının faaliyetlerinin engellenmesini Filistin’in bağımsız bir devlet olarak tanınması için şart koşarak işgal rejiminin güvenliğini garanti altına almayı hedeflemektedir.
Buna karşın Filistinliler için bölge ülkelerince tahsil edilecek ve muhtemelen bazı körfez ülkeleri tarafından ödenecek olan bir rüşvet öngören, Filistinli mültecilerin anavatanlarına dönmesini engelleyen; direniş gruplarını pasifize etmeyi, Filistinlileri kimliksizleştirmeyi ve topraksızlaştırmayı hedefleyen bu anlaşma yüzyılın ihanetidir. Daha önce bölge ülkelerinin katılımıyla ekonomik boyutu açıklanan sözde barış planı, Filistinlilere soykırım ve sürgünü dayatmaktadır. Uluslararası hukuk, Filistinlilere konulan ambargo ve yerleşim yeri inşa suretiyle işgali genişletmeyi mahkum etmesine rağmen bu anlaşma ile siyonist işgal meşrulaştırılmak istenmektedir.
Bu ihanet planına karşı Filistin siyasi liderliği ve direniş gruplarının ortak bir tavır sergilemesi oldukça önemlidir. Saflar Kudüs üzerinden birleşmelidir. Zira söz konusu plan, işgal ve kıyıma rağmen işgal rejiminin güvenliğini ve refahını garanti etmektedir. İşgal rejimi için çok şey yaptıklarını ifade eden Trump, İran ile yaşanan son sürecin de buna dahil olduğunu söylemiştir. Tüm İslam ülkeleri, bu gerçekliğin farkına varmalıdır. Bugün coğrafyamızda yaşanan bu kaos ve kanlı süreç, işgal rejiminin güvenliğiyle doğrudan bağlantılıdır. Barış planı olarak lanse edilen bu plan, İslam coğrafyasında kaosu arttıracak işgal alanının genişlemesini ve işgalin yasallaşmasını sağlayacaktır. Ekonomik boyutla birlikte plana dahil olan ve Trump tarafından teşekkür edilen bölge ülkeleri, işgal rejimi ve ABD lehine hareket etmekten vazgeçerek başta mazlum Filistin halkı olmak üzere bölge halkları lehine politika yürütmelidir.
HÜDA PAR olarak biz bu ihanet anlaşmasını kabul edilemez buluyor ve Kudüs’ün kırmızıçizgimiz olduğunu belirtiyoruz. Başta Türkiye olmak üzere tüm İslam ülkelerini ve Müslüman kamuoyunu bu ihanet anlaşmasına somut adımlarla karşı çıkmaya davet ediyoruz. ABD ve işgal rejimine alkış tutarak Kudüs'ü ve Filistin'i siyonizme peşkeş çeken işbirlikçi devletler mahkum edilmeli ve ağır yaptırımlara tabi tutularak dışlanmalıdırlar.
İshak SAĞLAM | HÜDA PAR GENEL BAŞKANI