İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz'ın, Gazze Şeridi'ndeki Filistinli Direniş hareketlerinin faaliyetleri ve liderlerine karşı bir suikast politikasına geri dönüş tehdidinin, Direniş'in İsrail'e yönelen füzelerini engelleyeceğini düşünmüyoruz. Aksine devam eden ablukanın ve işgal yönetiminin, geçen Kasım ayındaki son çatışmadan sonra varılan anlaşmanın yükümlülüklerini yerine getirmemesinin gölgesinde, bu tehditler Direniş'in füze saldırılarının dozunu artırabilir.

Geçtiğimiz Çarşamba gecesi, Başbakan Netanyahu'nun seçim mitingi yaptığı sırada Aşkalon kentine fırlatılan füze, Likuid partisi liderleri ve tüm Siyonist yerleşimcilere önemli bir mesaj taşıyordu: Şehid Beha Ebu'l Ata suikastı, füze saldırılarını durdurmadı ve durdurmayacaktır. Gazze halkı ve Direniş grupları İsrail terörüne teslim olmayacaktır.

Eğer İslami Cihad hareketi saha komutanı olan Ebu'l Ata, işgalci güçlerin uykusunu kaçırdığı ve Netanyahu'yu fare gibi sığınağa tıktığı için İsrail saldırısında şehit edildiyse, kendinden sonra bayrağı devralan öğrencileri hala vaatlerini koruyor ve yollarında engellere takılmadan yürümeye devam ediyorlar. Bu bayrağın yeni taşıyıcıları, Netanyahu ile destekçilerinin hayatını cehenneme çevirebilecek yeteneklere sahiptirler.

İsrail hükümetinin, bahsi geçen füzelere karşılık olarak nitelediği Gazze'ye misilleme saldırıları, yılbaşı kutlamaları arifesinde boş toprakları hedefledi. Birkaç ufak maddi kayıp dışında hiçbir etkisi olmadı. Belki de bu, saldırı emrini veren İsrail ordusu liderlerinin, savaş suçlarının takip edilmesi kararından sonra uluslararası mahkemenin takibine takılmaktan korkusundan kaynaklanıyor olabilir.

Gazze'deki Direniş grupları, işgal ordusundan askeri olarak daha güçlü değildir. Ancak Filistinliler düşman saldırılarına aktif ve etkili bir şekilde cevap vermeye yeteneğine sahiptir. Bu füzeleri fırlatarak ikinci defa Netanyahu'yu sığınağa kaçıran ve tüm dünyaya rezil eden grupların kimler olduğunu bilmiyoruz. Kimse bu saldırıyı üstlendiğini de açıklamadı. Ancak bildiğimiz bir şey var ki, İsrail medyasının haberleri ve analizlerine baktığımızda İslami Cihad'ın elinde 300 kilogram savaş başlığı taşıyan yeni füzesinin yüksek yıkıcı etkisi vardır. “Demir Kubbe” sisteminin son saldırılarda füzelere karşı koyma başarısızlığı kesinleştikten sonra, bu füzelerden tek bir tanesinin bile Tel Aviv'e ya da Aşdod'a düşmesi, İsrailliler arasında büyük kayıplara ve panik haline yol açmak için yeterli olacaktır.

“Burak 120” füzesi, yakın görünen gelecek savaşta İsrail için önemli bir “sürpriz” yapabilir. Belki de Gazze Şeridi'ndeki Direniş liderlerinden İsrail'e yeni bir suikast girişiminde kullanılabilir.

Netanyahu, Ebu'l Ata'nın artık olmadığını söylüyor. Bu doğrudur, ancak füzeleri, öğrencileri ve örgütü hala varlığını sürdürüyor. Üstelik Ebu'l Ata suikastı, Netanyahu'nun son seçimleri kazanamamasına yol açtı. “Burak” füzesinin de önümüzdeki ay gerçekleşecek üçüncü seçimlerde Netanyahu'yu düşürebileceğini göz ardı etmemeliyiz.