İsrail rejiminin enerji konusunda petrol türevi ürünlere güvenmeye devam etmesi bir güvenlik açığı olarak yorumlanıyor.

 The Jerusalem Post gazetesinde, Maya Jacobs ve Yosef Abramowitz imzasıyla yayınlanan bir makalede İsrailrejiminin enerji konusunda fosil yakıtlara güvenmeye devam etmesinin önemli bir güvenlik açığı olduğu öne sürüldü. 

İsrail rejiminin geçtiğimiz hafta sonu iklim değişikliği konferansı düzenlediğine değinen yazıya göre, Enerji Bakanı Yuval Steitniz’in 2030 için yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanma oranında hedefin yüzde 30 olduğunu açıkladı. Buna göre İsrail, ihtiyacı olan enerjinin yüzde 70'ini fosil yakıtlardan üretmeye devam edecek.

Bu durumda İsrail'in enerji güvenliği saldırıya daha açık hale gelebilir. Zira Hizbullah'ın füzeleri giderek daha fazla hassaslaşıyor. Aslına bakılırsa, Zichron Ya'acov'daki yeni doğalgaz çıkarma tesisi faaliyete geçtiğinde, Hizbullah'ın arka arkaya atacağı ve Demir Kubbe'yi kolaylıkla aşacak füzeleri, İsrail ekonomisini krize sokabilir.

Nitekim bu yılın başlarında Hamas'ın Tamar gaz sahasını füzelerle tehdit etmesi sonucu tesis bir gün kapatılmak zorunda kalmıştı. Öte yandan İran ya da müttefiklerinin Suudi Arabistan'a gerçekleştirdikleri saldırı Suudi rejiminin petrol gelirlerinin yarı yarıya düşmesine neden olmuştu. 

Basında yer alan haberlere göre, Hizbullah'ın elinde, İran'dan temin edilen M600 füzeleri ile Suriye'den tedarik edilen SCUD-B füzeleri var. 

Hizbullah elindeki, sayıları 140 bin olduğu tahmin edilen füzelerin isabet oranını artırabilmek için İran ile birlikte çalışıyor. 

YDH